Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1231 E. 2020/777 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/1231
KARAR NO: 2020/777
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/11/2017
NUMARASI: 2015/1233 Esas – 2017/845 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket nezdinde Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğu belirtilen … plaka sayılı aracın 08/09/2015 tarihinde … plakalı çekiciye takılı … plakalı römorkun karıştığı kazada hasarlandığını, aracın pert olduğunu, davalının sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması sebebiyle hasarı ödemediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 24.360 TL araç sigorta bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; davacıya ait aracın şirketleri nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu kazadan sonra yapılan alkol ölçümünde sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunun tespit edildiğini, araç sürücüsünün kazanın meydana gelişinde asli kusurlu olduğunu ve Kasko Sigorta Genel Şartları gereği zararın poliçe teminatı dışında kaldığını, kazanın alkolün etkisi ile meydana geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ceza davasında olay yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, bilirkişinin tır sürücüsüne hatalı park nedeniyle tali kusur verdiğini, ancak ceza hakiminin tali kusuru doğru bulmayarak sanık tır sürücüsüne asli kusur verdiğini ve ona göre ceza verdiğini, maddi olaylar bakımında hukuk mahkemelerinin ceza mahkemesi kararıyla bağlı olduğunu, bilirkişilerin ceza mahkemesi kararına hiç değinmemiş olmalarının objektif olmadıkları ve dosyayı eksik inceledikleri anlamına geldiğini, saptanan alkol oranıyla değerlendirildiğinde kazanın alkolün etkisiyle meydana gelmediğini, kazanın esas nedeninin tır sürücüsünün aracını otoyolun sağ şeridine park etmesi, yani sağ şeridi kapatması, aracının bütün ışıklarını söndürmesi, dörtlüleri yakmaması veya uyarıcı başkaca bir önlem almamasından kaynaklandığını, kaza sırasında … plakalı tırın … Sigorta A.Ş.’ ye ZMSS ile sigortalı olduğunu bu nedenle davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda, sigortalı aracın sürücüsü … sevk ve idaresinde bulunan sigortalı … plakalı aracı ile yolun sağında park etmiş olan tıra arkadan çarparak maddi hasarlı trafik kazası yapmıştır. Dosya içerisinde bulunan belgelere göre dava dışı sürücünün 1,04 promil alkollü olduğu, ceza dosyasında alınan kusur raporunda park halinde bulunan tır sürücüsünün tali, sigortalı araç sürücünün asli kusurlu olduğunun bildirildiği ancak mahkemece park halinde olan tır sürücüsü asli, sigortalı araç sürücüsü tali kusurlu kabul edilerek karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince bir trafik uzmanı ile bir nöroloji uzmanından alınan raporda ise davacı sigortalı araç sürücü …’nun %100 kusurlu olduğu ve kazanın münhasıran alkolün etkisinden meydana geldiğinin bildirildiği, mahkemece sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir (YHGK 23.10,2002 gün ve 2002/11-768-840, YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212, YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18, YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları). Mahkemece, çelişkiyi giderecek şekilde iki trafik uzmanı ile bir nörolog doktordan oluşturulacak bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, olayın oluş şekli, yol, hava ve trafik durumu, dosyası kapsamı, kaza tespit tutanağı, sürücüde tespit edilen alkol durumu ve kusur durumu birlikte değerlendirilerek, kazanın münhasıran (salt) alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurlarında etkili olup olmadığının belirlenmesi için gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kusur raporları arasında çelişki giderilmeden ve HMK 267.maddesine aykırı olarak 2 kişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 7- İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davacı tarafından tehir-i icra talebi kapsamında icra dosyasına yatırılan 3.606,45 TL bedelli nakit teminatın davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/06/2020