Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1278 E. 2020/432 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1278
KARAR NO : 2020/432
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/11/2017
NUMARASI : 2016/920 Esas – 2017/1241 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 15.01.2008 günü davalılardan … yönetimindeki … plakalı araç ile davalı …’in sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı araçla … İlçesi …, … mahallesi mevkiinde kavşakta çarpıştığını, olayda “hatır taşıması” ile araçta bulunan müvekkillerinin murisi … boynundan ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığını ve 21.06.2008 tarihinde vefat ettiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, trafik kazasında eşini ve babalarını kaybeden müvekkillerinin destekten yoksun kalma v.s maddi tazminat tutarlarının belirlenerek, işleten ve sürücüler yönünden olay tarihinden, sigorta şirketleri yönünden başvurunun yapıldığı temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılara ödenmesini, eş … için 15.000,00 TL müteveffanın çocukları … ve … için 5.000,00’er TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri haricindeki davalılardan olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu kaza nedeniyle müvekkili şirket tarafından davacı tarafa 13.05.2008 tarihinde 9.130,10 TL tutarında ödeme yapıldığını, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın davacıların desteği olduğunu ispatlaması gerektiğini, davacıların dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu maddi tazminat taleplerinin zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın usul yönünden reddini, davacı tarafa kaza nedeniyle müvekkili şirket tarafından 13.05.2008 tarihinde 9.130,10 TL tutarında ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Ticaret Ltd. Şti. (… Tic. Ltd. Şti.) vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin … Tic. Ltd. Şti. devrolma şeklinde birleşme ile …Ticaret Ltd. Şti. olduğunu, davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkili açısından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin ise Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat talepleri zamanaşımına uğradığını, davaya konu kaza 15.01.2008 tarihinde meydana geldiğini, davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, kusura dayalı veya kusursuz sorumluluk halinin mevcut olmadığını, davalı …’in kusurlu olduğunu, manevi tazminat taleplerinin çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluş şekli müvekkili anayolda seyir halinde iken diğer davalı … kavşaklarda geçiş önceliğine uymadan ve hızlı bir şekilde yola çıkarak müvekkilin kazaya karışmasına sebep olduğunu, müvekkili yolda normal hızda seyrettiği gibi kaza gündüz saatlerinde gerçekleştiğini, diğer davalının müvekkili göre hız kontrolü olmadığı için, çarptığı aşikar olduğunu, müvekkili seyir halinde iken olay yerine geldiğinde sağ rampadan hızla bir aracın geldiğini gördüğünü, müvekkili gören diğer davalı durmamış müvekkil frene bastığı halde yolun yağışlı olmasından sebep duramadığını ve araca yandan çarptığını, yolu bölen ve yola adeta fırlayarak kazaya sebebiyet veren diğer davalı olduğunu, meydana gelen trafik kazasında … asli müvekkilin ise tali kusurlu olduğunu yargılamanın her aşamasında ispatlandığını, dolayasıyla dava dilekçesinde belirtilen müteselsil sorumluluğu da kabul etmediklerini, davacı tarafın taleplerinin kabulü halinde, müvekkil açısından alacak miktarında hakkaniyet indirimi yapılmasını talep ettiklerini, zamanaşımı ve diğer tüm itirazların kabulü ile açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin iş bu kaza nedeniyle ödenmesi gereken tazminatın tamamını davacı tarafa ödediğini, müvekkili şirketin de başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, davanın zamanaşımından reddini, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, aleyhe hüküm kurulması halinde poliçe limiti ve sigortalının kusuru oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “davanın kısmen kabul kısmen reddine, maddi tazminat yönünden davacı tarafın feragati nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine, davacı eş … için 12.000,00 TL, davacı çocuk … için 4.000,00 TL, davacı çocuk … için 4.000,00 TL, davacı çocuk … için 4.000,00 TL, manevi tazminatın kaza tarihi olan 15.01.2008 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar … Ltd. Şti (…San ve Tic. Ltd. Şti), …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılardan … Ticaret Ltd. Şti. vekili davalı … vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı …. Ticaret Ltd. Şti. vekili 12/03/2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmamış olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davalı müvekkiline atfedilebilecek kusura dayalı sorumluluk veya kusursuz sorumluluk hallerinin mevcut olmadığını, manevi tazminat tutarlarının çok yüksek olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı …. Ltd. Şti. vekili 16/03/2018 tarihli dilekçesi ile istinaf yoluna başvurma hakkından ve istinaf yoluna başvurma sürelerinden açıkça feragat ettiklerini beyan etmekle, feragat nedeniyle gerekli kararın verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin geçiş önceliği olan kavşakta olduğunu ve bu geçiş önceliğini kullandığını, diğer davalı …’in kavşaklarda geçiş önceliğine uymadan ve hızlı bir şekilde yola çıkarak müvekkilinin kazaya karışmasına sebep olduğunu, diğer davalının müvekkilini göre hız kontrolü olmadığı için çarptığının aşikar olduğunu, yani yolu bölen ve yola adeta fırlayarak kazaya sebebiyet verenin diğer davalı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen müteselsil sorumluluğu kabul etmediklerini, müvekkili açısından TBK 52. maddesinde düzenlenen hakkaniyet indiriminin de dikkate alınmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davalı … Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili 12/03/2018 tarihli istinaf başvurusu yönünden; Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuş ise de davalı vekili tarafından istinaf talebinden feragat ettiklerine ilişkin dilekçe verilmiştir. İstinaftan feragat yetkisini içeren davalıya ait vekaletnamenin dosyada olduğu görülmüştür. HMK’nın 349/2. maddesine göre istinaf başvurusu yapıldıktan ve dosya istinaf incelemesi için gönderildikten sonra istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edilirse Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilir. Bu nedenle davalı … Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun HMK’nın 349/2.maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı … vekilinin istinaf başvurusu yönünden; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının kaşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Aynı Kanun’un 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir. İşleten ve zorunlu trafik sigortacılarının 3. kişilere karşı sorumluluklarının niteliği, kanundan doğan 818 sayılı BK’nin 51. maddesince müteselsilen sorumluluk olup, BK’nin 142/1.maddesi gereğince; alacaklı, müteselsil borçluların tümünden veya birinden borcun tamamen veya kısmen tahsilini isteyebilir. Borcun tamamen tahsiline kadar bütün borçluların sorumluluğunun devam edeceği de aynı yasanın 142/2 maddesinde açıklanmıştır.Yukarıda belirtilen KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 142. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Davalı zarara sebebiyet veren aracın işleteni olduğuna göre müteselsilen tazminattan sorumluluğuna karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazı yerinde değildir.Davalı vekillinin olayda kusura ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde davacının kazaya karışan … plakalı araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan davacı için sonuca etkili olmadığından kusur durumunun müteselsilen sorumlu olanlar arasındaki iç ilişkide değerlendirileceği nedenle buna ilişkin istinaf talebi yerinde değildir.Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da getirebilir. Somut olayda, kaza tespit tutanağında yolcu konumunda bulunan desteğin emniyet kemeri takıp takmadığının belirlenmediği görülmüştür. Bu sebeple zararı artmasına neden olduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmayışında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf talebi yerinde değildir ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7218 Esas 2019/2388 ve 2016/5223 Esas 2019/364 Karar sayılı kararları).Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusundan feragat nedeniyle HMK’nın 349/2.maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı … vekilinin tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Davalı … Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun HMK’nın 349/2.maddesi gereğince feragat nedeniyle REDDİNE, 3- İstinaf talep eden davalı …’dan Harçlar Yasasına göre alınması gerekli 1.639,44 TL karar harcından peşin yatırılan 410,00 TL’nin mahsubu ile kalan 1.229,44 TL’nin davalı …’dan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,4-İstinaf talep eden davalı … Ticaret Ltd. Şti. alınması gereken 54,40 TL harcından peşin yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının mahsubu ile 18,50 TL’nin davalı …Ticaret Ltd. Şti.’ye İlk Derece Mahkemesince iadesine, 5-İstinaf talep eden davalıların istinaf başvuruları nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, artan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 12/03/2020