Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1839 E. 2020/728 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1839
KARAR NO : 2020/728
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/02/2018
NUMARASI : 2015/429 Esas – 2018/22 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi ile sigortalı olmayan … plakalı aracın, 21/9/2012 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeyken, sürücünün kusuruyla direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde, sürücünün idaresindeki … plakalı araça çarpması sonucu çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilleri … ve … yaralanarak sürekli sakat kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, tahkikat sonucunda müvekkillerinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik .. için 2.000,00 TL ve … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların alkollü sürücü tarafından sevk ve idare edilen araca bilerek bindiklerini, bu nedenle davacılar lehine tesis edilecek tazminatta müterafık kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, dava konusu olayda hatır taşıması olduğunu, davacıların tedavi süresi boyunca hiç çalışmadıklarını, iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceklerini, bu sebeple müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, güvence hesabının sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kabulü ile, davacı … İçin 225.000,00 TL ve davacı … için de 140.031,49 TL olmak üzere toplam 365.031,49 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı Güvence Hesabı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı Güvence Hesabı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen raporda maluliyet oranı tespitinin ancak bir yıl düzenli tedavi ve takip sonrası mümkün olduğu belirtildiği 23/03/2017 tarihli raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, zarar görenlerden … maluliyetinin tamamı travma sonrası stres bozukluğundan kaynaklandığını, … maluliyetinin de büyük oranda travma sonrası stres bozukluğundan kaynaklandığını, davacıların alkollü sürücü aracında yolculuk yapmasının kusur oranı içerisinde değerlendirilemeyeceğini, hesaplanan tazminattan alkollü sürücünün aracında yolculuk edilmiş olması ve hatır taşıması gerekçeleri ile ayrı ayrı tazminatta indirim yapılması gerektiğini, davacıların alkollü sürücünün aracına bilerek bindiğini, davacıların müterafik kusurlu olduğunun dosya kapsamından anlaşıldığını, kazaya kusuru ile sebebiyet veren araçta yolcu olarak bulunan davacıların hatır için taşındığı dosyadan anlaşıldığını, dava konusu trafik kazasında hatır taşıması söz konusu olduğundan davacı lehine tesis edilecek bir tazminat var ise indirim yapılmasının yasanın gereği olduğunu, bu nedenle davacıların araçta hatır yolcusu olarak bulunması nedeniyle TBK’nın 51 ve BK 52 maddelerinin uygulanması ve tespit edilecek maddi tazminattan uygun bir miktar indirim yapılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/12953 Esas ve 2019/5180 Karar sayılı ilamı).Somut uyuşmazlıkta; kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak maluliyet raporunun alınması gerektiği halde İlk Derece Mahkemesince hükme dayanak yapılan maluliyet raporunun yönetmelik belirtilmeden ve Adli Tıp Şube Müdürlüğünde görevli tek hekim tarafından hazırlanmış olması, bu rapor esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır.6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiştir. Dosya içerisinde davalı vekilinin cevap dilekçesi ile hatır indirimi yapılması gerektiğine ilişkin beyanı bulunmasına rağmen gerekçeli kararda dosya kapsamında bulunan deliller değerlendirilerek hatır indirimi şartları bulunup bulunmadığı tartışılmadan karar verilmesi de doğru olmamıştır.Yine dosya kapsamında müterafik kusur yönünden davacıların alkollü araç sürücüsünün aracına binmesi nedeni ile tazminat hesabında bu nedenle indirim yapılması doğru olmakla birlikte, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre müterafik kusur indirim oranının % 20 olduğu da dikkate alınmak suretiyle bu oranda indirimle tazminatın belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve % 10 müterafik kusur indirimine göre hüküm tesisi de hatalı olmuştur. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken ATK ya da bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınıp, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılması için aktüer bilirkişiden ek rapor alınması, belirlenen tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması ayrıca dosyada ki mevcut delillere göre hatır indirimi şartları bulunup bulunmadığı tartışılarak koşulları oluşmuş ise % 20 oranında hatır indirimi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı Güvence Hesabı tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası A.ş. Gayrettepe İstanbul Şubesinin 09/03/2018 tarih ve … numaralı 583.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı Güvence Hesabı’na iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2020