Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1469 E. 2020/437 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1469
KARAR NO : 2020/437
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI : 2016/44 Esas – 2017/1153 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/09/2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın kusurlu olarak müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu oluşan kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını beyanla 250 TL tedavi gideri, 500 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 150 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kabulü ile, 3.061,62 TL geçici iş görmezlik tazminatı ve 3.800 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.821,62 TL maddi tazminatın 04/09/2015 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, bakıcı giderine yönelik yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, uzman bilirkişiden bakıcıya ihtiyaç bulunup bulunmadığının tespit edilmeden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından verilen hükmün kaldırılmak suretiyle davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderine yönelik tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamında davacının dava dilekçesinde 250 TL tedavi gideri, 500 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 150 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın talep edildiği görülmektedir. Yargılama sırasında davacı vekili tarafından sunulan 28/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile 1000 TL olan dava değerini 5.821,62 TL artırılarak toplam 6.82162 TL edilmiştir. Bu hali mahkemece dava dilekçesi ile talep edilen tedavi gideri, kalıcı maluliyet tazminatı talepleri kapsamında olumlu olumsuz karar verilmemiş, ayrıca dava dilekçesi ile 150 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100 TL bakıcı gideri tazminatı istenmiş olup, bu miktara ıslah edilen 5.821,62 TL eklendiğinde mahkemenin talepten fazlası olacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre, sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartların C.11. maddesine göre yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Her ne kadar yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiş ise de KTK 98. maddesinde SGK’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan SGK’yı yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki sayılanlar kapsamında SGK’ya katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98.madde kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretleri sigorta şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sigorta şirketlerinin KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir.Kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde “Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98.maddesine bağlamıştır. Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak” geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça SGK tarafından karşılanacağı ve Sigorta Şirketleri ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesi kadük kalmıştır/ yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinde, yeni Genel Şartlarda ki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketleri ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98.madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edecektir. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi genel şartlar değişikliğinden önce halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa Güvence Hesabı ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekir. Bu belirlemenin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyet raporu alınmalıdır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut olayda, mahkemece tarafından esas alınan Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 18/01/2017 günlü maluliyet raporunun Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlediği ancak davacının bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığına ilişkin tespit bulunmadığı görülmektedir. Oysa davacının maluliyet oranının az yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek kaza tarihi olan 04/09/2015 tarihinde geçerli bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği halde yetersiz ve geçersiz olan maluliyet raporu esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır.Dosya içinde mevcut ve hükme esas alınan aktüer raporunun geçici ve kalıcı bakıcı giderini içerdiği ve davacının bakıcı gideri talebinin sürekli mi geçici mi olduğu konusunda açıklık bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri esas alınmak kaydıyla, davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı ve süresi, tespit edilecek geçici iş göremezlik süresi içinde bakım ve bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı varsa süresi, sürekli maluliyet oluşup oluşmadığı, sürekli maluliyet oluşmuş ise sürekli bakıcı gerekip gerekmediği konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte raporla tespit edilmesi ve bilahare aktüer bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerekir.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı …. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, 20/03/2018 tarih 18.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalıya iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/03/2020