Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1432 E. 2020/569 K. 02.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/1432
KARAR NO: 2020/569
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/12/2017
NUMARASI: 2015/49 Esas 2017/991 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 02/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı sigorta şirketine ZMMS ile poliçeli dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı minibüsün 06/03/2012 tarihinde Artova ilçesinden Tokat iline seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeritten gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin minibüste yolcu olduğunu ve kazada yaralanması neticesinde sakat kaldığını belirterek 2.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline kara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile talebini 60.655,77 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla teminat limiti kapsamında ve sigortalısının kusurunun varlığı halinde ancak kusur oranında sorumlu olabileceklerini, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, KTK 99/1 maddesi uyarınca temerrüte düşürülmediklerinden olay tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, uyuşmazlığın ticari olmaması nedeniyle avans faizi de istenemeyeceğini, ayrıca tazminat hesabının aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile; 60.655,77 TL tazminatın dava tarihi 15/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın zorunlu karayolu taşımacılık poliçesi kapsamında olduğunu, şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının öncelikle kazaya sebep olan … plakalı aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesine dayanarak tazminat talep etmesi, mahkemece belirlenen tazminat miktarının zorunlu karayolu taşımacılık sorumluluk sigorta poliçesi teminat limitini aşması halinde aşan kısmın ilgili aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenlemiş olan müvekkili şirketten talep edilmesi gerekmekte iken tazminattan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 06/03/2012 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı minibüsün Artova ilçesinden Tokat iline seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeritten gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye çarpması sonucu ile meydana gelen kazasında minibüste yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalı, davacının yolcu olarak bulunduğu minibüsün zorunlu trafik sigortacısıdır. Aracın kaza tarihinde zorunlu karayolu taşımacılık sigortası da bulunmaktadır. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.” 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. Somut olayda trafik kazası, Artova ilçesi ile Tokat ili arasında yapılan bir il içi taşıma esnasında meydana gelmiştir. Davalı, davacının yolcu olarak bulunduğu minibüsün zorunlu trafik sigortacısıdır. Mahkemece; dosya kapsamında aracın kaza tarihinde … Sigorta ile yapıldığı anlaşılan zorunlu karayolu taşımacılık sigorta poliçesinin dosyaya kazandırılmalı, … plakalı minibüsün taşımacılık yetki belgesi bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve daha sonra yukarıdaki açıklanan düzenlemeler çerçevesinde davacı yolcunun bindiği otobüsün trafik sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 17. HD. 20.12.2016 tarih, 2014/9527 Esas ve 2016/11764 Karar sayılı ilamı). Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı … Sigorta A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … A.Ş. Büyükdere Caddesi Şubesinin 21.02.2018 tarih ve … numaralı 125.000,00TL bedelli teminat mektubunun davalı … Sigorta A.Ş.’ne iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/06/2020