Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1497 E. 2018/1866 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1497
KARAR NO : 2018/1866
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/11/2017
NUMARASI : 2016/1120 Esas – 2017/1440 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/11/2017 tarih ve 2016/1120 Esas – 2017/1440 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği 190 adet Araç Kiralama İşi Hizmeti Alımına Ait Sözleşme kapsamında … plakalı aracın 01/04/2015 tarihli tutanak ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine teslim edildiğini, davalı Özer Tesis Yönetim tarafından Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile akdedilen sözleşme kapsamında araç davalının temin ettiği şoför davalı … sevk ve idaresindeyken 27/03/2016 tarihinde Atatürk Bulvarı Unkapanı Köprüsü girişine çarpması sonucu araçta hasar meydana geldiğini, aracın kasko sigortacısı Dubai Starr Sigorta …ye hasar başvurusu yapıldığını, sigorta şirketi tarafından araçta meydana gelen hasarın yasaklanan miktardan fazla alkollü içki almış kişi tarafından kullanılması sırasında meydana gelmesi nedeniyle teminat dışı olduğundan tazminat talebinin reddedildiğini, kaza tarihinde …’ın yapılan alkol muayenesinde yasal sınırın 3 katından fazla alkollü olduğunun tespit edildiğini, aracın yetkili servisince yapılan bakım ve onarımının 43.290,67 TL’ye mal olduğunu, araçta yapılan onarım nedeniyle 3 ay süreyle kullanılamadığını ayrıca aracın değerinin düştüğünü, aracın bedelinin kasko sigortacısından alınmasına engel teşkil eden bir eylemde bulunması sebebiyle diğer davalı Özer Tesis Yönetimin ise adam çalıştıran sıfatıyla oluşan zarardan sorumlu olduklarını, bu nedenlerle araçta meydana gelen 43,290,67 TL hasar, 2.000,00 TL kazanç ve araçta oluşan değer kaybının tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere toplam 50.290,67 TL’nin davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek MB Avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince “Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, ” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu edilen talebin kira sözleşmesine değil adam çalıştıranın sorumluluğuna dayandığını, müvekkili ile davalı arasında kira sözleşmesi bulunmadığını, kira alacağı talep edilmediği, davalı şirketin şoförsüz olarak Cumhurbaşkanlığına kiralanan araçlara şoför temin ettiğini, bu nedenle şoförün verdiği zarardan adam çalıştıran olarak sorumlu olduğunu, görevsizlik kararının hatalı olduğunu, taraflar tacir olduğundan Ticaret mahkemesinin görevli olduğu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik kararının usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Somut uyuşmazlıkta davacı ile dava dışı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği arasında şoförsüz araç kiralanması sözleşmesi; Davalı şirket ile dava dışı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği arasında ise personel hizmet alım sözleşmesi imzalanmış bulunmaktadır. Dava dışı Cumhurbaşkanlığının davacıdan kiraladığı araçları, davalının çalışanı olan şoförler kullanmaktadır. Dava da davalının taraf olduğu personel hizmet alım sözleşmesi kapsamında istihdam ettiği şoför …’ın kusuru ile kira sözleşmesine konu araçlardan birine zarar vermesi nedeni ile tazminat istemine dayanmaktadır. Davacı şirket ile davalı arasında imzalanan bir sözleşme bulunmadığına göre ihtilafın çözümünde TBK’nın 66 vd. maddelerinde düzenlenen adama çalıştıranın sorumluluğu hükümleri uygulanacaktır. Bu durumda davacı … Ltd. Şti. ile davalı … Tes.A.Ş.’nin tüzel kişi tacir olduğu nazara alındığında ihtilaf, TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava olduğundan uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir.
Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davalı şirketin taraf olarak imzalamadığı araç kiralanması sözleşmesi esas alınarak Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2017 tarih, 2016/1120 Esas ve 2017/1440 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.27/12/2018.

.