Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/1076
KARAR NO : 2019/4122
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/01/2018
NUMARASI : 2018/303 D.İş Esas – 2018/106 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 15/04/2013 tarihinde meydana gelen kazada davalı şirkete Koltuk Ferdi Kaza Poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araçla … plakalı aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve sürekli sakatlığı oluştuğunu belirterek şimdilik 500,00 TL’lik tazminatın işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosya üzerine alınan bilimsel görüşte “Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza poliçesi bağlamında kazazede için bildirilen araz için esas alınabilecek bir kriter bulunmadığından…” şeklinde tespit yapıldığını, talep konusu kaza sebebiyle oluşan yaralanma Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları çerçevesinde maluliyet hali olarak değerlendirilemeyeceğinden iş bu başvurunun reddi gerektiğini, mevcut maluliyet tazminatına hak kazanamayacağı açık olan başvuru sahibi için manevi tazminata da hükmedilemeyeceği, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olacağından kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, temerrütten itibaren yasal faiz edilebileceğini, avans faizi isteminin yersiz olduğunu savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, “başvurunun ve istemin reddine ” karar verilmiş bu karara başvuru sahibinin itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, “itirazın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mezkur kaza nedeniyle müvekkilinde oluşan her türlü sakatlık ve rahatsızlıktan kaynaklı tazminatın müvekkiline ödenmesi gerektiğini, UHH ve İHH kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava trafik kazasından kaynaklanan sürekli sakatlık tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 14/04/2013 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu davalı … şirketine Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası bulunan … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu nedenle sürekli sakatlık tazminatı talep ettiği anlaşılmaktadır. UHH tarafından itiraza konu dosyada Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ile sigortalı bulunan aracın karıştığı kaza nedeniyle engelli sağlık raporu sunularak tazminat talep edildiği oysa Genel Şartların A.3.2 maddesine uygun sakatlık raporu bulunmadığı için başvurunun reddine, İHH tarafından ise bu karara karşı davacı vekilince yapılan itirazı reddine karar verilmiştir.4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar A.3.2 maddesi 1.fıkrasında: “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.“ denildikten sonra hangi zarar durumunda veya organ kaybında ne oranda tazminat ödeneceği (01.07.2006 tarihinden itibaren) tablo halinde gösterilmiştir. Hakem heyeti tarafından önüne gelen bir uyuşmazlıkta HMK’nın 281/2-3.maddesi gereğince denetim yaparak resen maluliyet raporunda ki eksiklik veya belirsizliğin tamamlanması için ara karar kurularak başvuran vekiline mehil verilmelidir. Bu durumda İHH tarafından, ara karar kurularak zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı kapsamında davacının maluliyeti nedeniyle hak edebileceği sigorta bedelinin belirlenebilmesi için öncelikle uzman bilirkişi tarafından 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar’ a ekli cetvellere göre maluliyet oranını gösterir rapor sunmak üzere davacı vekiline kesin mehil verilerek tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mehil verilmeksizin başvurunun reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İtiraz Hakem Heyeti kararı kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, artan gider avansının iadesine, 6-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2019