Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1300 E. 2018/554 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2018/1300
KARAR NO : 2018/554
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2016/243 E.- 2017/346 K.
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/243 E.-2017/346 K. sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava 18/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ile, cenaze ve defin gideri istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı …’nin kısıtlı olduğu anlaşılmakla, TMK’nın 462/8.maddesi uyarınca husumete izin kararı ibraz edilmediği gerekçesi ile, davacı … yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, diğer davacılar .. yönünden davanın tefrikine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili … yönünden kendilerine 19/12/2016 tarihli husumete izin kararı ibraz etmeleri için üç aylık kesin süre verilmesine ilişkin ön inceleme tutanağının taraflarına 02/01/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, mahkemece henüz üç aylık kesin süre dolmadan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, Horasan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 10/04/2017 tarihli kararı ile, vasi …’in, vasilik kararının uzatılması ve İstanbul 2 Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2016/243 E sayılı dosyayı takip etmek için husumet izni talebinde bulunduğunu tespitle vasilik görevinin devamına ve İstanbul 2 Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan maddi ve manevi tazminat davasında davacı annesi …’i temsil etmek üzere kendisine izin verilmesine karar verildiğini, yapılan bu başvurunun sonucunun beklenmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 07/03/2016 tarihli ön inceleme tensip tutanağının 1 nolu ara kararı ile, davacı …’in kısıtlı olduğu anlaşılmakla, davacı tarafa husumete izin kararı alıp, mahkemeye sunmak veyahut vesayet makamında bu konuda başvurada bulunulduğuna dair belge sunmak üzere üç aylık kesin süre verilmesine karar verildiği, ön inceleme tensip tutanağının, davacılar vekiline 02/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemenin 28/03/2017 tarihli duruşmasında, davacılar vekilinin, müvekkili … yönünden husumete izin kararı almak üzere başvurduklarını, ancak mahkemenin red ettiğini, azıl olarak …’in yeniden başvurduğunu, henüz sonuçlanmadığını beyan ettiği, mahkemece, aynı celsede, davacı … yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanuni temsil 6100 sayılı HMK’nın 52. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür.
Husumete izin kararı ibrazı için mahkemece belirlenen üç aylık kesin süre 02/04/2017 tarihinde sona erecek olup, henüz üç aylık kesin süre dolmadan ve davacı tarafça tekrar başvuru yapıldığı beyan edilmesine rağmen, yapılan başvurunun akıbeti de araştırılmadan karar verilmesi, usul ve yasaya, dosya kapsamına uygun olmadığı gibi davacılar vekili tarafından ibraz edilen istinaf dilekçesi ekinde bir örneği sunulan Horasan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/242 esas 2009/124 karar sayılı kararı ile, davacı …’in kısıtlılık durumunun devamına, vasi …’in vasilik görevinin devamına, İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan maddi ve manevi tazminat davası olan 2016/243 esas sayılı dosyada annesi …’i temsil etmek üzere TMK 462/8.madde gereğince vasi…e izin verilmesine karar verildiği görülmüştür.
Dolayısıyla, TMK’nın 462/8. Maddesinde öngörülen ve HMK’nın 115. Maddesi gereğince tamamlanabilir dava şartı mahiyetindeki vesayet makamının izni eksikliğinin giderildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, her ne kadar davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmuyor ise de, davanın niteliği ve davacılar talebi dikkate alındığında, usul ekonomisi gereği birlikte görülmesi gereken davanın, … dışında diğer davacılar yönünden tefrikine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Bu nedenle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(a) 4. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE,
2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/243 E.-2017/346 K. sayılı kararının, HMK.’nın 353/1(a) 4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde mahkemesince yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 12/04/2018