Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1290 E. 2019/338 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1290
KARAR NO : 2019/338
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 26/12/2017
NUMARASI : 2016/1079 Esas 2017/1420 Karar
DAVA : İtirazın İptali (ZMSS Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde: 22/06/2015 tarihinde davalıya ait olan ve…’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı, davacı nezdinde ZMSS ile sigortalı aracın, … yönetimindeki … plaka sayılı araca arkadan çarparak sigortalı aracın hasar görmesine neden olduğunu, davacı tarafından zarar gören aracın hasar bedelinin ödendiğini, rücu talebiyle İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğinden itirazın iptali davasının açıldığını belirterek, davalının itirazının iptaline, itirazında kötü niyetli olan davalı şirketin alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından: “Davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe itirazın iptali ile takibin devamına, takipten itibaren talep gibi asıl alacağa avans faizi yürütülmesine, alacak likit olmadığından, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirkete sorumluluk tevcih edilemeyeceğinden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayda aracın …’e kiralandığını ve bu süre zarfında …in aracı fiili olarak hakimiyeti altında bulundurduğunu ve kullandığı tarihten kaza anına kadar bu araçtan fayda sağlandığını, Yargıtay içtihatları ışığında aracın işleteninin …olduğunu, rücu davasında müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, başta karayolları olmak üzere ilgili idarelerin yolda yeterli güvenlik tedbirlerini alıp almadıklarının araştırılması gerektiğini, kazaya karışan diğer sürücünün hız limitlerine ve takip mesafelerine uyup uymadığının araştırılmadığını, davanın ….’e ihbar edilmesinin talep edildiğini ancak yerel mahkeme tarafından bu talebin yerine getirilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinaf başvurusundan sonra, dosya Dairemizde bulunduğu sırada davacı vekili; dava/takip konusu edilen tazminatın, davalı ile birlikte icra takibinin tarafı olan ve takibe itirazı olmayan dava dışı …arafından ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını dilekçesiyle bildirerek davaya yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden devam ettiklerini ifade etmiştir. Bu beyana göre, Dairemizce istinaf incelemesi yapılmadan önce davanın konusuz kaldığı göz önüne alınıp davalı vekilinin istinaf başvurusunun yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından incelenmesi gerekmiştir. Dava, aracı zarar gören üçüncü kişinin zararını ZMSS kapsamında karşılayan sigortacının, ödediği tazminatı kendi sigortalısından tahsili amacıyla yürüttüğü icra takibinde itirazın iptali istemlidir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:
Yukarıda açıklandığı üzere, dosya istinaf aşamasında iken davanın konusuz kaldığı anlaşılmakta ise de; davacı vekili yargılama giderleri ve vekalet giderleri konusunda davacı lehine karar verilmesini, bu yönleriyle istinaf incelemesi yapılmasını istemektedir. Bu durumda HMK’nın 331.maddesi gereğince davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmekle birlikte davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilecektir.Bu çerçevede dosyanın incelenmesinde; Kazaya karışan araç üzerinde işletenlik sıfatının -dava dışı kişi ile aralarındaki kira sözleşmesi nedeniyle- bulunmadığını ileri süren davalının bu iddiasına dayanak olarak dosyaya sunduğu tarafların imzaları dahi bulunmayan, davalı şirketin unvanının geçmediği bilgisayar çıktısı şeklindeki belgelerden birinde; … adlı kişi hakkında, … ünvanlı işletme logosuyla 13 günlük araç kiralamaya ilişkin bilgilerin bulunduğu, diğer belgenin de aynı kişiye …unvanlı işletmenin düzenlediği “kullanıcı fatura bilgileri” başlıklı bir belge olduğu, sunulan bu belgelerin, işletenlik sıfatının kayıt maliki dışındaki kişide olduğunu ispat eden ve üçüncü kişileri bağlayıcı niteliklerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanmanın uzun süreli kira ilişkisi ile araç kayıt maliki dışındaki kişiye geçtiği hususunun ispat edilemediği ve “haklılık” unsurunun davacı lehine gerçekleştiği, yargılama giderleri ile vekalet ücretinden davalının sorumlu olması gerektiği sonucuna varılarak, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davalı vekilinin istinaf itirazı da konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A-HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre;
1-Davacı vekilinin talep dilekçesi göz önüne alınarak, konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacıdan peşin alınan 60,31 TL karar harcından, kararın niteliği bakımından alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının mahsubu ile kalan 15,91 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 202,30 TL posta gideri, 29,20 TL başvurma harcı ve 44,40 TL maktu karar harcı toplamı 1.525,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ve davalının bu konuda usuli kazanılmış hakkı gözetilerek 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusu konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde mahkemesince yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/03/2019