Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/880 E. 2018/163 K. 09.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUKDAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/880
KARAR NO : 2018/163
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 23/01/2017
NUMARASI : 2014/1550 E.-2017/18 K.
DAVA : Tazminat (Destekten Yoksun Kalma ve Manevi Tazminat)
KARAR TARİHİ : 09/02/2018
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/01/2017 tarih 2014/1550 E.- 2017/18 K. sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davalı Zeki Tokdemir tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı …r’in idaresindeki …. plakalı aracın seyri sırasında, karşı yünden gelen müvekkillerinin murisi ….. yönetimindeki …. plakalı araca çarptığını, kazada davacıların murisi sürücü …’ın vefat ettiğini, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/229-E sayılı dosyasında alınan 02.04.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda, davalı ….in alt düzeyde tali kusurlu, müvekkillerinin murisi …’ın ise, asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, ancak murisin asli kusurlu olmadığını, sürücü ….r’in, davalı …..’ın işçisi olması nedeniyle, ….’ın işleten olduğunu belirterek, maddi tazminat talepleri belirlenebilir olduktan sonra artırılmak üzere şimdilik toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılar…. ve….’den, 3.000,00 TL maddi tazminatın, davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Sigorta A.Ş. (…..i Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; …. plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde Trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kusurun ispatlanması gerektiğini, davacıların zararının tespiti için aktüeryal hesaplama yapılması gerektiğini, ticari faiz talebinin hukuka aykırı bulunduğunu, haksız fiilden kaynaklanan olayların ticari iş niteliği kazanamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı….. vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusursuz olduğunu, davalılar murisinin, müvekkilinin kullandığı şeride girmesi neticesinde kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ….. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığın dayanağının haksız fiil olup, davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kazada davalı sürücünün kusurunun olmadığını, kazaya bizzat karşı tarafın neden olduğunu, kazanın davalı sürücünün şeridinde meydana geldiğini, manevi tazminat taleplerinin, kasko sigortası poliçesi kapsamında bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Açılan Maddi Tazminat Davası Yönünden; -davacıların Davalarından Feragat Etmesi Nedeniyle Reddine,
2-Açılan Manevi Tazminat Davasının Kısmen Kabul, Kısmen Reddi İle; Davacı ….. için 18.000 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalılar ….r ve …..an müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davacı … .. için 14.000 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar …..ve…..’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davacı …. için 14.000 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ….ve …..’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davalı …..vekili, istinaf başvuru dilekçesi ile; dava konusu kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kendi şeridinde seyrederken kazanın meydana geldiğini, olay yerinde keşif yapılmış olsa idi, müvekkilinin kusurlu olmadığının anlaşılacağını, deliller toplanmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının esas ve usul yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
05/05/2013 tarihinde, davacılar murisinin sevk ve idaresindeki araç ile trafikte seyri sırasında, sevk ve idare hatası sonucu iki yönlü yolda karşı istikametten gelen araçların şeridine girerek, aracının ön kısımları ile, karşı şeritte seyir halinde bulunan davalı …..’in sevk ve idaresindeki minibüsün ön kısımlarına çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacılar murisi ….’ın vefat ettiği, İstanbul cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 02/04/2014 tarihli raporunda, kazanın meydana gelmesinde, davalı ….’nin alt düzeyde tali kusurlu, davacılar murisinin asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, İlk derece Mahkemesi’nce alınan 06/10/2015 havale tarihli raporda, dava konusu olayda, davacılar murisinin %75 oranında ve 1. Derecede kusurlu, davalı …’nin %25 oranında ve 2. Derece kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece, 06/10/2015 tarihli rapor esas alınarak tanzim edilen rapora göre karar verildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı ….. vekili tarafından, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığı, mahkemece keşif yapılsa idi, müvekkilinin kusurunun bulunmadığının tespit edileceği, delillerin toplanmadığı belirtilerek, istinaf isteminde bulunulmuş ise de, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 02/04/2014 tarihli raporu ile İlk derece Mahkemesi’nce alınan 06/10/2015 havale tarihli raporun, birbiri ile uyumlu ve birbirini teyit eder mahiyette olup, davalı ….’nin, aracın hızını yol, hava, trafik ve meskun mahal şartları göre ayarlamaması, yolun seyrine göre yokuş aşağı olduğuna dikkat ederek, fren ve düşük vitesle seyretmesi gerektiği, etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı anlaşılmakla, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle olayda kusurlu bulunduğu, raporların, kazanın meydana geliş şekli ve dosya kapsamına uygun olduğu, mevcut raporlar ile kazanın meydana gelmesinde kusur durumu ispatlanmış olduğundan, keşif yapılmamasının sonuca etkili olmadığı gibi keşif yapılmaması nedeniyle, delillerin toplanmadığından da bahsedilemeyeceği, dolayısıyla mahkemece verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle, davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1(b)1. Maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/01/2017 tarih, 2014/1550 E.- 2017/18 K. sayılı kararına karşı, davalı Zeki Tokdemir vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1(b)1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.142,26 TL harçtan, davalı … tarafından yatırılan 785,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.356,76 TL istinaf karar harcının, davalı Zeki Tokdemir’den alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı …… tarafından, istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin, kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 09/02/2018