Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1473 E. 2020/620 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1473
KARAR NO : 2020/620
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/11/2016
NUMARASI : 2015/349 Esas – 2016/860 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının kızı müteveffa … 25/07/2013 tarihinde sürücü dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı (otobüs) aracı ile seyir halindeyken otobüste yolcu olduğunu, otobüsü durdurup indiği ve yolun karşısına geçmek isterken aynı istikamette seyreden davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucunda ölümlü trafik kazası neticesinde davacının kızının ağır bir şekilde yaralandığını, olaydan oniki gün sonra vefat ettiğini, otopsi raporunda ise kişinin ölümünün trafik kazası sonucu gelişen kafa içi kanama, beyin ölümü, organ yaralanması ve iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtildiğini, davacının kızını kaybetmesi nedeniyle acı, elem ve ıstırap duyduğunu, hayat düzeninin alt üst olduğunu, psikolojik problemler yaşamaya başladığını, … Polikliniğinde tedavi görmeye başladığını ve tedavisinin hala devam ettiğini, davacının aldığı psikolojik yardım ücretleri, maaşında yapılan kesintiler, mevlüt ve yemek için yaptığı masraflar ve kızını kaybetmenin acısı, üzüntüsü nedeniyle uzun bir süre çalışamadığından kaynaklı sıkıntılar nedeniyle maddi kaybı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere davacı için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (…. A.Ş. maddi tazminat davası bakımından sorumluluğu dahilinde) müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ….A.Ş. ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: meydana gelen kazada müteveffa …. asli kusurlu olduğunu, davacı tarafın taleplerinin haksız olduğunu, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, davanın reddine ve davanın otobüs şoförü …, araç maliki …, işleten İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne ve …Sigorta Şirketi’ne ihbar edilmesine karar verilmesini istediği anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun kişi başına 250.000,00 TL olduğunu, aktüer tarafından hesaplanan tazminat miktarının hak kazanan anne ve baba için toplam 10.156,13 TL belirlendiğini ve bu tutarların davacı yana 06/08/2014 tarihinde ödendiğini, kusur durumunun tespiti için rapor alınmasını istediklerini, sigortacının zarar görenin tazminat ödemeyi gerektiren belgeleri kendisine vermesinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödeme yapmadığı takdirde temerrüde düşeceğini, faiz talep hakkının da ancak temerrüt tarihinden itibaren doğacağını, açılan dava neticesinde davacı tarafın değişen bir durumun varlığına ilişkin gerekli evrakları müvekkili şirkete iletmemiş olduğunu, müvekkili şirkete ilk başvurusunda ise gerekli evraklar temin edilerek tazminat ödemesi yapıldığını, şirketin sorumluluklarının tamamını yerine getirdiğini, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini ve davacı yanın kaza tarihinden itibaren faiz talebinin de dayanağının bulunmadığını belirterek, müvekkili şirket hakkındaki davanın reddine karar verilmesini istediği ve aksinin kabulü halinde, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasını istediği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat talebi bakımından, tüm davalılar yönünden dava konusuz kaldığından bu yönden esas hakkında hüküm tesisine yer olmadığına, Manevi tazminat talebi bakımından davanın kısmen kabulü ile, takdiren 17.500,00 TL manevi tazminatın 25/07/2013 olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. ve …. müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalılar … Tic. ve San. A.Ş. ile davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili aracına atfedilecek bir kusur bulunmadığını, ceza dosyasında müteveffanın asli kusurlu olduğunun sabit olduğunu, yolcu otobüsünün durduğu yerde hiçbir durak yahut bekleme yeri olmadığını, şoförün müteveffayı orta kapıdan indirmesi gerekirken ön kapıdan indirdiğini, ceza dosyasında dinlenilen şoförün ifadesinde kazanın nasıl meydana geldiğini görmediğini beyan ettiğini, otobüs şoförünün de meydana gelen kazada ağır ihmali ve kusuru olduğunu, bu hususlar irdelenerek hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, olayda kusuru olmayan müvekkillerinden tazminat talebinde bulunulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 25/07/2013 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMSS sigortalı bulunan … plakalı aracın müteveffanın yolcu olarak bulunduğu …plakalı otobüs ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının kızı …. vefat ettiği, olay nedeniyle vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Şile Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/199 Esas sayılı dosyası kapsamında alınan 25/03/2014 tarihli ATK kusur raporuna göre, durakta yolcu indiren dava dışı sürücünün kusursuz olduğu, müteveffanın tali derecede ve davalı sürücü … asli kusurlu olduğu tespit edilerek bildirilmiştir. Mahkemece ayrıca bir kusur raporu alınmamıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza hakiminin tespit ettiği kusurla bağlı değil ise de Ceza Mahkemesince tespit edilen fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını saptayan maddi vakalar yönünden Ceza Mahkemesi kararı ile bağlıdır.Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesince ceza dosyasında alınan rapor ile yetinilerek, tarafların kusur oranlarını belirleyen kusur raporu alınmadan manevi tazminat belirlenerek eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru olmamıştır. O halde Mahkemece yapılması gereken; TBK’nın 53. maddesi hükmü de gözetilerek meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için ATK yada Üniversitelerin Trafik Kürsüsünden kusur raporu alınarak tarafların mali ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler birlikte değerlendirilerek manevi tazminata hükmedilmesidir. Açıklanan nedenlerle, davalılar … Tic. ve San. A.Ş. ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalılar …. Tic. ve San. A.Ş. ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalılar …Tic. ve San. A.Ş. ile davalı … vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/06/2020