Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/945 E. 2018/680 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/945
KARAR NO : 2018/680
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/12/2016
NUMARASI : 2015/618 E. 2016/1045 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2016 tarih, 2015/618 Esas ve 2016/1045 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının maliki olduğu, … plakalı aracın, müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, aracın 03/06/2014 tarihinde, …’ün sevk ve idaresindeyken kaza yaparak, yaya olan …’a çarptığını, vefatına neden olduğunu, kazada vefat eden …’ın anne ve babasına ZMSS poliçesi kapsamında 17.299,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, kaza sonrası edinilen bilgi ve belgelere göre kazaya sebep olan araç sürücüsü …k’ün ehliyetsiz olduğunun ortaya çıktığını, ZMSS Genel Şartları B.7.g bendine göre, müvekkili sigorta şirketinin sigortalıya rücu hakkının doğduğunu, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas icra dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, ancak davalının takibe itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu iddia ederek, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle İstanbul 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/198 Esas sayılı dosyasında ceza yargılamasının devam ettiğini, ayrıca vefat edenin anne ve babası tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1326 Esas sayılı dosyasında açılan maddi ve manevi tazminat davasının devam ettiğini, müvekkili şirketin olaydaki kusur ve sorumluluğunun henüz tespit edilerek kesinlik kazanmadığını, öncelikle meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının tespitinin yapılması gerektiğini belirtmiştir.
İlk Derece Mahkemesi, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının İstanbul 14 İcra Müdürlüğünün 2015/10590 E. Sayılı dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 17.299 TL asıl, 791,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.090,25 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihindeni tibaren %10,50 oranının geçmeyecek şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, bakiye istemin reddine, alacak likit ve hesaplanabilir kabul edildiğinden, % 20 icra inkar taz minatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/198 Esas sayılı dosyasında kamyonetin sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun kabul edilerek karar verildiğini, kararı temyiz ettiklerini, kararın henüz kesinleşmediğini, bu kararın kesinleşmesi beklenmeden karar verildiğini, bu yönüyle de kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Dava, ZMSS poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminatın tahsili için yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya ait ve müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan aracın, ehliyetsiz sürücünün sevk ve idaresindeyken gerçekleşen kazada vefat eden için ödediği destekten yoksun kalma tazminatının tahsili için davalı hakkında icra takibi yapmış, davalının takibe itiraz etmesi sonucu takibin durdurulması üzerine eldeki itirazın iptali davasını açmıştır.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde %20 icra inkar tazminatı verilmesinin ve ceza dosyasının kusur yönünden kesinleşmesinin beklenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Davacıya ait ve davalı tarafça ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan aracın ehliyetsiz sürücünün sevk ve idaresindeyken kazanın meydana geldiği ve davacının davalıya rücu edebileceği konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
İstanbul 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/198 Esas sayılı dosyasında bulunan 02/12/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre, … plakalı araç sürücüsü …’ün asli (1.derecede) kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiş ve sürücünün mahkumiyetine karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında, mahkemece aldırılan 22/08/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, meydana gelen kazada sürücü …’ün %100 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya ….’ın kusursuz olduğu, davacı tarafın talep edebileceği rücuen tazminat miktarının 17.299,00 TL, işlemiş faiz miktarının 791,25 TL olduğu, takibin toplamda 18.090,25 TL üzerinden devamının gerektiği, itirazın kısmen iptaline karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Trafik kazası tespit tutanağı, ceza dosyasında alınan kusura ilişkin bilirkişi raporu ve eldeki davada alınan bilirkişi raporu, olayın oluşuna uygun ve birbirini teyit etmektedir. Dolayısıyla, davalı vekilinin kusura yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir.
Ancak, alacak likit olmadığından, yargılamayı gerektirdiğinden ve davalı taraf itirazında kısmen de (işlemiş faiz miktarı yönünden), haklı görüldüğünden icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekmektedir. Bu yönden davalı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir.
Bu bağlamda; HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı vekilinin (icra inkar tazminatına yönelik) istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, diğer yönlerden reddine, kararın davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine şeklinde düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 13/12/2016 tarih, 2015/618 E. 2016/1045 K. sayılı kararının İcra inkar tazminatı yönünden düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına,
2-Davanın KISMEN KABULÜNE;
3-Davalının İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibe itirazının iptaline, takibin 17.299,00 TL asıl alacak 791,25 TL ,işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 18.090,25 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren %10,50 oranını geçmeyecek şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, bakiye istemin reddine,
4-Davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,
5-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.235,74TL karar harcından davacı tarafından yatırılan 218,79TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.016,95 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, (Harç tahsil müzekkeresi yazılan 1.016,95 TL harcın yatırıldığına dair makbuz ibraz edilir ise, davalıdan başkaca harç alınmasına yer olmadığına)
6-Davacı tarafından yatırılan 27,70TL başvuru harcı ile 218,79TL peşin harç olmak üzere toplam 246,49TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen değere ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 2.180,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Red edilen değere ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 24,29TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 1.600,00TL bilirkişi gideri ve 113,00TL posta gideri olmak üzere toplam 1.713,00TL yargılama giderinden oranlama yapılarak 1.709,70TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
İstinaf İncelemesi Yönünden;
1-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde yatırana iadesine,
2-Davalı tarafça, istinaf başvurusu nedeniyle yapılan 85,70 TL istinaf yasa yoluna başvuru harcı ile 24,00 TL posta giderinden oluşan toplam 109,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/05/2018