Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/916 E. 2018/579 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/916
KARAR NO : 2018/579
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 08/03/2017
NUMARASI : 2013/122 Esas- 2017/144 Karar
DAVANIN KONUSU : Araç Hasar Tazminatı (Kasko Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/122 Esas – 2017/144 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ve müvekkiline ait … plakalı aracın, 04/02/2013 tarihinde, kundaklama sonucu yanarak hasar gördüğünü, pert olduğunu, aracın piyasa değerinin 53.000,00-55.000,00 TL. olduğunu, poliçe limitinin 49.000,00 TL. olduğunu, sigorta şirketinin, hurdaya ayrılacak aracın davalı şirkete verilmesi kaydıyla 31.000,00 TL ödemeyi teklif ettiğini, Kasko Sigortası Genel Şartları’na göre, hasar anındaki sigorta değerinin ödenmesi gerektiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla 10.000,00 TL’nin 04/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça araç değerinin 49.000,000 TL. olduğunun iddia edilmesi nedeniyle, eksik harcın yatırılması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile;40.875,41 TL. alacağın, 20/02/2013 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebine reddine, karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tazminattan ÖTV indirimi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ÖTV indiririmi yapılmaksızın 53.000,00 TL bedelin 04/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından, aracın, fiilen ve hukuken, müvekkiline teslim edilmediğini, aracın satış yetkisinin ve mülkiyetinin müvekkili şirkete hiçbir zaman verilmediğini, aracın hali hazırda tescil bilgisi ve hukuki durumunun da müvekkili tarafından bilinmediğini, verilen karar nedeniyle, müvekkilinin çok büyük zarara uğratılmış olacağını, yeterli araştırma yapılmaksızın karar verildiğini, temerrüt tarihinden itibaren avans faizine hükmedildiğini, kararın, bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Dava; kasko sigorta poliçesi kapsamında, araç hasar tazminatının, sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davalı tarafça kasko sigorta poliçesiyle sigortalı bulunan …’a ait … plakalı aracın, 04/02/2012 tarihinde park halindeyken kundaklama sonucu yanarak pert olduğu anlaşılmıştır.
29/09/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre, aracın rayiç değerinin 53.750,00 TL olduğu, indirilmesi gereken ÖTV muafiyet tutarının 12.874,59 TL olduğu, ÖTV muafiyet tutarının rayiç değerden indirilmesi sonucu, kasko sigortasından kaynaklı tazminat tutarının 40.875,41 TL. olduğu tespit edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, bilirkişi raporundaki tespit ve miktar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, ÖTV muafiyet tutarının, kasko tazminatından indirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia etmiştir. Ancak Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2016/2884 Esas – 2016/5845 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, somut olayda, yangın sonucu hurdaya ayrılan kaskolu aracın, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7/2 maddesinde belirtilen araçlardan olması nedeniyle, yangın sonucu hurdaya çıkarıldığından, davacı tarafça aynı cinsten yeni bir aracın alınması halinde, ÖTV muafiyet indirimi devam etmektedir. Dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi’nce, ÖTV muafiyet indirimi yapılarak tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır.Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir.
Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, hurdaya ayrılan aracın müvekkili sigorta şirketine teslim edilmediğini, mahkemece bu konuda araştırma yapılmadığını, dolayısıyla da, aracın sovtaj bedelinin tazminattan indirilmesi ve dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Ancak, davalı …tarafından dosyaya ibraz edilen ve davalı tarafından düzenlenen pert araç durum belgesi, 07/02/2013 tarihli taahhütname ve diğer belgelere göre, hurdaya ayrılan aracın, davalı …nin talimatları doğrultusunda … A.Ş ‘ye teslim edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla, aracın sovtaj bedelinin tazminattan indirilmemesi doğrudur. Bir başka deyişle, davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde değildir. Ancak, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanan araç hasar tazminatına ilişkin olması nedeniyle, yasal faize hükmedilmesi gerekirken, avans faizine hükmedilmesi hatalıdır. Davalı vekilinin, faizin türüne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerindedir.
Bu bağlamda; HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının faizin türü yönünden düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına, diğer yönlerden istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
3- İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2017 tarih, 2013/122 Esas 2017/144 Karar sayılı kararının, faizin türü yönünden düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına, davalı vekilinin, diğer istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
4-Davanın kısmen kabulüne,
5-40.875,41 TL tazminatın 20/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
7-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.792,19 TL karar harcından 170,80 TL peşin harç ve 735,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 905,30 TL harcın mahsubu ile 1.886,89 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir iradına,
8-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 170,80 TL peşin harç ve 735,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 929,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kabul edilen değere ve A.A.Ü.T ‘ne göre hesap ve takdir edilen 4.846,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Reddedilen değere ve A.A.Ü.T ‘ne göre hesap ve takdir edilen 1.454,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11- Davacı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi gideri ve 316,95 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.616,95 TL yargılama giderinden oranlama yapılarak TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı tarafından yapılan 300 TL bilirkişi gideri ve 16,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplamm 316,00 TL yargılama giderinden oranlama yapılarak TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi yönünden;
13- Davacı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 35,90 TL karar harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf harcının mahsubu ile 4,50 TL bakiye istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir iradına,
14-Davalı yönünden, davalı tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/04/2018