Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1508 E. 2019/439 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1508
KARAR NO : 2019/439
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 21/12/2017
NUMARASI : 2015/574 Esas – 2017/1382 Karar
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde: 02/10/2011 tarihinde davalı …’ye ait davalı …’nin sevk ve idaresindeki ve davalı şirketine sigortalı aracın, müvekkiline ait motosiklete kusurlu olarak çarpması sonucu meydana gelen kazada, müvekkilinin yaralandığını, sağ kolunu kullanamaz hale geldiğini, müvekkilinin ticari hayatının ve çalışma imkanının son bulduğunu, ayrıca sakat kalmasının ruh dünyasında da derin yaralar açtığını belirterek kazanma gücü kaybı, tedavi gideri, motosiklet hasarı ve kaza sebebiyle oluşan 14.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan; 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde: Davacının kusurlu olarak kazaya neden olduğunu, kendisi kusursuz olsa da her türlü tedavi masrafını üstlenmeyi teklif ettiğini, ancak çabalarının sonuçsuz kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde: Zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının motosikleti 296 promil alkollü ve kask olmadan kullandığını, kusurlu olarak kazaya neden olduğunu, zararın somut delillerle ispatı gerektiğini, istenilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, avans faizi isteminin de haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde: Müterafik kusurun dikkate alınması gerektiğini, tedavi giderlerinin teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “Davacı tarafın maddi tazminat talebi konusuz kalmakla esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” şeklinde karar verilmiş, manevi tazminata ilişkin karara davacı vekili ile davalı … vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde : Yerel mahkemenin manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermesinin usule, yasaya ve vicdana aykırı düştüğünü, müvekkilinin konumu, yaşanan acının niteliği ve büyüklüğü ile davalıların sorumluluğu göz önüne alındığında çok cüzi olan tazminatın yasa ve usule, yerleşik Yargıtay içtihatlarına, dosya içeriğine uygun olmadığını belirterek kararın manevi tazminat bakımından kaldırılmasını ve manevi tazminatın tümü ile kabulüne, yeniden karar oluşturulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Davacının kaza anında yüksek derecede alkollü olduğunu, ayrıca kask kullanmadığını, kazanın meydana gelmesinde davacının asli kusurlu olduğunu, davalı … şirketince davacıya 175.000,00 TL maddi tazminat ödendiğini ve davacının davasından feragat ettiğini, davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının manevi tazminat yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlidir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1. maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”Birçok Yargıtay kararında da ifade edildiği üzere, anılan madde kapsamında hükmedilecek para, “zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir”.Bu açıklamalara göre somut olayda, dosyaya yansıyan tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacı motosiklet sürücüsünün de olayda kusurlu (%30 oranında) olması, kaza sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı ve iyileşme süresi, paranın alım gücü gibi yargısal uygulamalarda manevi tazminat için uygulanagelen ölçülerin TBK’nın 56/1. maddesindeki düzenlemeye uygun olarak tespit edilip sonuca varıldığı ve hükmedilen manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilmiş;Belirtilen nedenlerle; davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf başvurusunda bulunan davacı yönünden Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … yönünden Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.707,75 TL harçtan peşin alınan 427,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,75 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacının ve davalı …’nin istinaf başvuruları nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, artan gider avanslarının ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/03/2019