Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1853 E. 2020/3411 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/1853
KARAR NO: 2020/3411
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI: 2014/169 Esas – 2018/162 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 16.04.2011 günü … plakalı araç sürücüsü …’ nin, Osmaniye istikametinden Gaziantep istikametine seyir halinde iken seyir sırasında dikkatsiz ve tedbirsiz olması nedeniyle aynı istikamette seyir eden … plakalı çekicide takılı … plakalı yarı römorkun arkasından çarparak, sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ ön koltuğunda oturan yolcu …’nun ölümüne sebep olduğunu, meydana gelen kazada ve trafik bilirkişi raporuna göre araç sürücüsü …’nin tam kusurlu olduğunu, … plakalı çekicide takılı … plakalı yarı römorkun sürücüsü …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiğini, bu kaza sonucu … plakalı aracın ZMM sigortacısının 138.000 TL ödeme yaptığı ancak davalı şirketin yasaya ve usule aykırı olarak takdir ettiği tazminat miktarının müvekkillerinin mağduriyetini gidermediğinden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere davalı … şirketinin poliçe limiti dahilinde ödemekle sorumlu olduğu miktarın her bir müvekkili için 500 TL olmak üzere şimdilik 1.500,00 TL sinin davalı şirkete başvurdukları tarihin 8. İş gününün bitiminden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 62.236,28 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; … plakalı aracın müvekkili sigortacı şirket tarafından 27.01.2011/2012 vadeli mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olduğu, müvekkili sigorta şirketi tarafından … Bankası Nizip/Gaziantep şubesinden 28.06.2011 tarihinde 137.763,00 Tl ödeme yapılarak sorumluluğun yerine getirildiği, davacı yan tarafından da bu ödemeyi takiben ibraname imza altına alındığı, davaya konu talebin 2918 KTK’nın 109.maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımına uğradığını, tazminat talebinde bulunanların destekten yoksun kaldıklarını ispatlanması gerektiği, dava konusu olayda taşımanın niteliğinin menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihadı uyarınca değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “2918 sayılı yasanın 109 mad. gereğince zarar görenin zararı ve tazminat hükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde talepler zamanaşımına uğrayacağından davalının zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağını, ölümlü trafik kazası 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleşmiş ise 85/1 maddesinde tanımlı 6 yıllık üst sınır nedeniyle aynı yasanın 66/1-d maddesi gereğince 15 yılda zamanaşımına uğrayacağını, eğer aynı olayda hem ölü, hem yaralı varsa tümü için zamanaşımı süresinin (15) yıl olacağını, 15 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresi uygulanması gerekirken ilk derece mahkemesinin haklı davayı zamanaşımından reddetmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava değeri 62.236,28 TL olmasına karşın yerel mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre, kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Tazminatın dayandığı kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerine göre, ceza dava zamanaşımı 15 yıldır. Mahkemenin gerekçeli kararında irdelediği davalı … şirketinin yaptığı ödeme tarihi 28/06/2011 tarihi, BK’nın 154/1. maddesi hükmüne göre zamanaşımını kesen işlemlerdendir. Bu halde kaza tarihi olan 16.04.2011 tarihi ile dava tarihi olan 23/05/2014 tarihi dikkate alındığında 15 yıllık ceza dava zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin bu hususa değinen istinaf talebi yerindedir. Kabule göre de; karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü gözetildiğinde davanın reddine karar verildiği halde nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi de doğru olmamıştır. Davalı vekilinin bu hususa değinen istinaf talebi yerindedir. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/07/2020