Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1615 E. 2020/762 K. 26.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/1615
KARAR NO: 2020/762
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI: 2014/1863 Esas – 2017/1051 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 26/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;…
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu … – … plakalı tır aracının manevra yaparken park etmeye yardımcı olmaya çalışan davacının yaralanmasına neden olduğu kazanın meydana gelmesinde davalı operatörün kusurlu olduğunu, müvekkilinin 38 gün boyunca yoğun bakımda kaldığını ve uzunca bir süre kontrol için hastaneye gittiğini, … Fatih Sultan Mehmet Hastanesinde %80 oranında malul kaldığına ilişkin rapor aldığını, davalı …’ın diğer davalı … Ltd Şti’ye bağlı olarak çalıştığını, dolayısıyla sürücü ve işleten olarak sorumlu olduklarını, diğer davalı … şirketinin ise araçların Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortacısı olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, cismani zarar nedeniyle oluşan tedavi giderleri karşılğı 1.000,00 TL, geçici iş göremezlik için 1.000,00 TL ve sürekli kazanç kaybı karşılığı 3.000,00 TL olmak üzere 5.000,00 TL tazminatın kaza tarihi 09.02.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilsen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurunun olmadığını, bütün kusurun davacı otopark bekçisinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın kaza tarihinde trafik sigortası teminatları altında olduğu; tedavi giderlerinin teminatları altında olmadığını, kusur ve gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketten kaza tarihi itibariyle faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep edilmiştir.Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince, “davacı yanın cismani zarar ile kazanç kaybı hususundaki talebine ilişkin davanın kısmen kabulü ile, 34.790,04 TL maddi tazminatın davalılar … ve … Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd.Şti yönünden 09/02/2013 tarihinden itibaren; diğer davalı … yönünden ise dava tarihi 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte dayanışmalı olarak tahsili ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının tedavi giderlerine ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine, davacı yanın ıslah dilekçesiyle talep etmiş olduğu manevi tazminata ilişkin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı … vekili ve davalı … Gıda İnş. ve Tic. Ldt. Şti. vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu olay ile ilgili Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince verilen kusur raporunda davacının %50 kusurlu olduğunu, aynı bilirkişinin hazırladığı her iki raporda da olayın meydana gelmesinde tarafların eşit derece kusurlu olduğu ve her iki tarafında kusur oranının % 50 olması doğrultusunda davalı … hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, kusur durumunun tespiti için kusur bilirkişisi … hazırlamış olduğu raporunda işbu trafik kazasının meydana gelmesinde davacının %75 davalı/sürücü …’in ise %25 oranında kusurlu olduğuna hatalı ve keyfi rapor sunduğunu belirterek kabul edemeyeceğini nedeniyle itirazda bulunduğunu, adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince hazırlanan kusur raporuna göre tazminat hesaplaması yapıldığını ve bunun doğrultusunda davaya konu taleplerini arttırdığını, yerel mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan kusur raporu olmasına rağmen bu rapor yok sayılarak mahalli bilirkişi … tarafından hazırlanan rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne – kısmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Gıda İnş. Ve Tic. Ldt. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin davalılar yönünden farklı faiz başlangıç tarihi belirleyerek hüküm kurmasının hukuka aykırı olduğunu, davanın, hem aracın işleteni, hem şoförü hem de sigortacısı hakkında açıldığı hususu da dikkate alınarak, tüm davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğini, ZMMS poliçesi kapsamında belirlenen davalı … şirketinin sorumluluğunu azaltacak şekilde, davalılardan … Sigorta A.Ş hakkında dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, Yerel mahkemece, tedavi giderlerine ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine, ıslah ile manevi tazminat talebine ilişkin ise ıslahla manevi tazminat talep edemeyeceği belirterek karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi yoluna gitmesine rağmen, davalı müvekkil lehine, davacı aleyhine AAÜT 6-7.madde gereği ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde hüküm tesisi yoluna gidilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Mahkemece 01/03/2018 tarihli ek karar ile “ödenmesi gereken eksik harcın verilen kesin sürede tamamlanmaması nedeniyle davalı vekilince yapılan 05/02/2018 tarihli İstinaf başvurusunun HMK 344 md gereği yapılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.Davalı vekili bu ek karara karşı da istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı maluliyet tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı sürücü … hakkında … Anadolu 65. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/126 Esas sayılı dosyasından alınan trafik bilirkişisi raporu ile Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinin 11/08/2015 tarihli 61499/7807 sayılı kusura ilişkin raporunda sürücü … ile davacı …’ın eş değer derecede kusurlu olduğu; Kaza ile ilgili tutulan kaza tespit tutanağında da davacı yayanın KTK’nın 59.maddesini, davalı sürücünün ise KTK.nın 67.maddesinde düzenlenen trafik kuralını ihlal ettiği tespit edilmiştir.İlk Derece Mahkemesince yargılama sırasında kusur tespiti için alınan 19/10/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda ve ek raporlarında davalı sürücü … %25 oranında yaya davacı %75 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, ödenmesi gereken tazminat miktarı hesaplanmıştır. Bu durumda aynı olay nedeniyle ceza yargılama aşamasında alınan kusur bilirkişi raporları ile İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan kusur raporu arasında kusur oranlarında çelişki ortaya çıktığı halde İlk Derece Mahkemesince kusur oranları bakımından bilirkişi raporları arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için İTÜ Makine Mühendisliği bölümünde görevli akademisyenlerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan çelişkilerin giderecek şekilde kazanın oluşumunda kusur dağılımını belirleyen gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf itirazı yerindedir.Davalı … Gıda İnş. Ve Tic. Ldt. Şti. vekili istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK’nın 344. maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçilmiş sayılacağı hususu başvuruna yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içerisinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde, 346. maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır” hükmü yer almaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı; 2-a fıkrasında ise, 1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlar ve davanın reddi kararlarında maktu karar ve ilam harcı; IV. kısmında da, istinaf başvuru harcı alınacağı hükme bağlanmıştır. Yine 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/1-a bendine göre, nispi harç alınması gereken davalarda, karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin alınır. Yukarıda belirtilen düzenlemeler doğrultusunda; HMK’nın 344. maddesinde, istinaf dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmesi gerektiği belirtilerek harcın ve giderlerin tamamının ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir. Somut olayda, dava, nispi harca tabi olup, davalı … Gıda İnş. Ve Tic. Ldt. Şti. tarafından, mahkemece verilen karar süresinde istinaf edilmiştir. Davalı istinaf dilekçesi verirken nispi istinaf karar harcı ve gider avansını eksik yatırdığından bu eksiklikleri 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması için HMK’nın 344.maddesi uyarınca düzenlenen muhtıra tebliğ edilmiştir.Ancak istinaf talep eden davalı şirket tarafından istinaf nispi karar harcı yatırılmamıştır. Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesinin.01/03/2018 tarihli ek kararı ile yasal 1 haftalık süre içerisinde harç ve gider avansı eksikliği giderilmediğinden HMK’nun 344.maddesi gereğince davalı şirketin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesinde dosya kapsamı ile usul ve yasaya aykırılık yoktur. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Gıda İnş. Ve Tic. Ldt. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, Davacı vekilinin istinafının KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/06/2020