Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/998 E. 2018/317 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/998
KARAR NO : 2018/317
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2015/1302 Esas 2017/348 Karar
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1302 Esas ve 2017/348 Karar Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 21/06/2015 tarihinde, sürücü…’nün sevk ve idaresindeki.. plakalı otomobil ile meydana gelen tek taraflı kazada müvekkillerinin murisi …’ın vefat ettiğini, sürücü …’nün asli ve tam kusurlu olduğunu, müteveffanın kusurunun bulunmadığını, müteveffanın ölümü sebebiyle aile fertlerinin destekten yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile, … için 500 TL, … için 500 TL destekten yoksun kalma tazminatının, olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; kazaya karışan aracın, müvekkil şirket nezdinde 06/4/2015 – 29/12/2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur için ayrı ayrı tazminattan indirim yapılması gerektiğini, sigortalı araca atfı kabil kusur bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda; 1-Davanın kabulü ile; 102.269,55 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacı …’a ödenmesine, -106.172,46 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacı …’a ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı … şirketi vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece, davacıların murisinin ehliyetsiz olduğunu bildiği sürücünün yanında yolculuk etmek ve emniyet kemeri takmamakla ağır derecede müterafik kusurlu olduğu gözetilmeksizin hüküm kurulduğunu, ayrıca müteveffa araçta bedelsiz (hatır için) taşındığından; hesaplanan zarardan uygun oranda indirim yapılması gerektiği halde, mahkemece bu hususta bir indirim yapılmamasanın hatalı olduğunu, davacılar murisi.. .’ın, kazaya karışan aracın malik ve işleteni, sigorta sözleşmesinin sigorta ettireni olduğunu, sigortacının; işletenin sorumluluğunu teminat altına aldığını, işletenin sorumlu tutulmadığı bir zarardan; sigortacının da sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, talebin, KTK md. 92/g; 92/h ve 92/i maddeleri gereği de teminat dışı olduğunu, davacıların, araç işletenine karşı dava açma hakları bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekir iken, davanın kabulünün doğru olmadığını, araç sürücüsü ..nün ehliyetsiz olduğunu, olay nedeniyle hükmedilecek herhangi bir tazminatın; müteveffa Mustafa Baş mirasçılarına rücuunun gerekeceğini, bu durumda, alacaklı borçlu sıfatının birleşeceği gözetilerek, mahkemece değerlendirme yapılması talep edildiği halde, bu yönde bir inceleme yapılmamasının hatalı olduğunu, hesaba esas alınan gelire ilişkin belge taraflarına tebliğ edilmediği gibi, ne tür bir belgenin (maaş bordrosu mu, SGK hizmet dökümü mü yoksa gayri resmi maaş yazısı mı) hesaba esas alındığının da bilirkişi raporunda belirtilmediğini, davacı tarafça, murisin gelirinin net olarak ispat edilmediğini, asgari ücret üzerinden hesap yapılmasını istediklerini, rapor ibraz eden bilirkişiye, uzmanlık alanı yönünden itiraz ettiklerini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
21/06/2015 tarihinde, sürücü ..’nün sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile trafikte seyri sırasında meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde, araç maliki-işleten olan davacılar murisi …’ın vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde sürücünün tam kusurlu olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafça, yolcu ve işleten olan murislerinin vefatı nedeniyle tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.
TBK’nun 53. maddesi gereğince, vefat neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararının tazmin edilmesi gerekmektedir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması gerekir. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Mahkemece SGK’dan, davacılar desteğinin hizmet döküm cetveli getirtilmiş, bilirkişi tarafından hizmet döküm cetvelinde desteğin vefatından önceki son(Mayıs ayı) geliri dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de, hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde, murisin gelirinin düzenli ve sabit olmadığı, her ay için değişkenlik gösterdiği görülmektedir.
Davacılara rücuya tabi ödeme alıp almadıkları hususunda SGK’ya yazılan yazıya verilen cevapta, denetmen raporu beklenildiğinden, dosyaya ait işlemlerin devam ettiği bildirilmiş, işlemlerin neticesi mahkemece tekrar sorulmamış, bilirkişi raporunda, SGK tarafından davacı anneye rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığına ilişkin belge bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu durumda; mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi için, SGK’ya yazı yazılarak, denetmen raporunun sunulup sunulmadığı, işlemlerin neticelenip neticelenmediği, davacılara rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması, SGK kayıtlarına göre desteğin ölümünden önce çalıştığı işyerinin tespiti ile, bu işyerinde ölümünden önceki geçmiş 1 yıla ilişkin gelir kayıtlarının işvereninden getirtilmesi, gelir belirlemesi için zabıta araştırması yapılması, bu şekilde desteğin ölümünden önceki geçmiş bir yıla ilişkin geliri saptandıktan sonra, desteğin otomotiv montaj işçisi olarak çalıştığı da nazara alınarak, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, desteğin gerçek ve düzenli gelirinin belirlenmesiyle, davacıların destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması konularında rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(a)6. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere) dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;
2-HMK’nun 353/1(a)6. maddesi uyarınca, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1302 Esas ve 2017/348 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere) dosyanın, İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde, mahkemesince yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 08/03/2018