Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/893 E. 2018/433 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/893
KARAR NO : 2018/433
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 30/12/2016
NUMARASI : 2016/5014 D.İş- 2016/5014 D.İş K.
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/5014 D.İş. ve 2016/5014 D.İş K. Sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 22/11/2016 tarih 2016/İHK-3133 K. sayılı kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemiz Heyetince yapılan müzakeresi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusunda; 29/02/2016 günü, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile İkitelli Köprüsünden Havalimanı istikamtine seyir halinde iken bağlantı yolu üzerinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında sürücü …ın vefat ettiğini, vefatından dolayı başvuru sahiplerinin uğradığı destekten yoksun kalma zararının talep edilmesine rağmen, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını temin eden davalı şirket tarafından karşılanmadığını belirterek, davacı … için 10.000,00 TL. Davacı … için 30.001,00 TL. Olmak üzere toplam 40.001,00 TL. tazminatın davalıdan tahsilini talep edilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, başvurunun reddine oy çokluğu ile karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti’nce, davacı vekilinin Uyuşmazlık Hakemi’nin kararına karşı yaptığı itirazın reddine oy çokluğu ile karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacılar vekilinin istinaf başvurusu; 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe konulan yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın yasalara aykırı hükümlerinin geçersiz olacağı, genel şartların ancak 26/04/2016 tarihli torba kanun ile uygulanabilir hale geldiği, davaya konu poliçenin ve kazanın yürürlük tarihi itibari ile kanuna aykırı genel şartlar sonrası meydana gelmesi nedeni ile ret kararı verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu yönlerine ilişkindir.
Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
29/02/2016 tarihinde, davacılar murisi …’ın sevk ve idaresindeki motosiklet ile meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde, …’ın vefat ettiği, davacı tarafça destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar., 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Destek araç sürücüsü …’ın, ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt ölmüş olması, destekten yoksun kalan davacılar üzerinde doğrudan zarar doğurup, desteğin kusurunun olması, davacıların hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın, sigortacıdan talep edilmesi mümkündür.
Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere, destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. (Yargıtay 17. HD. 2014/17669 E. 2017/919 K.)
(HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1791 esas 2013/74 karar sayılı ilamları )
Davacılar, mirasçı olarak değil, zarar gören 3. kişi konumunda bulunduklarından, destekten yoksunluk zararını, davalı taraftan talep edebilecektir.
Hakem Heyetleri tarafından, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlara göre, destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin, trafik sigortası teminatı dışında bırakıldığı kabul edilerek, karar verilmiş ise de;
2918 sayılı yasa’nın 90. Maddesi, 6704 sayılı Yasa ile değişikliğinden önce, ” Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında, Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklinde olup, değişiklikten önce, tazminat hesabının Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 55. Maddesine göre, destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1451. Maddesine göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, sigorta sözleşmeleri hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
2918 sayılı KTK’nın 95. Maddesine göre, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri teminat dışında bırakılmış ise de, Genel Şartlar hükümlerinin, kanunlara ve yerleşik yargı kararlarına aykırı olamayacağı, 6704 sayılı yasa ile değişiklikten önce, Karayolları Trafik Kanunu’nda teminat dışı bırakılmayan bir hususun, Genel Şartlar ile teminat kapsamı dışına çıkartılmasının mümkün olmadığı, yasanın emredici hükümlerine aykırılık olması halinde, genel şartlara göre değil, yasanın emredici hükümlerine göre karar verilmesi gerekmektedir.
6704 sayılı yasa ile 2918 sayılı KTK’nın 92. Maddesinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu değişiklik ile, teminatın kapsamına yönelik, genel şartlarda düzenlenen hükümler, uygulanabilir hale gelmiştir. Dolayısıyla, ancak bu tarihten sonraki olaylarda, genel şartlarda yer alan teminatın kapsamına ilişkin ilkelerinin dikkate alınması gerekmektedir.
İtiraz Hakem Heyeti’nce, davacı tarafın tazminat istemleri hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenle, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, İtiraz Hakem Heyeti kararının, HMK 353/1-(a) 6. Maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde işlem ve değerlendirme yapılmak üzere) dosyanın, Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı’na gönderilmek üzere mahkemesine iadesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜ İLE,
2-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/5014 D.İş. – 2016/5014 D.İş.K. sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 22/11/2016 tarih 2016/İHK-3133 karar sayılı kararının, H.M.K.’nın 353/1(a)6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve işlem yapılmak üzere), dosyanın, Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı’na gönderilmek üzere, mahkemesine İADESİNE,
4- 6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde yatırana, mahkemesince iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy çokluğu ile karar verildi. 29/03/2018

KARŞI OY

Başvuruda, destek-sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …. plakalı motorsiklet ile, 29/02/2016 tarihinde tek taraflı olarak meydana getirdiği trafik kazasında ölmesi sonucu destekten yoksun kaldığı iddiası ile yakınları, murisin kullandığı motorsikletin zorunlu mali sorumluluk sigortası olan davalı şirketten destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak, üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı yada güvence hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşleteni veya eylemlerinden sorumlu olduğu sürücüyü üçüncü kişi olarak kabul etmek mümkün değildir.
Yine genel şartların A.6. maddesi (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulmuştur.
Davalı tarafın sorumluluğunun dayanağı olan poliçenin, ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği 01/05/2015 tarihinden sonra (02/07/2015 tarihinde) tanzim edilmiş olduğu görülmektedir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, davacıların 29/02/2016 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza nedeniyle destek tazminatını talep etme hakları bulunmadığından talebin reddine dair İ.H.H. kararında isabetsizlik bulunmadığından, davacıların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.