Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/898 E. 2018/614 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/898
KARAR NO : 2018/614
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 21/03/2017
NUMARASI : 2014/967 E. 2017/202 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/967 E. ve 2017/202 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 09/08/2011 tarihinde dava dışı … adına kayıtlı ve davalı sigorta şirketine ZMM (Trafik Sigorta Poliçesi Sigortalı) sigorta poliçesi ile sigortalı aracın, … idaresinde iken, müvekkillerinin eşi ve babası olan …’ın kullandığı motorsiklete çarpması neticesinde, müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, davalı sigortacıya davadan önce başvurulduğunu, 22/06/2012 tarihinde, kendilerine 39.480,55 TL tazminat ödemesi yapıldığını, ancak yapılan ödemenin eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili … için 8.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 500,00 TL cenaze ve defin masrafı, küçük … için 500 TL destekten yoksun kalma tazminatı, küçük … için 500 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplamda 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin masrafının, davalı sigorta şirketinden, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, öncelikle davaya konu tazminat bedelinin ödenmiş olması sebebiyle reddinin gerektiğini, dolaylı zararlardan olan defin giderlerine yönelik talebin teminat dışında olduğunu, müvekkili şirketin temerrüdünün sözkonusu olmadığını belirterek, davanın reddine, aksi halde, müvekkil şirketin ek ödeme yapmasına karar verilmesi durumunda, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemelerin de değerlendirmeye alınarak, sorumluluğun azami limit ile sınırlı tutulmasına, temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın Kabulüne, Davacılardan … yararına 42.649,10 TL, davacılardan … yararına 4.304,81 TL davacılardan …4.723,11 TL olmak üzere 51.657,02 TL toplam destekten yoksun kalma tazminatının 04/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ( poliçe teminat limitleri dahilinde) davalı sigorta şirketinden tahsiline, 500 TL cenaze ve defin masraflarının kabulüyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili, istinaf dilekçesi ile; davacı eş …’ın, kazadan sonra yeniden evlenmesi nedeniyle, ancak evlenme tarihine kadar tazminata hak kazanacak olup, mahkemece bu husus gözetilmeden ve davacı eşin bakiye ömür süresi boyunca tazminata karar verilmesinin hatalı olduğunu, murisin, inşaat alanında usta olarak çalıştığının ispat edilmesi gerektiğini, dosya münderacatında murisin emsal üzerinden gelirini belgeleyen delil bulunmadığı gibi, dava dilekçesinde belirtildiği üzere inşaat kalıp ustası olarak çalıştığını gösterir hiç bir delil olmamasına rağmen, mahkemece, davacılar murisinin inşaat kalıp ustası olarak çalıştığı kabul edilerek, sendikadan sorulan emsal ücrete göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ücret araştırması yapılması halinde de, bu hususun, resmi kurumlardan veya Meslek Odalarından sorulması gerekir iken, Sendikadan sorulmasının haksız olduğunu, davacılar için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dairemizce istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 356. vd. maddelerince duruşma açılarak incelenmesi gerektiği kanaatine varılarak, duruşma açılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan, destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze-defin gideri istemine ilişkindir.
09/08/2011 tarihinde, dava dışı … adına kayıtlı ve davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı araç ile, davacılar murisi …ın kullandığı motosikletin çarpışması neticesinde, …’ın vefat ettiği, bilirkişi raporu ile, kazanın meydana gelmesinde, sigortalı araç sürücüsünün %25, davacılar murisinin %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, kazadan sonra davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya binaen 22/06/2012 tarihinde, davacılara 39.480,55 TL tazminat ödendiği, davacı tarafça, ödenen tazminatın zararı karşılamaya yeterli olmadığı belirtilerek, iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde, murisin inşaat kalıp ustası olarak çalıştığı beyan edilerek, Yol-İş Sendikası’na yazı yazılarak, emsal ücret araştırması yapılmasının talep edildiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, bu iddia ve talebe karşı savunmada bulunulmadığı, ilk bilirkişi raporu ve ek raporda, murisin kalıp ustası olduğu beyanına göre, sendikadan bildirilen emsal ücrete göre hesaplama yapıldığı, davalı vekilinin, gerek ilk rapor, gerekse ek rapora karşı beyan dilekçelerinde, bu hususta bir itirazının bulunmadığı, davanın kabulünden sonra, davalı vekilinin ilk olarak istinaf dilekçesinde, murisin, dava dilekçesinde belirtildiği üzere inşaat kalıp ustası olarak çalıştığını gösterir hiç bir delil olmamasına rağmen, mahkemece, davacılar murisinin inşaat kalıp ustası olarak çalıştığı kabul edilerek, sendikadan sorulan emsal ücrete göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, ücret araştırması yapılması halinde de, bu hususun, resmi kurumlardan veya Meslek Odalarından sorulması gerekir iken, Sendikadan sorulmasının haksız olduğu ileri sürülmüştür. HMK’nın 357. maddesi gereğince; resen gözönünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar, Bölge Adliye Mahkemesi’nce dinlenemez. Bu nedenle, davalı vekilinin, murisin usta olduğu ve gelirinin ispatlanmadığı, emsal ücret araştırmasının resmi kurumlardan ve meslek odalarından yapılması gerektiğine ilişkin istinaf sebepleri Dairemizce incelenmemiştir.
Hükme esas alınan 01/06/2016 tarihli raporda, davacı eş …’nin yaşı ve reşit olmayan çocuk sayısı dikkate alınıp, %17 oranında yeniden evlenme ihtimali bulunduğu kabul edilerek, destek zararından bu oranda indirim yapılmak suretiyle destekten yoksun kalma tazminat miktarı belirlenmiştir. Ancak, nüfus kayıtlarına göre, davacı eş Hatice’nin, yargılama sırasında 28/11/2013 tarihinde evlendiği görülmüştür. Davacı …’nin evlilik tarihinde destek ihtiyacı sona ereceğinden, davacının evlendiği tarihe kadar destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılması gerekmektedir.
Dairemizce dosya, aktüerya tazminat hesabı uzmanı bilirkişiye tedvii edilerek, davacı …nin 2. evlilik tarihine kadar (evlenme olasılığı indirimi yapılmaksızın) destek zararının hesaplaması için ek rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 16/03/2018 tarihli raporunda; Eş …(…)’ın, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmeyen ve güncelleştirilen tutarı, maddi tazminat hesabından daha fazla olması nedeniyle başkaca maddi tazminat alacağının kalmadığı, davacı ….’ın nihai ve gerçek maddi zararının 4.623,49 TL, davacı…ın nihai ve gerçek zararının 5.041,79 TL olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere, davacı …’ın karşılanmamış zararının kalmadığı, … ile…’un, ek raporda belirtilen miktarlarda tazminat talep edebilecekleri, ancak, …l vekilinin, ilk karardaki miktarlarda davayı ıslah ettiği ve kararın davacı tarafça istinaf edilmediği hususu nazara alınarak, …yönünden, ilk karardaki miktarlara göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin davasının, diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da, esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemece, ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar için kabul edilen tazminat miktarlarına göre, ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi yerindedir.
Duruşma zaptında kısa kararın 3. bendinde “4.304,81 TL” yazılacak iken, maddi hata yapılarak “4.034,81 TL ” ibaresi yazılmış ise de, bu husus Dairemizce HMK’nın 304. maddesince res’en düzeltilebilecek hallerden olduğu nazara alınarak, gerekçeli kararda düzeltilmiştir.
Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek, esas hakknnda yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı …. yönünden düzeltilerek, YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
2-Davacı …. tarafından destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin açılmış olan davanın REDDİNE,
3-Davacı …için 4.304,81 TL, davacı … için 4.723,11 TL olmak üzere toplam 9.027,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 04/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak adı geçen davacılara verilmesine,
4- 500,00 TL cenaze ve defin giderinin, davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
5-Davalı Sigorta vekilinin, diğer istinaf sebeplerinin reddine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 616,69 TL nispi karar harcından, 34,20 TL peşin harç ile 144,05 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 178,25TL harcın mahsubu ile bakiye 438,44 TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına, ( 02/06/2017 tarihli harç tahsil müzekkeresinde balirtilen 3.384,60 TL harcın ödendiğine dair makbuz sunulması halinde, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına ve 3.384,60 TL harçtan alınması gereken 438,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.946,16 TL’nin yatırana iadesi için İlk Derece Mahkemesince yazı yazılmasına)
7-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, kabul edilen miktarlar üzerinden belirlenen, davacı …için 2.180,00 TL, davacı … için 2.180,00 TL, davacı Hatice Yalman için 500,00 TL (Cenaze ve defin giderine ilişkin ve AAÜT’nin 13/2. Maddesi uyarınca) vekalet ücretinin, davalıdan alınarak, adı geçen davacılara verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, ret edilen miktar üzerinden belirlenen 5.041,40 TL nispi vekalet ücretinin, davacı Hatice Yalman’dan alınarak, davalıya verilmesine,
9-Davacılar tarafından yatırılan 34,20 TL peşin harç, 24,30TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 144,05TL ıslah harcı olmak üzere toplam 206,30 TL harcın, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
10-Davacılar tarafından yapılan, posta ve tebligat giderleri ile bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.894,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul/red oranı dikkate alınarak 505,58 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-Davalı tarafça istinaf başvurusu için yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde mahkemesince yatırana iadesine,
2-Davalı tarafça yapılan, 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 70,00 TL tebligat gideri ve 250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 405,70 TL yargılama giderinin, davacı Hatice Yalman’dan alınarak, davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin, davacı Hatice Yalman’dan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 25/04/2018