Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1411 E. 2020/511 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1411
KARAR NO : 2020/511
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 23/11/2017
NUMARASI : 2014/1647 Esas 2017/1103 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacıya sigortalı araç ile dava dışı … şirketine kasko sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında …. şirketinin sigortalısının aracındaki hasar için ödediği tazminatı talep etmesi üzerine … şirketine davaya ve takibe konu hasar bedelinin ödendiğini, davalı sürücü … kazadan sonra olay yerini terk etmesi nedeniyle ağır kusurlu olup bu durumun rücu nedeni olduğunu, ödenen hasar tazminatının davalılardan tahsili için yaptıkları icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazın iptali ile takibin 12.395,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davalıların icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar cevap vermemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalı … hakkındaki davanın kanıtlanamaması nedeniyle reddine, davalı … hakkındaki davanın kabulü ile; davalı …’in davaya konu İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı yetki itirazının iptali ile bu davalı yönünden takibin devamına, davacı tarafın her iki davalı hakkındaki icra inkar tazminatı isteminin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararının … yönünden yasaya aykırı olduğunu, sigortalı araç sürücüsü tarafından kaza ve kusurun kabul edildiğini, işletenin sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğunu, araç maliki sigortalı hakkında davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, 6762 sayılı TTK’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.Davacı sigortacı, zmss kapsamında hasar gören araç Kasko sigortacısına sigorta bedelini ödedikten sonra davalı sürücü Turgut’un kazadan sonra olay yerini terk etmesi nedeniyle ağır kusurlu olduğunu ve hasarın poliçe kapsamında olmadığını iddia ederek kendi sigortacısına karşı eldeki davayı açmıştır.28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımı verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevlidir.Somut olayda, davacı … Sigortaya A.Ş.’ye zmss sigortası bulunan davalı …’ya ait aracın karıştığı kaza sebebi ile dava dışı 3. kişiye ödenen hasar bedelinin davalının olay yerini terk etmesi sebebi ile rücuen tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Davalı sigortalı, 6502 sayılı Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici; sigortalı ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesi ise aynı Kanun’un 3.maddesinin l bendi gereğince tüketici işlemidir. Bu durumda uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenlerle davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında yargılama yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a/3. ve 355. maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstinaf istemine konu yukarıda belirtilen esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, görevsizlik kararı verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine,6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemece yeniden yapılacak yargılamada verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/03/2020