Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/962 E. 2018/434 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/962
KARAR NO : 2018/434
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 20/02/2017
NUMARASI : 2015/45 E.- 2017/99 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle AçılanTazminat)
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine heyetçe yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, olay tarihinde yolcu olarak bulunduğu sürücü … sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile, sürücü Nurettin Hamidi sevk ve idaresindeki … plakalı araçların çarpışması sonucu oluşan kazada müvekkilinin ağır yaralanarak Konya eğitim ve araştırma Hastanesi’nin 05/09/2014 tarihli raporuna göre %8.8 özürlü kaldığını, davalı sigorta şirketine yapılan müracat neticesinde kısmi tazminat ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle 100 TL, gelir kaybı nedeniyle 100 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihini müteakip 8. işgünü bitiminden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile talebini 53.502,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, vekil edeninin davacıya 12/11/2014 tarihinde 20.959,00-TL maluliyet tazminatı ödemesi yaparak borçtan kurtulduğunu, davacıya yapılan bu ödemede davacının %8.8 oranında malul kaldığının dikkate alındığını, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak raporla belirlenmesinin ve zararın buna göre hesaplanmasının gerektiğini, vekil edeni kurumun sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı, araçta hatır için taşındığından hatır indirimi yapılması gerektiğini, geçici iş görmezlik döneminin teminat kapsamı dışında olduğunu ve ödeme tarihinden itibaren faize hükmolunabileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 53.502,00 TL.nin 12/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı tarafın istinaf başvurusu, sigortasız araç nedeniyle sorumlulukları iddia edilerek tazminat talep edilmekte olup, sigortası olan diğer aracın kusuru oranında tazminattan indirim yapılmaması, ayrıca olayda hatır taşıması olması nedeniyle hakkaniyet indirimi yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu yönlerine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından bu gibi taşımalarda, 6098 sayılı TBK’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Dosya kapsamından ve ceza dosyasındaki ifadelerden, dava dışı motorsiklet sürücüsünün davacının ustası olup birlikte inşaat işinde çalıştıkları ve işten eve dönüşte olayın meydana geldiği, bu nedenle de olayda hatır taşıması olmadığı anlaşıldığından, mahkemece bu konuda indirim yapılmamasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ndan yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, 5684 sayılı Yasa’nın 14. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gasp edilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa, …’na başvurulabilecektir.
Davacı, çift taraflı trafik kazasına karışan sigortasız motorsiklette yolcu olarak bulunmakta olup, kazanın oluşumunda kusuru bulunmamaktadır. Ancak, davacı vekili dava dilekçesinde, davalının tam kusurlu olduğu iddiasıyla dava açmış, müteselsil sorumluluğa dayanmamış olması nedeniyle, davacının bu talebine göre davalı …’nın sadece zorunlu trafik sigortası bulunmayan motorsiklet sürücüsünün kusuru oranında sorumlu tutulması gerekirken tam kusura göre hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de, dosyada mevcut delillere göre bu hususta yeniden yargılama yapılması gerekli görülmediğinden, HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak, motorsiklet sürücüsünün asli kusurlu kabulü ile karar verilip kesinleşen ceza dosyası ile, seçenekli A.T.K. raporunda (seçenek-I) motorsiklet sürücüsünü %70 kusurlu bulan raporun, birbiri ile uyum arzetmesi ve hükme elverişli olması nedeniyle, davalının tazminattan bu oranda sorumlu olduğu kanaatine varılarak, tazminat miktarı olan hesaplanan 77.716,87 TL.nin %70’i olan 54.401,80 TL.den, 24.213,93 TL. güncellenmiş sigorta ödemesinin mahsubu ile 30.187,87 TL.nin davalıdan tahsili yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca;
A-HMK’nun 353/1-b/2 maddesi gereğince, davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, kararın kaldırılarak ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 30.187,87 TL. tazminatın 12/11/2014’den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.062,13 TL. harçtan, peşin alınan 210,70-TL karar harcının mahsubu ile eksik 1.851,43 TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekili lehine karar tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 3.622,54-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya, reddedilen kısım için hesaplanan 2.797,69 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL. peşin, 27,70 TL. başvuru, 4,10 TL.vekalet, 183,00 TL. ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.170,75-TL. müzekkere posta gideri, bilirkişi ücreti, tebligat giderinin, davadaki haklılık oranına göre 660,58-TL.sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B- İSTİNAF BAŞVURUSU AÇISINDAN;
1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davalı tarafça yatırılan 85,70 TL. istinaf başvuru harcı ile 41,00 TL. posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. 29/03/2018

KARŞI OY

Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak içerisinde bulunduğu ve sürücü İhsan Seçmen’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile, sürücü Nurettin Hamidi’nin sevk ve idaresindeki …plakalı araçların çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralanması sonucu malul kaldığını belirterek, kalıcı maluliyet ve geçici iş göremezlik tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TBK.’nın 61. Maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü, 163/1. Maddesinde ise “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu düzenlemelere göre zarar gören, tazminatın tamamını dilediği takdirde zarar verenlerin tamamından talep edebileceği gibi bir kısmından veya sadece birinden de talep edebilir.
TBK’nın 163/2. maddesine göre, borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam edecektir. Ancak sorumlulardan birinin tazminatın tamamını ödemesi halinde, diğer zarar verenlerin de tazminat ödeme borcu sona erecektir. TBK 62. Maddesi’ne göre ise, tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olacaktır.
Kazanın meydana gelmesinde davacının kusuru bulunmamaktadır. Alınan kusur bilirkişi raporu dikkate alındığında, müteselsil sorumluluk ilkeleri uyarınca, zarar verenler davacıya karşı, borcun tamamı ödeninceye kadar, zararın tamamından sorumludurlar. Bu nedenle, davacı tarafça ayrıca ve açıkça davalının kusuru oranında tazminata karar verilmesi talep edilmediği takdirde, davalı, davacıya karşı zararın tamamını ödemekle yükümlüdür.
Dava dilekçesinde açıkça davalının kusuru oranında tazminata karar verilmesi talep edilmediğinden, İlk Derece Mahkemesi’nce, tam kusura göre belirlenen tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu düşündüğümden, sayın çoğunluğun, kusur oranında tazminata karar verilmesi gerektiği yönündeki görüşüne katılmıyorum.