Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/868 E. 2018/319 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/868
KARAR NO : 2018/319
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 04/04/2017
NUMARASI : 2014/695 Esas 2017/384 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/695 E./384 K. Sayılı kararına karşı, davacı/karşı davalı … ile davalı/karşı davacı …. tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 352. Maddesi gereğince eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, 29/09/2013 tarihinde, trafik ışıklarından karşıya geçmek üzere iken, davalı …’ın idaresindeki ve diğer davalı…Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı aracın çarpması sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, eskisi gibi yürüyemediğini, bakıma muhtaç hale geldiğini, tekerlekli sandalye ve koltuk değneği için masraf yaptığını belirterek, 6100 sayılı HMK m.107. maddesi uyarınca belirsiz alacağının tespiti ile, alacağın miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde arttırılmak üzere asgari 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 29/09/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı…’dan kaza tarihi olan 29/09/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-Karşı Davacı … vekili cevap dilekçesinde; kazaya sebebiyet verenin bizzat karşı taraf olduğunu, davacının olay günü aşırı alkollü olup, aldığı alkol sebebiyle tamamen kontrolsüz bir şekilde üç şeritli yola girdiğini, bu şekilde kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, davacının yaya geçidini kullanmadığını, müvekkilinin, halen olayın şokunu atlatamadığını, araç kullanırken her an birinin aracın önüne atlayacak endişesi taşıdığını, bu olay sebebiyle psikolojik sorunlar yaşadığını belirterek, davanın reddine, karşı dava ile, müvekkili lehine 5.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte karşı davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, kazaya karışan aracın, müvekkili şirkete KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin bu poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere yaralanma ve sürekli sakatlık halinde kişi başına azami 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, 6111 sayılı Yasa uyarınca ‘‘trafik kazası sonucunda oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi talepleri’’ nin mağdurun SGK’ lı olup olmadığına bakılmaksızın SGK’dan talep edilmesi gerektiğini belirterek, davacının tedavi giderlerine ilişkin talebinin reddine, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde yoksun kalınan kazanç talebine ilişkin bir teminat bulunmadığından davacı tarafın kazanç kaybı talebinin reddine karar talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-) A- Asıl Dava Yönünden; 1-)maddi Tazminat Yönünden Davanın Kabulüne, 22.388,50 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren (Davalı ……. Yönünden 15/05/2014 tarihinden itibaren) değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulnak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 1.021,50 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren davalı … değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte tahsiline, 2-) Manevi Tazminat Yönünden; Davanın Kısmen Kabulüne, 3.800,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları ugulanmak suretiyle davalı müşerreften tahsiline, Aşan istemin reddine, B-) Karşı Dava Yönünden Davanın Kısmen Kabulüne, 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, Aşan istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı/Karşı Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminatın yetersiz, karşı dava yönünden davalı … lehine hükmedilen manevi kazminatın fahiş olduğunu belirterek. müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminatın kaldırılarak, talepleri gibi kabulüne, davalı lehine hükmedilen manevi tazminatın ise kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-Karşı Davacı… vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; yerel mahkeme kararının, kusur oranı ile kusura bağlı olarak verilen maddi ve manevi tazminat miktarı yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişilerin taraflara yükledikleri ihlallere göre kusur oranlarında yanılgıya düştüklerini, davacının kaza sırasında alkollü olduğunun sabit olduğunu, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerekir iken, taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın fahiş, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının bozulmasına, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak, tarafların maddi ve manevi tazminat alacaklarına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat, karşı dava ise, yine trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
29.09.2013 tarihinde, davalı …’ın sürücüsü olduğu, diğer davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı aracın, yaya olan davacıya, trafik ışıklarından karşıya geçmek üzere iken çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, mahkemece makine yüksek mühendisi bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda, kazanın meydana gelmesinde, davalı ….ın %75, davacı Daimi Durgun’un %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, davalı tarafça, bilirkişi raporlarına itiraz edilerek, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasının talep edildiği görülmektedir.
Dava dilekçesinde davacı delilleri arasında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/51881 soruşturma no’lu dosyası delil olarak gösterilmiş olup, belirtilen dosyanın getirtilerek, dosya arasına alınmadığı, dava konusu kaza ile ilgili olması halinde, dava açılıp açılmadığı, bilirkişi raporu alınıp alınmadığı, alınmış ise raporlar arasında çelişki bulunup bulunmadığı incelenmeden, makine mühendisi olan tek bilirkişinin hazırladığı rapora göre ve davalı-karşı davacı …n vekilinin Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması yönündeki talebi de mahkemece olumlu/olumsuz değerlendirilmeden karar verildiği görülmektedir.
Bu hali ile, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/51881 soruşturma no’lu dosyası getirtilerek, (Dava konusu kaza ile ilgili olması halinde) dava açılıp açılmadığı, savcılık veya dava açılmış ise mahkemece kusur hususunda bilirkişi raporu alınıp alınmadığı araştırılarak, Adli Tıp Kurumu, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan, davalının itirazlarının değerlendirilmesi, taraf sürücülerinin kusur durumunun ve oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve meydana gelen/gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, davalı-karşı davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere) dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu ile davalı-karşı davacı vekilinin diğer istinaf sebepleri hususunda bu aşamada inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;
2-HMK’nun 353/1-(a)-6. maddesi uyarınca, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2017 Tarih 2014/695 Esas 2017/384 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için, dosyanın (Yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere), İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin istinaf başvurusu ile davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri hususunda bu aşamada inceleme yapılmasına yer olmadığına,
5-Davacı lehine adli yardım kararı bulunmakta olup, davalı-karşı davacı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatırana iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 08/03/2018