Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1691 E. 2020/3403 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/1691
KARAR NO: 2020/3403
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/12/2017
NUMARASI: 2016/870 Esas – 2017/1059 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/12/2009 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı başka bir aracın çarpması sonucu meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı, yaralanmalı ve ölümlü trafik kazasında, araç içinde bulunan müvekkilinin yaralandığını, kazadan sonra davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, hesaplanan tazminatın 26/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine karar verildiğini, davalı sigorta şirketinin dosyada geçerli rapor ve uyuşmazlık konusu olmamasına rağmen dosyayı mutabakatsızlık kararı vererek Sigorta Tahkim Komisyonu’na iade ettiğini ve tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkil lehine hakem heyeti kararındaki tazminat ve masrafların davalı sigorta şirketinden faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının sağlık raporunda maluliyet oranının gerçeği yansıtmadığını, ödenecek maluliyet tazminatının davacı için zenginleşme olacağını, kaza sebebiyle uğranılan gerçek sakatlık oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının taleplerinin haksız olduğunu, maluliyet oranı konusunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile 77.226,00 TL maluliyete dayalı maddi tazminatın temerrüt tarihi olarak bildirilen 26/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlike davalıdan alınarak davacıya verilmesine; ayrıca 800,00 TL dava öncesi yapılan masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tahkim nezdinde davacının ibraz ettiği %13 özür oranını içeren rapora dayanılarak hesap raporu alındığını ve hüküm kurulduğunu, ancak söz konusu sağlık raporunun gerçeği yansıtmadığını, tekrar maluliyet raporu alınması gerekirken tek taraflı rapora dayanarak yaptırılan hesap raporu üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, ayrıca hesap raporunun da taraflarına tebliğ edilmediğini ve savunma hakkının kısıtlandığını, dosyanın ATK’ya sevk edilerek, kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağını gösterir ve sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuata göre yeni bir rapor düzenlenmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Daha önce davacı tarafın Hakem Heyetine yaptığı başvuru üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 04/06/2014 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre belirlenen % 13 maluliyet oranı üzerinden 77.226,00 TL nin 26/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve 800,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı tarafından karara (rapora) itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyeti İ.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığından rapor alınmasına karar verilmiştir. Ancak başvurucu yeniden rapor alınmasına muvafakat etmediğinden Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığı, başvurucu muayene edilmeden rapor düzenlenemeyeceği gerekçesi ile dosyayı komisyona iade etmiştir. Komisyon tarafından dosyadaki bilgi ve belgelere göre itirazların karara bağlanması mümkün olmadığından yargılamanın mahkemede yapılmasına karar verilmiş ve eldeki bu dava açılmıştır. Mahkemece 19/08/2016 tarihinde tensip tutanağının hazırlandığı, devamla 02/03/2017, 12/09/2017 ve 12/12/2017 tarihlerinde duruşma yapılarak son celse karar verildiği, bu aşamalarda hükme esas alınan bilirkişi raporlarının taraflara tebliği konusunda bir ara karar oluşturulmadığı gibi tebliğ işleminin de yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunu taraflara tebliği ile beyan ve itiraz hakkı tanınmamış olması adil yargılanma hakkı kapsamındaki hukuki dinlenilme hakkına (HMK m. 27) aykırılık oluşturmuştur. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, kaza 31/12/2009 tarihinde gerçekleşmiştir. Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak maluliyet raporunun alınması gerektiği halde hükme dayanak yapılan maluliyet raporunun bu yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmemiş olması, bu rapor esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu durumda, ATK’dan ya da başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte rapor alınıp, bu rapor taraflara tebliğ edilerek beyan ve itiraz hakkı tanınması, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası A.Ş. İstanbul Kurumsal Şubesi 26/04/2018 tarih ve … numaralı 130.310,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı … Sigorta A.Ş.’ye iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/07/2020