Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1837 E. 2020/727 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1837
KARAR NO : 2020/727
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI : 2016/700 Esas – 2018/178 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa … 05/03/2015 günü yayalara yeşil ışık yandığı sırada karşıdan karşıya geçerken yolun orta refüj kısmına çıkmak üzere olduğu sırada davalı …’ nın sevk ve idaresindeki … plakalı tırın hareket etmesi sonucu kamyonun sol ön köşe ve yan kısımları ile müteveffaya çarpması sonucunda öldüğünü, davalı …’nın olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ruhsat sahibinin davalı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, … plakalı aracın davalı …. tarafından sigortalandığını, 02/05/2016 tarihinde davalı … şirketine maddi tazminat talepli başvuru dilekçesi ve olay ile ilgili tüm evrakların teslim edildiğini, ancak davalı … şirketi tarafından davacıya herhangi bir dönüş yapılmadığını, müteveffanın ölümü ile davacıların destekten yoksun kaldıklarını, davacı … Yalçın’ın annesinin vefatından dolayı cenaze giderlerini karşılayabilmek için iş yerinden 3.000,00 TL avans aldığını, bu miktarın daha sonra davacının maaşından kesildiğini beyan ederek davacı … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte davalı …. haricindeki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren/davalı …. için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde 0001-0210-09622447 sayılı ve 09/07/2014-2015 vadeli Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın çarpması sonucu …. vefatı sebebi ile çocukları tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile müvekkili sigorta şirketine başvurulduğunu, işbu başvuru üzerine … nolu hasar dosyasının açıldığını, müteveffanın çocuklarının yaşları itibariyle destek zararının ispatı gerektiğini, müteveffanın çocuklarının evli olup kendi hayatlarını kurduklarını, bilakis müteveffanın yaşı itibariyle kendisinin destek alabilecek konumda olduğunu, tazminat isteminin haksız fiilden kaynaklanmış olması sebebi ile davalı … şirketi aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde ancak Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Açılan davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davacıların toplam 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminat istemlerinin ispatlanamamış olması nedeni ile reddine, 700 TL cenaze giderinin davalı … şirketi için 11/05/2016 tarihinden, diğer davalılar için 05/03/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, her bir davacı için taktir edilen 6.500,00 er TL olmak üzere toplam 26.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan 05/03/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalılar … Sanayi ve Tic. Ltd Şti vekilleri istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ön inceleme duruşmasının görüldüğü 17.01.2017 tarihli celsede HMK’nın 140/5 maddesi uyarınca delil ikame edebilmeleri ve dilekçemizde belirtilen delillerin arzını sağlayabilmeleri açısından süre verilmediğini, usul hatası yapıldığını, davada tanık dinletmelerini ve iddialarını ispatlamalarını engellediğini, uyuşmazlıkta adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, iddialarını ispat imkanlarının hiçe sayıldığını, her iki davalı tarafa maddi tazminatın reddedilen kısmı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek talep ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalılar … Sanayi ve Tic. Ltd Şti vekilleri istinaf başvuru dilekçesinde; eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda karar verildiğini, müterafik kusur ve kusur değerlendirilmesinin eksik yapıldığını, davalı ile davalı … şirketi arasındaki sözleşme incelenerek manevi tazminatı da kapsamasına rağmen karar kurulurken dikkatten kaçtığını, adalete uygun manevi tazminata hükmedilmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Huzurdaki davada uygulanması gereken usul yazılı yargılama usulüdür. 6100 sayılı HMK’nın yazılı yargılama usulünde ön incelemeyi düzenleyen 137 ve devamı maddelerinde ön incelemenin nasıl yapılacağı ayrıntılı biçimde anlatılmıştır. İlk derece mahkemesinin, yargılama sürecinde yapılan işlemleri yansıtan duruşma tutanaklarının incelenmesinde, 29/09/2016 tarihli tensip zaptı ile 17/01/2017 tarihinde ön inceleme duruşmasının belirlendiği, taraflara tebliğ edildiği, 17/01/2017 tarihli celsede ön inceleme duruşmasının yapıldığı ancak taraflara hiç bir aşamada HMK’nın 140/5. maddesi gereğince dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için için süre verilmeden, delillerin ikamesine imkan tanınmadan bilirkişi incelemesi yaptırılması, davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça tanık deliline dayanıldığı halde tanıklarını bildirmek üzere mehil verilmemiş olması HMK’nun ön incelemeye ilişkin 137, 138 ve 140. maddelerindeki emredici hükümlerine aykırı olmuştur. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken HMK’nın 137 ve devamı maddeleri uyarınca ön inceleme işlemleri tamamlanması, taraflara HMK’nın 140/5 maddesi uyarınca kesin süre verilmesi, davacı vekili dava dilekçesinde açıkça tanık deliline dayandığından tanıklarını bildirmek üzere mehil verilmesi, ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat aşamasına geçilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmasıdır. Mahkemece yukarıda belirtilen usuli eksiklikler giderildikten sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilip yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiğinden davalı vekilinin kusura ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf itirazları değerlendirilmemiştir. Kabule göre de;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. maddesine “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” düzenlemesi; Manevi tazminat davalarında ücret başlıklı 10/2. maddesi, “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” düzenlemesi, 13/2. maddesinde ise “… hükmedilen ücret, kabul veya reddedilen miktarı geçemez” düzenlemesi yer almaktadır. Maddi tazminata ilişkin red sebebi ortak olan davalılar lehine AAÜT’nin 3/2. maddesi ve 13/2. maddesi uyarınca tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine ve ayrı ayrı 2.180,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Dava dilekçesinde manevi tazminat talepleri için davalı … şirketine dava yöneltilmemiştir. Bu doğrultuda İlk Derece Mahkemesince taleple bağlılık kuralı gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden sigorta şirketini sorumlu tutmamasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu nedenle davalı … … Sanayi ve Tic. Ltd Şti vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve davalılar …, … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekilinin ve davalılar …, … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili ve davalılar …, …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2020