Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/840 E. 2018/595 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUKDAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/840
KARAR NO : 2018/595
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 30/11/2016
NUMARASI : 2016/4307 D.İş Esas 2016/4307 D.İş Karar
(Itiraz Hakem Heyeti 21/10/2016 tarih 2016/İHK-2771)
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/4307 D.İş Esas ve 2016/4307 D.İş Karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 21/10/2016 tarih 2016/İHK-2771 Karar sayılı kararına karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemiz Heyetince yapılan müzakeresi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 08/12/2015 tarihinde, müvekkili eşi …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile kaza yaptığını ve vefat ettiğini, müvekkilinin eşi …’in tam kusurlu olduğunu, … plakalı aracın davacı tarafça ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, bu vefat nedeniyle müvekkilinin destekten yoksun kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, 5.100,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tazminat talebinin, 01/06/2015 tarihli Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince, teminat kapsamı dışında kaldığını, meydana gelen kazada davacının murisi müteveffanın tam kusurlu olduğunu, ayrıca müterafik kusur hükümlerinin uygulanması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti, 23/08/2016 tarihli kararıyla, başvurunun kabulüne, 68.366,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 12/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile başvurana ödenmesine karar vermiş, davalı tarafça karara itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, 21/10/2016 tarihli kararıyla davalı tarafın itirazının reddine karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının talebinin, 01/06/2015 tarihli Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince teminat kapsamı dışında kaldığını, kazada sigortalı araç sürücüsü desteğin asli ve tam kusurlu olduğunu, sigortalının, kendi kusuru ile yaptığı kazada vefat ettiğini, bu nedenle davacının talebinin teminat dışında kaldığını, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, karşı taraf lehine belirlenecek vekalet ücretinin A.A.Ü.T’nde belirlenen vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Dava, ZMSS poliçesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, 08/12/2015 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu, davalı tarafça ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan araç sürücüsü ve davacının eşi …in vefat ettiği, meydana gelen kazada müteveffa …in asli ve tam kusurlu olduğu, davacının, eşi olan desteğin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır.
25/07/2016 tarihli Aktüerya raporuna göre, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 68.366,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, bilirkişi raporundaki tespit ve miktar ve davacı tarafın ıslah talebi de dikkate alınarak başvurunun kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz edilmesi üzerine de, İtiraz Hakem Heyeti, davalı tarafın itirazının reddine karar vermiştir.
Davalı vekili, bu karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Dosyadaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, kazanın 08/12/2015 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında, 6704 sayılı Kanun gereğince, 26/04/2016 tarihinde ancak uygulanabilir hale gelen, 01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartlarının olayda uygulanma imkanının bulunmadığı, müterafik kusur indiriminin yapılmasını gerektirir bir hususun da bulunmadığı, ayrıca davacı lehine 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17.maddesi gereğince, A.A.Ü.T’ye göre belirlenen tam vekalet ücreti verilmesi gerektiği, dolayısıyla davalı vekilinin istinaf dilekçesindeki iddia ve itirazların yerinde olmadığı, İtiraz Hakem Heyeti kararının usul ve yasaya uygun olduğu, kanısına varılmıştır. Bu bağlamda; HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 30/11/2016 tarih, 2016/4307 D.İş Esas – 2016/4307 D.İş Karar sayılı ile kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 21/10/2016 tarih 2016/İHK-2771 sayılı kararı, usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa, mahkemesince iadesine,
3-Davalı tarafça, istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin, kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 5684 sayılı Yasanın 30/12., 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. 19/04/2018

Karşı Oy

19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13 üncü fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Bu düzenlemeye uygun Yargıtay 17. H.D.nin 2016/13443 E. 2017/10385 K., 2016/11893 E. 2017/7995 K. ve 11. H.D.nin 2016/1573 E. 2016/7620 K. sayılı kararları oluşturulmuştur.
Ankara Barosu tarafından Danıştay Onuncu Dairenin 2016/735 esas sayılı dosyasıyla açılan yönetmeliğin iptali talepli davada, bu kısma ilişkin yürütmenin durdurulması talebinin de reddedildiği anlaşılmaktadır.
İlgili yönetmelik iptal edilmemiş olduğundan ve yönetmeliğin açıkca yasaya aykırı olduğunu kabul edebilme imkanı da bulunmadığından, Tahkim heyetince verilen kararlarda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak, AAÜT’nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, davalı tarafın istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulü gerektiği düşüncesiyle, sayın çoğunluğun vekalet ücreti ile ilgili aksi yöndeki kararına katılmıyorum.