Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/970 E. 2018/239 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/970
KARAR NO : 2018/239
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2004/1003 E.- 2016/1273 K.
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1003 E.-2016/1273 K. sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkiline 05/08/2013 tarihinde plakasını alamadığı bir aracın çarpması sonucu müvekkilinin sakat kalarak iş göremez hale geldiğini, bu sakatlık nedeniyle uğradığı bedensel zararın tazmini amacıyla davalı tarafa yaptıkları başvurunun reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, plakası tespit edilemeyen araçların sebebiyet verdiği trafik kazalarında ilgili aracın varlığının somut delillerle ispatlanması gerektiğini, kazaya sebebiyet veren aracın ve davacının kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda; açılan davanın kabulü ile; 19.594,65 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; söz konusu kazaya ilişkin davacının beyanları haricinde, plakası tespit edilemeyen bir aracın kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğine ilişkin bir beyan, delil, savcılık kararı, mosebe ve herhangi bir kamera kaydı, görgü tespit tutanağı vb. bulunmadığından, kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiği hususunun ispatlanmadığını, mahkemece aracın varlığının kabulü ile, iş bu araca %100 kusur atfedilerek müvekkili aleyhine, davanın kabul edilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, plakası tespit edilemeyen aracın somut delillerle ispatlanması halinde dahi, mahkemece, kusur raporu alınmaksızın hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, dosyada kusur durumunun tespiti adına herhangi bir belge bulunmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, 05/08/2013 tarihinde plakasını alamadığı bir aracın, kendisine çarpması sonucu maluliyet oluştuğu belirtilerek, maluliyet tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a maddesinde “sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için hesaba başvurulabileceği” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-a maddesinde de yer almıştır.
Medeni Kanun’un 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Bu durumda iddia olunan trafik kazasının varlığını ve varsa araç sürücüsünün kusurunu ispat yükü davacıya aittir.
Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesi’nin 27.01.2016 tarihli duruşmasında, İstanbul Esenyurt Jandarma bölgesinde kimliği tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucunda müvekkilinin malul olacak şekilde yaralandığını beyan etmiştir.
Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü yazı cevabında, Silivri sorumluluk sahasında Esenyurt Jandarma Karakolu olmadığının tespit edildiği, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı yazı cevabında, … ait yapılan UYAP sorgulamasında, soruşturma kaydına rastlanmadığı bildirilmiş, Esenyurt ilçe emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabında ise, polis merkezi amirliği arşivinde ve Büyükçekmece Jandarma Komutanlığı tarafından polis merkezi amirliğine teslim edilen evraklar arasında yapılan tetkiklerde, ….. isimli şahıs hakkında herhangi bir kayda rastlanılmadığı, yazı ekinde gönderilen tutanak okunaklı olmadığından evrakın gereğinin yapılamadığı belirtilmiş, davacı vekili, mahkemenin 18/11/2016 tarihli duruşmasında, Silivri’de Merkez Jandarma Karakolu Komutanlığı bünyesinde görevli jahdarma ekibince tutulan tutanak olup, Silivri Merkez Jandarma Komutanlığı’ndan aldıkları okunaklı suretini ibraz ettiklerini beyan etmiştir.
Kazanın meydana gelmesinde kusur tespiti için dosyanın tevdi edildiği bilirkişiler tarafından, dosya içeriğinde olaya ilişkin bilgi ve belgeye rastlanılmadığından, rapor tanzim edilmediği belirtilmiştir.
Trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan kişinin, davalı Güvence Hesabı’na husumet yöneltebilmesi için; zararın, plakası tespit edilemeyen bir araç tarafından meydana getirildiği ve araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.
Davacıya, plakasını alamadığı bir aracın çarptığına dair, dosyaya, davacı tarafça fotokopisi ibraz edilen Jandarma Karakolu (Hangi Jandarma Karakolu tarafından tanzim edildiği net olarak tespit edilememiştir.) tarafından tutulduğu beyan edilen tutanak dışında, herhangi bir delil bulunmamaktadır.
İlk Derece Mahkemesince, davalının bu hususa ilişkin savunmasına ilişkin yeterli araştırma yapılmadan karar verilmiştir.
Davacı tarafından öncelikle maddi vakıanın ispatı ve kazaya neden olan araç ve aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmadığının ispatı gerekir. Kaza sonrası trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiği iddia ve ispat edilmemiştir. Bu nedenle, mahkemece öncelikle, kaza tespit tutanağı tutulup tutulmadığı, bir ceza soruşturması/kovuşturması bulunup bulunmadığı davacı taraftan sorularak tespit edilmeli, var ise, tutanak ve soruşturma/kovuşturmaya ilişkin tüm belgeler, dosyaya fotokopisi sunulan tutanağın tasdikli sureti ilgili kurumlardan yazı ile getirtilmeli, davacının bildirdiği tüm deliller toplanarak, olay yerinde keşif yapılmalı, keşif mahallinde tutanağı düzenlenen görevliler tanık olarak dinlenilmeli,tutanağın görgüye dayalı olarak mı, davacı beyanı ile mi tanzim edildiği sorulmak sureti ile tespit edilmeli, görgüye dayalı tutulmuş ise, onların yer göstermesi suretiyle çarpma noktası ve olayın oluş şekli belirlendikten sonra, trafik kazasının varlığının ispatı halinde kusur durumunun tespiti için bilirkişiden gerekçeli ve ayrıntılı bir rapor alınması gerekmektedir.
Ayrıca, mahkemece, davacının kaza sonrasında gördüğünü beyan ettiği tedavilere ilişkin tüm tedavi belgeleri, film ve grafileri ile tedavisine ilişkin tüm belgelerinin getirtilerek, Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, davacının yaralanması, maluliyeti ile, kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davacının kaza sonrası tespit edilen yaralanmasının, başka bir aracın davacıya çarpmasına bağlı olarak meydana gelip gelmediği, davacının yaralanmasının, olayın ileri sürülen oluş şekline uygun olup olmadığı hususlarında rapor alınarak, sonucuna göre, gerektiği takdirde hesap uzmanı bilirkişiden ek rapor alınarak, karar verimesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE,
2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1003 E.-2016/1273 K. sayılı kararının, HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde işlem ve değerlendirme yapılmak üzere) dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde, İlk Derece Mahkemesi’nce yatırana iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6). maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.22/02/2018
… … *… …