Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/900 E. 2018/198 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/900
KARAR NO : 2018/198
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/2040 D.İş E. – 2017/2040 D.İş.K.
: (İtiraz Hakem Heyeti 06/04/2017 tarih 2017/İHK-1125 K)
DAVA : Cismani Zarar Nedeniyle Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2040 D.İş E. – 2017/2040 D.İş.K. sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 06/04/2017 tarih 2017/İHK-1125 karar sayılı kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusunda; davalı … şirketi nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, sürücü ….’ın sevk ve idaresinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda meydana gelen trafik kazasında, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanarak, geçici ve sürekli iş göremezlik kaybına uğradığını, ayrıca bakıcı giderine maruz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.500,00 TL tutarındaki sürekli maluliyet tazminatı ile 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL bakıcı gideri ve 500,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 42.000,00 Tl tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, yargılama sırasında ibraz ettiği dilekçe ile dava değerini toplam 137.296,63 TL olarak artırmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan …. plakalı aracın müvekkili şirkete Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigorta olduğunu, yapılan hasar ihbarı üzerine hasar dosyasının açıldığını ve davacıya 13.063,00 TL tazminat ödendiğini, bahse konu ödeme ile müvekkili şirketin sorumluluğunun yerine getirildiğini, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniye müterafik kusurlu olduğunu, ayrıca araçta hatır yolcusu olması nedeniyle, tazminattan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; talebin kısmen kabulü ile, 105.641,78 TL bakiye sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ve 31.54,85 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 136.796,63 TL olarak saptanmış olup, %10 hatır taşıması indirimi yapılarak, 123.116,97 TL tazminatın, davalı …Ş.’den tahsili ile davacı başvuran …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen 123.116,97 TL tazminata temerrüt tarihi olan 13/11/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından yapılan inceleme sonucunda; … A.Ş. vekilinin, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Hakem Heyeti tarafından, davacının sakatlanma oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerekirken, ….l’dan alınan rapora binaen karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarının müvekkili şirkete tebliğ edilmediği için, itiraz edemediklerini, usulüne uygun tebligat yapılmadığını, maluliyet raporunun SSK Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü Hükümleri ve eklerine göre hazırlanması gerektiğini, bakıcı giderine karar verilmişse de, bakıcı tutulduğuna ve bakıcı ücreti verildiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediğini, bakım hizmetlerinin genellikle aileler tarafından karşılandığını, herhangi bir bakıcı tutulmadığını, aile fertlerinin yardımının hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacı …’un emniyet kemeri kullanmaması ile zararın artmasında etkisinin tespit edilerek, tazminattan indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, müvekkil şirket aleyhine/davacı lehine, Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesine aykırı olarak, tam vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka uygun bulunmadığını belirterek, itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik, kalıcı maluliyet ve bakıcı gideri istemine ilişkindir.
03/11/2013 tarihinde davalı … şirketi nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı…. plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde meydana gelen trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, …. Ceza Mahkemesi’ne ibraz edilen bilirkişi raporunda, …. plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda 1. Derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça, davadan önce sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde davacıya, %8 sürekli maluliyet oranı ve sigortalı araç sürücüsünün %100 kusur oranı esas alınarak 13.063,00 TL ödeme yapıldığı,… Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin 16/10/2014 tarihli Engelli Raporu’nda; davacının engel oranının %8, Isparta Devlet Hastanesi’nin 09/07/2015 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda; davacının, vücut fonksiyon kaybı oranının %69, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 22/01/2016 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda; davacının özür oranının % 61 olarak tespit edildiği, Hakem Heyeti’nce …. Hukuk Merkezi Genel Müdürü’nden alınan 23/10/2016 tarihli raporda; davacı da %35,6 oranında kalıcı fonksiyonel araz bulunduğu, 26-27 aylık sürenin geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı süresi olarak kabulü gerektiğinin belirtildiği, hesap uzmanı bilirkişi tarafından, Hakem Heyeti’nce alınan raporda belirlenen, %35,6 kalıcı maluliyet ile rapora binaen tespit edilen 26 ay 15 günlük geçici iş göremezlik ve bakıcı süresi dikkate alınarak rapor tanzim edildiği, Hakem Heyetleri tarafından bu rapora binaen karar verildiği ve iş bu dava ile, ödenen tazminatın zararı karşılamadığı belirtilerek, bakiye tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların,11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Dosyada mevcut engelli sağlık kurulu raporlarının, neye göre hazırlandığının belli olmadığı, hakem heyeti tarafından alınan maluliyet raporunun, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında hazırlandığının belirtildiği, dolayısıyla dosyada mübrez raporların hiç birisi karar verebilmek için yeterli olmadığı gibi, birbirleri ile de çelişki arz ettikleri görülmektedir.
Bu durumda, davacının kalıcı maluliyet ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti açısından (Yargılamanın Tahkim yargılaması olduğu da gözönünde bulundurularak), daha önce rapor alınan hastaneler dışında, başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden, davacıda bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak 3 kişilik uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun, davacının maluliyet derecesi ve oranının, geçici iş göremezlik süresinin belirlenmesi, davacının maluliyeti nedeniyle bakıcı hizmetine ihtiyaç duyup duymayacağı, duyacaksa süresinin net olarak tespiti hususlarında rapor alınıp, alınacak rapora göre, tazminat hesabı yapılarak, kazanılmış haklara da dikkat edilmek suretiyle, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, 23/10/2016 tarihli maluliyete ilişkin bilirkişi raporunun, davalı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında belge bulunmamaktadır. HMK’nın 280. Maddesi uyarınca, bilirkişi raporlarının taraflara tebliği zorunlu olup, raporun tebliğ edilmemesi savunma hakkını kısıtlar mahiyettedir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, İtiraz Hakem Heyeti kararının, HMK 353/1-(a) 6. Maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın, Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı’na gönderilmek üzere mahkemesine iadesine, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen KABULÜ İLE,
2- İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2040 D.İş E. – 2017/2040 D.İş.K. sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 06/04/2017 tarih 2017/İHK-1125 karar sayılı kararının, H.M.K.’nın 353/1(a)6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen hususlarda inceleme ve işlem yapılmak üzere), dosyanın, Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı’na gönderilmek üzere, mahkemesine İADESİNE,
4-Davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına
5- 6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde yatırana, mahkemesince iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 15/02/2018