Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1208 E. 2020/284 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/1208
KARAR NO: 2020/284
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/11/2017
NUMARASI: 2015/541 Esas 2017/998 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.08.2014 tarihinde müvekkillerin desteği olan … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Batman ili istikametinden Diyarbakır ili yönüne doğru seyir halindeyken, … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römorka çarparak gidiş istikametine göre yolun sağ şarampol kısmına takla atarak yoldan çıkması sonucu çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasından sonra müvekkillerin desteği …’ın vefat ettiğini, vefat eden …’ın müvekkillerinin desteği olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak artırılmak üzere ilk aşamada 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkililerine verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 18.08.2014 tarihli trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın müvekkiline … nolu poliçe ile 29.01.2014-2015 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet ( trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, kusurlu sürücünün davranışları nedeniyle mirasçıların tazminat talep edemeyeceklerini, tazminat hesaplamasında davacıların murisinin kusurunun ve müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, davacının murisinin gelirinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, ” Dava ve ıslah dilekçelerine göre davanın kabulü ile davacı anne … için 48.846,00 TL , davacı kardeş … için 6.771,00 TL olmak üzere toplam 55.617,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Davacı … murisin kardeşi olduğunu, murisin desteğinden yoksun kaldığını kesin deliller ile ispat edilmeden, kardeşi yönünden 6,771,00 TL tazminata hükmedilmesi hukuka aykırı olduğunu, murisin vefatı nedeniyle davacılara hesaplanan destek payları fahiş olduğunu, kararın destek payları nedeniyle iptali gerektiğini, davacının desteği müteveffa … müvekkil şirketin sigortalısı aracın işleteni,sigortalısı ve kusurlu sürücüsü olduğunu, işletenin kendi kusurundan yararlanamayacağı için mirasçılarda sigorta poliçesinden tazminat talep edemeyeceklerini, kararının usul ve esas yönünden incelenerek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklı ölüm sebebiyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemlidir. HMK’nun 355. maddesi uyarınca davalının istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilerek Yeni Genel Şartlar kabul edilmiştir. KTK’da 6704 sayılı Kanun ile değişiklik yapılarak Yeni Genel Şartlara ilişkin yasal düzenleme 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile, 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartlar’ın C.11. maddesi ile de Yeni Genel Şartlar’ın, Genel Şartlar’ın yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı öngörülmüştür. Somut uyuşmazlıkta desteğin sürücüsü olduğu ve davalı tarafça ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı aracın poliçe başlangıç tarihi ve kaza tarihi 01/06/2015 tarihinden öncesi olduğuna göre sigorta sözleşmesi tarihinde yürürlükte olan eski genel şartlar uygulanacaktır. Eski genel şartlarda destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri teminat kapsamı dışında bırakılmadığından mahkemece tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. HMK’nun 357/1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Davalı vekili tarafından yargılama safahatında alınan bilirkişi raporuna kardeş yönünden destek hesabı yapılması ve pay oranlarına ilişkin bir itiraz ya da talepte bulunmamıştır. Bu durumda HMK’nın 357/1 maddesi çerçevesinde kusur durumu bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan kusura ilişkin istinaf itirazı değerlendirilmeye alınmamıştır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.799,19 TL karar harcından peşin alınan 960,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.839,19 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf talep edenin istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/02/2020