Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/922 E. 2018/616 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/922
KARAR NO : 2018/616
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/02/2017
NUMARASI : 2017/676 D.İş – 2017/676 D.İş K.
DAVANIN KONUSU : Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/676 D.İş 2017/676 D.İş K. sayılı dosyası ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 19/09/2016 tarihli 2016/E.15409-K-2016/26315 sayılı kararına davacının itirazı sonucu verilen İtiraz Hakem Heyeti’nin 26/12/2016 tarihli 2016/İ.2899- 2016/İHK-3514 sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine heyetçe yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuru sahibi vekilince verilen başvuru dilekçesi ile, olay tarihinde vekil edeninin yolcu olarak bulunduğu, geçerli Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortası bulunmayan otobüste meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vekil edeninin yaralanarak malül kaldığını, aracın ZMMS. poliçesini düzenleyen .. Sigorta A.Ş. aleyhinde Sigorta Tahkim Heyetine yaptıkları başvurunun “zararın öncelikle ZKTMSS.ndan karşılanması gerektiği” belirterek reddedildiğini, bunun üzerine zararın giderilmesi için Güvence Hesabına yaptıkları başvurunun da “kazanın meydana geldiği yolculuğun şehirlerarası yolculuk kapsamında olmadığından” reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 42.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, yolculuğun şehirlerarası olmadığı, yolcuların Uşak Merkezinde oturup Uşak Organize Sanayi Bölgesine servis taşımacılığı kapsamında taşındığı, bu nedenle de 4925 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığından talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafın itirazı üzerine İtiraz hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacı tarafın istinaf başvurusu, somut olaya ilişkin aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını düzenleyen … Sigorta A.Ş.ne yaptıkları başvurunun Uyuşmazlık Hakem Heyetince “zararın öncelikle ZKTMS. sigortasından karşılanması gerektiği” belirterek reddedildiği, bu karara itirazda bulunmuş iseler de İtiraz Hakem Heyetince itirazlarının da reddedildiği, kazaya uğrayan otobüsün kaza tarihinde geçerli bir taşımacılık poliçesi bulunmadığından husumetin Güvence Hesabına yöneltildiği, bu kez tam ters gerekçe ile taleplerinin reddedildiği, önce verilen kararın aksi yönde karar verilmesinin mümkün olmadığı, zarardan her iki sigorta şirketinin müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, ilk talep reddedilip itiraz da reddedildiğine göre ikinci başvuruda Güvence Hesabı aleyhine başvurunun sonuçlandırılması gerektiği yönlerine ilişkindir.
Dava, davacının yolcu olarak bulunduğu otobüste meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralanması nedeniyle, aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası bulunmadığından davalı Güvence Hesabı’ndan maddi tazminat isteminden ibarettir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup; kanunun 17. maddesinde “Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar” düzenlemesi yapıldıktan sonra, 18. maddesinde “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 nci maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
4925 sayılı yasa hükümleri ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarındaki tanımlara göre, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma zorunluluğu için, öncelikle şehirlerarası veya uluslararası bir taşımanın mevcut olmasının gerekli olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu kazayı yapan aracın, kaza tarihi itibariyle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin bulunmadığı dosya kapsamıyla sabit ise de, somut olayda kazanın, servis aracı ile yapılan il içi taşıma esnasında meydana geldiği anlaşıldığından, 4925 sayılı yasa ve genel şartlar gereğince Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma mecburiyeti bulunmayan araçtan dolayı Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun doğmayacağı gözetilerek, davalı Güvence Hesabı aleyhine yapılan başvurunun reddi yönündeki kararda isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince başvuru sahibinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca ;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa, mahkemesince iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 5684 sayılı Yasanın 30/12., 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/05/2018