Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1462 E. 2020/610 K. 03.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1462
KARAR NO : 2020/610
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI : 2015/606 Esas 2017/1105 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin bir pazarlama şirketi olup, saat 10.00 itibariyle tüm çalışanların ayrıldıklarını, gündüz saatlerinde kimse bulunmadığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından müvekkiline 89/1 ve 2 haciz ihbarnameleri gönderildiğini ancak bu ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle itiraz edilemediğini, müvekkilinin icra takip borçlusu olan ….Ltd.Şti ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, diğer davalı ……Ltd.Şti. ile müvekkili arasında 12/08/2013 tarihli distribütörlük sözleşmesi bulunmasına rağmen müvekkilinin bu davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine 312.827,22 TL alacaklı bulunduğunu ileri sürerek müvekkilinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile davacının tebligatların usulsüz olduğunu iddia ettiğini, oysa bu hususta İcra Hukuk mahkemesine açılmış bir dava olmadığını, mahkemenin tebligatların usulüne uygun bulunup bulunmadığını inceleme görev ve yetkisinin bulunmadığını, itiraz etmediğinden davacının icra borcunu ödemekle yükümlü bulunduğunu, davanın süresi içinde açılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ”Davanın kabulü ile davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasından gönderilen İİK 89. madde ihbarnamelerine konu alacaktan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, koşulları bulunmadığından kötüniyet tazminatına yer olmadığına” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunduğunu ancak istinaf incelemesi neticesinde yargılama giderleri eksik hesaplanarak müvekkili tarafından yatırılan tamamlama harcının davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmemiş olduğundan müvekkili tarafından yatırılan tamamlama harcının davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin görevli ve yetkili mahkeme olmadığını, müvekkilinin, alacağına kavuşmak amacı ile yasal haklarını kullanmış olduğunu, işbu davada aleyhinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediğini, İİK’nun 89/3 maddesi uyarınca kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesine süresi içinde cevap vermeyen üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğinde ve bu kişi borçlu olmadığına dair tespit davası açtığında, bu davada haklı çıksa bile, birinci haciz ihbarnamesine cevap vermeyerek, ikincisinin gönderilmesine kendi kusuru ile sebep olduğu için lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini, aksine davanın açılmasına sebep verdiği için davacı, bu yolda yaptığı tüm giderlere katlanmakla yükümlü olacağını, davalı şirketlerin, ürünlerinin üretimini “… ” çatısı altında sürdürdüğünü, bu üç firmanın ayrı isimler altında, ancak ekli İTO kayıtlarından da görüleceği üzere ortak ve yöneticilerinin aynı olması ile aynı yönde ticari faaliyet göstermeleri, … (…) firmasının alacaklıların taarruzundan kaçmak için muvazaalı işlemler yaptığını, bu ürünlerin satışını, davacı …’in kendi faturası altında sattığını, davalı firmalarla davacı firma arasındaki ticari ilişkinin açık olduğunu, davacının 89. Madde uyarınca gönderilen ihbarnamelere sessiz kalmasının da bu durumdan kaynaklandığını, salt usulüne ve gerçeğe uygun tutulduğu şüpheli davacı defterlerine dayanılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin usule, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dava, İİK 89. madde kapsamında gönderilen haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde cevap verilmemesi üzerine açılan menfi tespit davasıdır. Somut uyumazlıkta da davacı tacir olmakla birlikte davaya dayanak takipte alacaklı gerçek kişidir. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Takip konusu alacak ise işçilik alacağıdır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklandığından görevli mahkeme genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesidir (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/04/2016 tarih, 2016/3568 Esas ve 2016/6425 Karar, 26/02/2016 tarih, 2015/15365 Esas ve 2016/3253 Karar sayılı kararları ).Bu nedenlerle Asliye Ticaret Mahkemesince davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davacı vekili ile … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine, kabule göre diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda belirtilen esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Davacı vekili ile davalı … vekilinin tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine,6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemece yeniden yapılacak yargılamada verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/06/2020