Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1637 E. 2020/708 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/1637
KARAR NO: 2020/708
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/10/2017
NUMARASI: 2016/651 Esas – 2017/1101 Karar
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete iat … plakalı aracın davalı şirket tarafından kasko poliçesi düzenlendiğini 09/09/2015 tarihinde seyir halinde iken arıza uyarısı vermesi üzerine yol yardımının arandığını hasar tespiti sonucunda aracın alt kısmına kemirgen hayvan veya benzeri bir hayvan tarafından zarar verildiğinin saptanması üzerine aracın çekici ile servise götürüldüğünü sigorta şirketinin demir parçadan oluşan yağ tapasonon bir hayvan tarafından çıkarılamayacağını bu sebeple buna bağlı hasarın 2. hasar olarak kabul edileceğini, belirterek değerlendirme dışı bıraktığını, bu nedenle 6.176,50 TL nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen hasarın yağ tapasının herhangi bir hayvan tarafından çıkarılamayacağı tespit edildiğinden teminat kapsamında değerlendirilmediğini, sigortalı aracın arka diferansiyel kapağının yerine olmaması ve yağ kaybından dolayı diferansiyelin içinde metallerin aşınmasından dolayı diferansiyelin kilitlendiğini, hasarın poliçe kapsamı dışında kaldığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Davacının davasının reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin bu sigorta için davalıya 12.034,63 TL prim ödediğini, aracın ikaz lambasının yanması üzerine aracı kullanan şoförün aracı durdurduğunu ve “… Yol Yardımını” aradığını ve gelen ekibin tespit ettiği üzere “aracın alt kısmına kemirgen veya benzeri bir hayvan tarafından zarar verildiğinin saptandığını” yani müvekkili şirketin durup dururken böyle bir tespit yapıp aracı servise götürmediğini, aracın altı kısmına kemirgen hayvan tarafından zarar verildiğinin de farkında olmadığını, bilirkişilerin ise zarar gören yağ tapasından yağın sızması sebebiyle motorun yağsız kaldığını ve hasarın yağ eksikliğinden kaynaklanması sebebiyle zararın teminat kapsamı dışında olduğunu iddia ettiklerini, bu değerlendirmenin hatalı olduğunu, çünkü sebep sonuç ilişkisini hiç değerlendirmeye almamış olduklarını, raporda olayların bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, aracın durup dururken yağsız kalmadığını, kemirgen tarafından (bilirkişinin de tarif ettiği) kauçuk kapağın yerinden söküldüğü için yağın sızdığını ve motorun yağsız kaldığını, araca kemirgen tarafından zarar verildiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan araç hasar bedeline yönelik maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 1409. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içindeymiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer. Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya bakıldığında; davalı sigortacı hasarın teminat dışı olduğunu iddia etmek ile yetinmiş, hasarın ne şekilde meydana geldiği hususunda bir açıklama yapmamıştır Bu halde 6102 TTK’nın 1409/2 maddesi gereğince mahkemenin ispat yükününü yer değiştirmesine yönelik değerlendirmesi doğru olmamıştır. Dosya kapsamına göre ispat yükü davalı sigortacıda bulunmaktadır. Mahkemece ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek delillerin değerlendirilerek soncuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/06/2020