Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1228 E. 2020/426 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1228
KARAR NO : 2020/426
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/11/2017
NUMARASI : 2016/825 Esas – 2017/835 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan … plakalı aracı ehliyetsiz olarak kullanan …. Plakalı araca % 100 kusurlu şekilde çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, davalı şirketin kusurlu araç olan … plakalı aracın maliki olduğunu, hasar bedeli olarak 14.04.2016 tarihinde 7.045,82 TL ve 30.05.2016 tarihinde 19.754,18 TL ödendiğini, bu nedenle 14.04.2016 tarihinde 7.045,82 TL ve 30.05.2016 tarihinde 19.754,18 TL bedellerin ödeme tarihlerinden itibaren rücuen tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı definde bulunduğunu, mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkilinin kusurunun ispatlanması gerektiğini, kusurun ne şekilde tespit edildiğinin belli olmadığını, kaza karışan … plakalı aracın kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “İş bu davanın kabulü ile 7.045,82 TL’nin ödeme tarihi olan 14.04.2016 tarihinden 19.754,18 TL nin ise ödeme tarihi olan 30.05.2016 tarihinden itibaren olmak üzere toplam 26.800,00 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporu gerekçe gösterilerek bir karara hükmedildiğini, raporun denetime elverişli olmadığını, eksik ve hatalı bir rapor olduğunu, dava konusu olaya ilişkin ikame edilen İstanbul 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/510 Esas sayılı ana dosyanın dikkate alınmadığını, bu dosyadan sunulan raporun dikkate alınmadığını, kusurun yanlış değerlendirildiğini, belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava zorunlu mali sorumluluk sigortacısı tarafından zarar gören 3. kişiye ödenen tazminatın, sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.2918 sayılı KTK’nın 109/4 maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının zamanaşımı başlığını taşıyan C.8 maddesinde, “motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, davacı sigortacı yönünden rücu hakkı kendi yükümlülüğünü tam olarak yerine getirdiği (hak sahiplerine ödemenin yapıldığı) tarihte doğmakta olup zamanaşımı da bu tarihte işlemeye başlayacaktır. Somut olayda, davalının trafik sigorta poliçesini temin eden davacı sigorta şirketi, 02/02/2014 tarihinde sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle hak sahiplerine poliçe gereği olarak 14.04.2016 tarihinde 7.045,82 TL, 30.05.2016 tarihinde 19.754,18 TL ödeme yaptığı belirtilmiş ancak ödemeye ait dekont belgeleri dosya kapsamına sunulmamış olup mahkemece davalının zamanaşımı savunması değerlendirilmemiştir. Bu durumda davacı sigorta şirketi tarafından ödemelere ilişkin yazışmalar dışında ödemeye dayanak belgeleri sunmak üzere mahkemece sürü verilip davalının zamanaşımı definin KTK 109/4 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.Yine Mahkemece İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/510 Esas sayılı dosya celp edilerek davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/03/2020