Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/892 E. 2018/443 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/892
KARAR NO : 2018/443
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 12/04/2017
NUMARASI : 2017/1386 E.- 2017/1386 K.
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Yolcu-Tek Taraflı)
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine heyetçe yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Olay tarihinde başvuru sahibi …’ın babası, …’nın eşi olan …’un, yolcu olarak bulunduğu araçta meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefatı nedeniyle geride başvuru sahiplerinin kaldığı, müteveffanın ölmeden önce beton-kalıp ustası olarak çalıştığını bildirilerek toplam 43.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile Tahkim Komisyonuna müracaatta bulunulmuş, ıslah ile talebini Hümeyra için 217.142,00 TL.,ye, Lezgin için 42.208,00 TL.ye, .. için 32.468,00 TL.ye yükseltilmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevabında, tazminat hesabının aktüer bilirkişi tarafından yapılması gerektiği, gelir durumuna ilişkin beyanların kabulünün mümkün olmadığı, çocuklar için en fazla 18 yaşına kadar hesaplama yapılabileceği, tazminattan hatır ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, avans faizi isteminin haksız olduğu ileri sürerek talebin reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar vermiş, karara karşı davalı tarafça itiraz olunmuştur.
İtiraz Hakem Heyeti’nce itirazın reddine karar vermiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı tarafın istinaf başvurusu, davacıların desteğinin ispatlanamayan gelir durumuna göre varsayımsal olarak asgari ücretin üzerinde yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasının hatalı olduğu, ehliyetsiz olduğunu bildiği sürücünün kullandığı araca binen müteveffanın müterafik kusurunun bulunup, ayrıca hatır taşıması da bulunmasına rağmen tazminattan indirim yapılmamasının doğru olmadığı, aracın kullanım amacının hususi olması nedeniyle yasal faiz yerine avans faizine ve davacılar lehine 1/5 vekalet ücreti yerine tam vekalet ücretine hükmolunmasının usul ve yasaya aykırı olduğu yönlerine ilişkindir.
BAŞVURU SAHİBİ BURAK AKSOY AÇISINDAN;
5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12. maddesinde, sigorta tahkim komisyonlarının itiraz üzerine verdikleri 40.000 TL’yi geçmeyen kararları kesin olduğu hükme bağlanmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin ihtiyari dava arkadaşı durumunda olan başvuru sahibi … hakkındaki kararı, 32.468,00 TL’nin davalıdan tahsiline dair olup, 5684 S.Y.nın 30/12., HMK’nın 346/1. ve 352. maddesi gereğince miktar yönünden davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
DİĞER BAŞVURU SAHİPLERİ AÇISINDAN ;
Dava, davacıların desteklerinın yolcu olarak bulunduğu araçta meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda ölümü nedeniyle, yakınları tarafından aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını temin eden şirketten destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
TBK’nun 53. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Başvuru dilekçesinde, desteğin beton kalıp ustası olarak çalışıp günlük gelirinin meslek odası yazısına göre 120-150 TL. civarında olduğu iddia edilmiştir. Hükme esas alınan aktüerya raporunda, dosyaya sunulan muhtarlık yazısı ve celbedilen meslek odası yazısına göre, bildirilen yevmiyenin ortalaması alınarak; yılda 10 ay için 2.700,00 TL., 2 ay (mevsim nedeniyle çalışılamayacağı kabul edilerek) asgari ücret 1.362,75 TL. üzerinden aylık ortalama 2.477,13 TL. gelir elde edeceği kabulüyle, asgari ücretin 2 katına yakın bir rakam üzerinden hesaplama yapılmış, tahkim heyeti tarafından da bu rapordaki miktarlar hüküm altına alınmış ise de, tahkim heyetince desteğin gelirinin belirlenmesi konusunda herhangi bir araştırma yapılmadan, davacı tarafça sunulan mahalle muhtarı tarafından düzenlenen belge yeterli görülerek yapılan hesaplamaya dayalı olarak kurulan hüküm isabetli bulunmamıştır.
Bu durumda, tahkim heyetince SGK’dan desteğin hizmet döküm cetvelinin getirtilmesi, desteğin ölümünden önceki sosyal ekonomik durumu ve ne iş yaptığı konusunda ilgili kolluk birimi vasıtasıyla araştırma yaptırılması, desteğin tam olarak ne iş yaptığı ve usta mı işçi mi olduğu belirlendikten sonra ilgili meslek odasından benzer işlerde çalışanların yılda kaç ay (gün) çalışabilecekleri ve ne kadar gelir elde edebilecekleri tespit edilerek, desteğin geliri bu suretle belirlendikten sonra bu miktar üzerinden; gelirin net biçimde saptanmasının mümkün olmaması halinde ise yasal asgari ücret üzerinden tazminatın hesaplanması konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekecektir.
6098 sayılı TBK 51. maddesinde hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın tenkisi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından bu gibi taşımalarda, TBK’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmakta, dosya kapsamından aracın sürücüsü ile davacıların desteği ve araçtaki diğer kişilerin birlikte seyahat nedenleri, yakınlık durumları, bu seyahat için desteğin ücret ödeyip ödemediği, karşılıksız taşınıp taşınmadığı, ayrıca müterafik kusur açısından müteveffanın, ehliyetsiz sürücünün aracına, ehliyetsiz olduğunu bilerek binip binmediği hususu da tespit edilememektedir.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağından, olayla ilgili yapılan ceza soruşturması ile ilgili dosyanın araştırılıp getirtilerek oradaki ifadelerden faydalanılarak hatır taşıması ve müterafik kusur savunması değerlendirilmelidir.
Bunun yanında, dosyada araç ruhsatı, trafik poliçesi ve okunaklı bir kaza tespit tutanağı bulunmadığından, trafik kazasına karışan aracın türü belirlenememekte, bu nedenle bu yöndeki istinaf başvurusu da değerlendirilememektedir. Bu eksikliğin de giderilerek, yeniden kurulacak hükümde faiz türü konusunda davalının bu yöndeki itirazı incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gereklidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; tahkim heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince kaldırılarak, belirtilen eksiklikler giderildikten sonra yeniden hüküm kurulmak üzere dosyanın mahalline gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca;
1-Davacı Burak Aksoy açısından davalı tarafın istinaf isteminin 5684 S.Y’nın 30/12. ve HMK’nın 346/1 ve 352. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Diğer davacılar açısından davalı tarafın istinaf isteminin KABULÜ ile istinaf istemine konu İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak için Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde yatıran tarafa mahkemesince iadesine,
5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/03/2018