Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1451 E. 2020/570 K. 02.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1451
KARAR NO : 2020/570
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/02/2018
NUMARASI : 2014/236 Esas – 2018/182 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 02/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile 19.12.2012 günü sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın Bahçeköy mevkiinden Hacıosman istikametine doğru şehir içi hız limitine uygun bir süratte seyretmekteyken karşı şeritten gelen aracın arkasında bulunan … yönetiminde ki … plakalı aracın, yolun bir gidiş bir gelişten oluşmasına karşın hatalı olarak sollama yaptığını, sürücü …’in kullandığı aracın diğer şeride geçmesi sonucu, … kaza yapmamak için aracını sağ tarafında bulunan boş alana doğru çekmeye çalıştığını ancak yol kenarında ne olduğu tam anlaşılamamış olan mıcır veya sıvı bir madde dolayısıyla aracın hamle yapılan sağ tarafa değil de karşı şeride doğru kaymaya başladığını, bu esnada kaza meydana geldiğini, kaza dolayısıyla … plakalı aracın şoförü müvekkilinin eşi …. vefat ettiğini, müvekkili …’ ise ağır şekilde yaralandığını, aylarca süren tedavi sürecinin halen devam etmekte olduğunu ve davacının kalıcı sakatlığının söz konusu olduğunu, trafik kazası tespit tutanağının kaza sonrası müvekkilinin ağır yaralanması, eşi …’ ın vefat etmesi ve olaya şahitlik etmiş bir başka kişi bulunmadığından diğer araç şoförünün beyanlarına bağlı kalınarak düzenlendiğini ve gerçeği yansıtmadığını, eksik inceleme ve yanlış beyanlar içerdiğini, davacının tedavisinin halen devam ettiğini, yetkili sağlık kurullarından alınacak raporla, sürekli veya geçici iş göremezlik durumu belirlenerek bu tespit doğrultusunda hesap yapılarak maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, … plakalı aracın davalı … Sigorta Şirketine, … Plakalı aracın ise davalı … Sigorta Şirketine zmms sigortası ile sigortalı olduğunu belirterek manevi tazminat isteği ile maddi tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; trafik kazasında yaralanma nedeniyle HMK’nın 107.maddesi uyarınca sürekli ve geçici iş göremezlik (sakatlık) durumunun tespiti ile hesaplanacak maddi zararın, şimdilik 25.000,00 TL üzerinden olay tarihinden (sigortacı yönünden dava tarihinden) itibaren işletilecek faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı ıslah dilekçesi ile talebini yalnızca davalı … A.Ş. yönünden 206.339,41 TL’ye yükseltmiştir.Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 5.6.2012-5.6.2013 başlangıç ve bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçede, kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının ise kaza tarihi itibariyle kişi başına 225.000,00 TL olduğunu, müvekkil şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçede sadece davacının maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının sürekli sakatlığının ATK. 3. İhtisas Dairesinden alınacak rapor ile ispatlanması, hesaplamaların ancak aktüerya uzmanı bilirkişilerce yapılması, Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi koldan ödeme yapıldığının araştırılması ve söz konusu ödemelerin tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşürülmesi gerekitğini, geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talepleri ve tedavi masrafları bakımından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını ifadeyle, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, 09.02.2012- 09.02.2013 vadeli … poliçe nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ancak kaza sonrası en objektif şekilde tutulan kaza tespit tutanağına göre, dava konusu somut olayda sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını, kusur durumunun tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumunda kusur incelemesi yapılmasını talep etiklerini, ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüerya uzmanına gönderilmesini, Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının da aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konudaki araştırmaların re’sen yapılmasını, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmediğini, Sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğundan açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin yasada belirtilen koşulları taşımadığından ve maddi tazminat davası olarak açılmasına karşın, manevi tazminat talebine ilişkin hakkın huzurdaki davada saklı tutulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, dava dilekçesinde belirtilen maddi zararın ve tazminat talebinin ayrıntılı olarak açıklattırılmasına, davacının, mirasçı sıfatı ile işbu davayı ikame ettiğinden, öncelikle yasal mirasçıların tespiti ile zorunlu dava arkadaşlığı nedeni ile diğer yasal mirasçıların davaya dahil edilmelerine, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/6 E., 2013/344 K. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesin talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalılardan… Sigorta Şirketi yönünden Davanın Feragat Nedeni İle Reddine, davalılardan …Sigorta Şirketi yönünden açılan davanın Kabulü ile 206.339,41 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 21/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … A.Ş den alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı …. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporunda davacının 2015 yılı geliri hesaplamaya esas alınmış ise de Yargıtay görüşüne göre kaza tarihi olan 2012 yılındaki gelirinin tespit edilerek buna göre hesaplama yapılması gerektiğini, davacının kaza tarihi olan 2012 yılındaki aylık gelirinin bilinmediğini, dosyada 2015 yılı geliri mevcut olup dönemsel asgari ücretin 3,423 katı olarak hesaplamaya esas alındığını ancak Yargıtay görüşüne göre kaza tarihindeki gelirin tespit edilerek yeniden rapor alınması gerekirken hatalı bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ölümlü- yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 13/11/2017 tarihli aktüer raporunun 4. sayfasında davacının 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları aldığı aylık ücret miktarı çizelge ile gösterilmiş, 6. sayfasında 2015 yılı ücreti, asgari ücrete oranlama yapılarak 3,423 katı oranlanmış (Kaza tarihinden 01.07.2015 tarihine kadar o yıla ilişkin asgari ücretten hesaplama yapılmakla birlikte) ve 01.07.2015 tarihinden sonrası içinde asgari ücretin 3,423 katından hesaplama yapılarak tazminat miktarı belirlenmiştir. Kaza tarihi itibariyle, davacının aylık sürekli ve net gelir durumunun (davacı tarafça ileri sürülen maaş, şirket ortaklığı vs.) kesin ve tereddütsüz olarak araştırılıp belirlenmesi, kazanç durumu yönünden somut verilere ulaşılamadığı takdirde, olay tarihindeki asgari ücrete göre hesaplama yapılacağının göz önünde bulundurulması, elde edilecek verilere göre davacının kaza tarihi itibariyle zararının hesaplanması için aktüerya uzmanı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının gelir yönünden 19.12.2012 tarihinde meydana gelen kazaya karşın 2015 yılı verilerine bağlı kalınarak yapılan hesaplamalara göre değerlendirme yapılıp yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. (Benzer yönde Yargıtay 17 HD 20.5.2013 gün ve 2012/9773-2012/7274; Yargıtay 17 HD 26.12.2013 gün ve 2012/5531-2013/18432; Yargıtay 17 HD 19.12.2013 gün ve 2012/10271-2013/18087) Açıklanan nedenlerle, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davalı …. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … A.Ş. vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı … A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … AŞ. Levent Şubesinin 27/03/2018 tarih ve … numaralı 340.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı davalı … A.Ş.’ne iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/06/2020