Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/1095
KARAR NO: 2020/685
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/12/2017
NUMARASI: 2015/183 Esas – 2017/1016 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 11/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10/01/2015 tarihinde meydana gelen …, …, … ve … plakalı araçların karıştığı kazada yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plakalı aracın kusurlu olup söz konusu aracın zorunlu trafik sigortası ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğunu, sigortaya yapılan başvuruya bu güne kadar herhangi bir cevap verilmediğini, kaza nedeniyle müvekkilinin yapılan tüm tedavilerine karşın iyileşemeyerek sürekli sakat kaldığını, ömür boyu bakıma ihtiyacı bulunduğundan bakıcı giderlerinin de davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigortasının “tedavi giderleri” teminatından tazmini gerektiğini, sürekli işgöremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararının tazmini için fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında limitle sınırlı olduğunu, limit sınırının aşılmaması gerektiğini, Adli Tıp kurumundan kusur ve maluliyet raporu alınmasını, aktüer bilirkişi tarafından hesaplama yapılmasını, temerrüdün söz konusu olmadığını beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın Kabulü ile İş görmezlik tazminatı tutarı 5.709,86 TL ile bakıcı gideri 7.230,60 TL olmak üzere toplam 13.940,46 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığından geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, KTK’nın 98. maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.5.b maddesi gereğince kazazedelerin tedavi sürecinin dışınca kalan iyileşme dönemine ait bakıcı giderlerini hesaplanması gerekirken, tüm tedavi sürecinin bakıcı giderleri bakımından hesaba dahil edilmesi ve tüm tedavi süreci bakımından bakıcı giderleri hesaplanmasının usul, yasaya aykırı olduğunu, ATK raporu ile davacının sürekli iş göremezlik durumunun bulunmadığı tespit edildiğini, Yerel mahkemece dosya aktüer bilirkişiye tevdi edildiğini ve rapor alındığını, alınan raporda davacının 5.709,86 TL geçici iş göremezlik ve 7.230,60 TL bakıcı gideri tazminatı zararı olduğu tespit edildiğini, her iki tazminatın toplamı 12.940,46 TL iken yerel mahkemece 13.940,46 TL toplam tazminata hükmedildiğini, bu durum usul ve yasaya açıkça aykırı olup yerel mahkeme kararının bu yönüyle de kaldırılması ve 1.000,00 TL’lik kısım için davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaramalı trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeni ile maluliyet tazminatı ve bakıcı gideri istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında açıklandığı üzere “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa Güvence Hesabı ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edeceğinden davalı sigorta şirketi vekilinin müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğu bulunmadığına ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekir. Bu belirlemenin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyet raporu alınmalıdır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Dosya kapsamında ATK 3. İhtisas Dairesi’nin 20/02/2017 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihine göre Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yerine Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş olması hatalı olmuştur. Davacı vekili davacının iyileşme sürecinde bakıcıya ihitiyacı olduğunu ileri sürerek bakıcı gideri talebinde de bulunmuştur. Mahkemece yapılması gereken şey davacının 6 aylık iyileşme süresinde %100 malul sayılıp sayılmayacağının tespiti ile geçici ve sürekli işgöremezlik döneminde davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi(tam zamanlı/yarı zamanlı/süreli) konusunda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan rapor alındıktan ve yaralanmaya yönelik gerekli evraklar dosya arasına alındıktan sonra konusunda uzman doktor bilirkişiden davacıda oluşan yaralanma sebebi ile bakıcı gideri konusunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yasal brüt asgari ücret üzerinden yapılan aktüer bilirkişi hesaplamasına göre hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Davacı vekili dava dilekçesi ile sürekli iş görmezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada alınan ATK’dan alınan maluliyet raporu ile davacının sürekli iş göremezlik durumunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Aktüer bilirkişiden alınan raporda davacının 5.709,86 TL geçici iş göremezlik ve 7.230,60 TL bakıcı gideri tazminatı zararı olduğu ve her iki tazminatın toplamı 12.940,46 TL olduğu hesaplanmış ancak mahkemece 13.940,46 TL tazminata hükmedilmiştir. Bu durumda mahkemece kararının gerekçesinde ATK raporuna göre sürekli maluliyetin bulunmadığını belirtildiği halde geçici maluliyet ve bakıcı gideri olarak hesaplanan miktarın toplamı dışında dava dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminatı olarak talep edilen 1000,00 TL’yide kapsayacak şekilde 13.940,46 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi çelişki oluşturmuştur. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerindedir. Ayrıca mahkeme karar gerekçesinde dosya içeriği ile ilgisi olmayan davacı isimleri ve olay anlatımları bulunması da gerekçeli kararda karışıklık oluşturmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Sigorta vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısımın yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nın 36/5 maddesi gereğince istinaf talebi kabul edilen davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Adana … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına verilen … Bankası / Atatürk Bulvarı/Adana Şubesi’ne ait 15/02/2018 tarih ve … nolu 23.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun … Sigorta A.Ş.’ye iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/06/2020