Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1579 E. 2018/1929 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1579
KARAR NO : 2018/1929
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/11/2017
NUMARASI : 2016/1375 Esas – 2017/1010 Karar
DAVA : Yargılanmanın Yenilenmesi
KARAR TARİHİ: 31/12/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2015/ E.21058 sayısı üzerinden açılan ve mahkemenin 2016/31 D.iş sayılı dosyasına kaydı yapılan hakem kararında, 22/08/2012 tarihinde husule gelen ve müvekkili sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı araç ile … Sigorta A.Ş’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı diğer araç sürücülerinin birlikte kusurlu olarak karıştığı kaza neticesinde cismani zarar uğrayan, … lehine tazminat ödenmesinin hükme bağlandığını, diğer zarar sorumlusu … plaka sayılı araç sigortacısının kararda taraf olarak bulunmadığını ve KTK’nın 98.maddesi gereğince diğer tazminat yükümlüsünün kusuru da müvekkiline yüklenerek tam kusur üzerinden müvekkili aleyhine karar ihdas edildiğini, kararın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icraya konulması üzerine müvekkili tarafından 104.842,55 TL tutar yatırıldığını, bunun üzerine diğer zarar sorumlusu …Sigorta A.Ş.’ye %50 kusur oranı nispetine denk gelen 52.421,27 TL’nin ödenmesi için başvuru yapılmış ise de taleplerinin reddedildiğini, bu durumda davalının … Sigorta A.Ş.’den almış olduğu ödemeyi haksız ve hukuka aykırı bir şekilde gizleyerek ve beyan etmeyerek mükerrer kazanıma yol açacak şekilde tazminat raporu oluşmasına sebebiyet verdiğini ve bu suretle de adil ve hukuka uygun yargı kararının oluşmasına mani olduğundan HMK’nın 375.maddesi gereğince yargılamanın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.İlk Derece Mahkemesi tarafından: “Yargılamanın iadesine ilişkin davanın usulden reddine” karar vermiştir.Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde: Mahkeme kararının hatalı olduğunu, zira somut olayda itiraz hakem heyeti kararı değil, Sigortacılık Kanunu 30. maddesi 12. fıkrasına göre kararın bildirimine müteakip 10 gün içinde itiraza gidilmediğinden kesinleşmiş olan “Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararı” için yargılamanın iadesi talep edildiğini, bu nedenle yargılamanın iadesi bakımından kesinleşmiş karar olma koşulunun sağlandığını, yerel mahkemenin yargılamanın iadesi talebinin usulden reddetmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda yargılamanın iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava yargılamanın iadesi istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davacı vekili İlk Derece Mahkemesi tarafından değişik iş esas numarası üzerinden saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karar için yargılamanın iadesi talep etmiş, Mahkemece bu talep “yargılamanın iadesi istemine konu hakem heyeti kararı mahkememizce tebliğe çıkartılmadığından henüz kesinleşmediği, yargılamanın iadesine ancak kesin veya kesinleşmiş kararlara karşı gidilebileceği, hakem heyeti kararının miktar itibari ile kesin olmadığı, bu nedenle yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine (Ay. m.138) varıldığı” gerekçesi ile usulden reddedilmiştir.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 16. fıkrasına gereğince Sigorta Tahkim Komisyonu hakem/hakem heyetleri tarafından verilen kararın aslı, dosyası ile birlikte Komisyonun bulunduğu yerdeki görevli mahkemeye gönderilmekte; Mahkeme de Değişik İş defterine kayıt yapılarak, gönderilen kararın saklanmasına karar verilmektedir. Başka bir ifadeyle dosyanın gönderildiği Mahkemenin görevi, esas hakkında inceleme yapmaksızın Hakem kararının saklanmasına karar vermekten ibarettir. Bu nedenle bu kararlar nihai karar mahiyetinde değildir. Davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesinin 2016/2031 esas-karar sayılı değişik iş dosyası üzerinden saklanmasına karar verilen Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı için yargılanmanın yenilenmesi yoluna başvurulmuştur. İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar HMK’nın 341/1.maddesinde İlk Derece Mahkemelerinden verilen nihai kararlar, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlar olarak gösterilmiştir. Bu bağlamda istinafa konu edilen Yerel Mahkeme kararı HMK’nın 341/1.maddesinde sayılan kararlar arasında bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 352.maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352.maddesi gereğince REDDİNE,
2- Peşin alınan istinaf ilam harcı yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi..31/12/2018.