Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/951 E. 2018/439 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/951
KARAR NO : 2018/439
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 27/12/2016
NUMARASI : 2014/863 E.-2016/1088 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı ve davalı …Ş. tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine heyetçe yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde: davalılardan …’in 01.01.2014 tarihinde müvekkili araca çarparak aracı perte çıkardığını, taraflar arasında tutulan trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, kazadan sonra …’in olay yerinden kaçtığını, ertesi gün tutanağın tutulduğunu, hasarın davalılardan … Sigortaya bildirildiğini, müvekkil aracın piyasa rayiç değerinin 23.000,00-TL olarak belirlediğini, bu bedelin ödenebilmesi için hazırlanan taahhütnamenin zorunlu olarak imzalatıldığını, belirlenen bedeli kabul etmediklerini, noter aracılığıyla davalıya ihtar edildiğini, ihtarnamede ayrıca aracın gerçek kasko değeri ile kiralanan aracın aylık kira bedelinin ödenmesinin istendiğini, ancak müvekkiline 23.000,00-TL ödeme yapıldığını, kiralanan aracın bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin başka bir şirketten kiraladığı araç için 1.250,00-TL ödeme yaptığını, bütün bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kaza nedeniyle oluşan maddi zarar, ikame araç kirası ve yeni araç almak için kullandığı kredi faizi için şimdilik 5.000,00-TL’sinin kazanın meydana geldiği 01.01.2014 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar yanına bırakılmasını talep ettiği, bilahare ıslah dilekçesi ile talebini 5.250,00 TL. (4.000,00 TL. davalı şirketlerden, 1.250,00-TL. davalı sürücü Selahattin’den) olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Davalı …Ş cevabında: … plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı azami sorumluluklarının 26.800,00-TL ile sınırlı olduğunu, gerçek zararı davacının ispat etmesi gerektiğini, davacının olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu, davacının bütün belgelerinin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapacağının hükme bağlandığını, bütün bu nedenlerle davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevabında; davacı tarafa ait …. plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde kasko sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin tüm oto sigorta poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, maddi zararlarda kaza başına manevi tazminat dahil 20.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkil şirketin sigortalı aracın piyasa rayiç değerinin tek taraflı o1arak 23.000,00-TL olarak belirlediği iddiasında bulunduğunu, davacının bu iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin aracın piyasa rayiç değerinin belirlediğini ve davacının itiraz etmeden 23.000,00-TL. aldığını ve taahhütname imzaladığını, davacının kaza nedeniyle kiralamış olduğu aracın kira bedelinden müvekkili şirketin sorumlu bulunmadığını, talebin hukuka aykırı olduğunu, bütün bu nedenlerle aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı …Ş’ye trafik sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait kusurun bulunmadığı, davacıya ait aracın kaza sonucunda pert olduğu, araç rayiç değerinin 27.000,00 TL olduğu ve kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. tarafından 23.000,00 TL’nin davacı tarafa ödenmiş olduğu, bakiye 4.000,00 TL’den yine kasko sigortacısı olan davalı …Ş. ‘nin sorumlu olduğu anlaşıldığından, davanın bu sigorta şirketi yönünden kabulüne, diğer davalı … şirketi olan … sigorta A.Ş.’nin davacı ile kasko sigorta ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından sorumluluk hükümleri uyarınca bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı …Ş. tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, bu başvuru üzerine davacı tarafça da katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı …Ş.nin istinaf başvurusu, 14/01/2014 tarihli taahhütname ile dava konusu hasardan dolayı her bakımdan ve her surette ibra gerçekleşmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, avans faizine hükmolunmasının yersiz olduğu, davacı tarafın katılma yoluyla istinaf başvurusu ise, olay tarihinden itibaren avans faizine hükmolunması gerektiği, araç kiralama bedeli yönünden davanın reddinin hatalı olduğu, davadan Axa Sigorta A.Ş.nin de sorumlu tutulması gerektiği, vekalet ücretinin hatalı belirlendiği yönlerine ilişkindir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasına dayalı maddi tazminat (araç hasarı-ikame araç kiralama bedeli-kredi faizi) istemine ilişkin iken, ıslah dilekçesi ile davalı şirketlerden (Kasko ve ZMMS) araç hasarı, davalı sürücüden ise araç kiralama bedeli ile sınırlandırılmıştır.
Davalı …Ş.nin istinaf başvurusu yönünden;
Kaza nedeniyle davacının aracının uğradığı hasara ilişkin, araç rayiç bedeli olarak 23.000,00 TL. belirlenmiş ve dava tarihinden önce 11/02/2014 tarihinde aracın Kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. tarafından davacıya ödenmiştir. Ödeme tarihinden önce 14/01/2014 tarihinde davacıdan ibrayı içeren taahhütname alındığı görülmekte ise de, taahhütnameden sonra, ancak ödeme tarihinden önce, davacının davalı Kasko sigorta şirketine Noter aracılığıyla gönderdiği ihtarname, ihtirazi kayıt niteliğinde görüldüğünden, bu taahhütnamenin dava açılmasına engel teşkil etmeyeceği düşünülmüştür.
Ancak;
Dosya kapsamından, davacı tarafın davalılardan tam kusurlu sürücü … hakkındaki davadan, elden yapılan 6.000,00 TL. ödeme nedeniyle bilahare düzenlenen 14/04/2014 tarihli sulh protokolü gereğince feragat edildiği görülmektedir.
Dosyaya sunulan ibraname içeriğine göre davalı sürücü … hakkındaki feragat, sürücüden tazminat alınmasına, diğer anlatımla davacının maddi olarak tatmin edilmesine dayandığından, TBK’nun 166. ve 168. maddeleri karşısında diğer davalıların bu sürücü hakkındaki davacının feragatinden yararlanması sonucunu doğuracak, davalılardan sürücü hakkında feragat nedeniyle davanın reddi, diğer davalıların sorumluluğunu etkileyecektir. Zira, tam tatmin sonucu feragat gerçekleştiğinden diğer davalıların sürücü davalıya rücu olanağı ortadan kalkacağından davacının BK’nun 168/2. maddesi hükmü nedeniyle feragatinin diğer davalılara sirayetine katlanması gerekecektir.
Bu nedenle; davalı sürücü hakkındaki feragat ve ibra nedeniyle, davalı … şirketi hakkındaki davanın da reddi gerekirken, mahkemece aksi yönde verilen karar isabetli görülmemiş, bu açıdan davalı … şirketinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince kararın kaldırılarak davalı …Ş. açısından davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı tarafın katılma yolu ile istinaf başvurusu yönünden ise;
Davacının, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren süresi içinde verilmiş bir istinaf başvuru dilekçesi bulunmamaktadır. İstinaf başvuru dilekçesi, davalı …Ş. tarafından verilen istinaf başvurusuna, “katılma yolu ile istinaf” yöntemi ile verilmiştir. Bu durumda, davacının ıslah dilekçesi ile araç kiralama talebini yönelttiği davalı … tarafından veya araç hasarına ilişkin olarak diğer sigorta şirketi ile birlikte sorumluluğunu talep ettiği diğer davalı …Ş. tarafından ileri sürülmüş bir istinaf başvurusu olmadığından, davacının bu davalılar açısından katılma yolu ile istinaf başvurusunun HMK’nın 352.maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Ayrıca, davacı lehine kurulan hüküm, davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine esastan hatalı bulunarak kaldırıldığından ve yeniden kurulan hükümde davanın bu davalı açısından reddine karar verildiğinden, davacının diğer başvuru nedeninin de HMK’nın 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca;
A-Davalı …Ş.nin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nun 353/1-b/2 maddesi gereğince, davalı …Ş. aleyhindeki KARARIN KALDIRILARAK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın tüm davalılar açısından REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,40 TL harcın, peşin alınan 85,40 TL harç ve ıslah ile alınan 4,30 TL harç toplamı 89,70 TL. harçtan mahsubu ile fazla alınan 54,30 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzarinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının davacıya mahkemesince iadesine,
5-Davalı … yönünden davadan feragat edildiği, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Hüküm altına alınan miktar üzerinden AAÜT hükümlerine göre davalı … lehine (önceki hükümdeki gibi) 1,980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye, karar tarihindeki tarifeye göre 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
B-Davacı tarafın, davalı … açısından ileri sürdüğü katılma yolu ile istinaf başvurusunun HMK’nın 352.maddesi gereğince REDDİNE,
Diğer talepleri açısından HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
C- İSTİNAF BAŞVURULARI AÇISINDAN;
1-Davalı …Ş.tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-Harçlar Yasası’na göre davacıdan alınması gereken 35,90 TL harçtan davacı tarafından 31,40 TL harcın mahsubu ile 4,50 TL bakiye istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafça yatırılan 85,70 TL. istinaf başvuru harcından ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/03/2018