Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/793 E. 2018/274 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/793
KARAR NO : 2018/274
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 10/10/2016
NUMARASI : 2016/3459 E.- 2016/3459 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat (Ölümlü Trafik Kazası-)
KARAR TARİHİ : 01/03/2018
Taraflar arasındaki tahkim davasında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen 28/05/2016 tarih, 2015/E.25051-K-2016/15445 sayılı karara karşı davalı tarafça yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 12/08/2016 tarih 2016/İ.1886- 2016/İHK-2041 sayılı kararı sayılı itirazın reddine dair karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuru sahibince verilen dilekçe ile, davalı … şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (Trafik) poliçesi ile sigortalanmış … plakalı traktörün, davacının eşi, aynı zamanda desteği …’nun kullanımında iken 06.09.2015 tarihinde %100 kusurlu olarak tek taraflı sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu vefatı nedeniyle 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100,00-TL. cenaze defin giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili talep edilmiştir.
Karşı taraf sigorta vekili cevabında, poliçe genel şartları gereğince talebin teminat dışı olduğunu, kaza tarihinden sonra ihbar olmadığından temerrüt oluşmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, aracın özel oto olması nedeniyle avans faizi talebinin kabul edilemeyecğini belirterek başvurunun reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, başvurunun kabulüne, başvuru sahibi için 105.464,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100,00 TL defin gideri olmak üzere toplam 105.564,00 TL’nin 17.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte…Sigorta Şirketi’nden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketince itiraz olunmuştur.
İtiraz Hakem Heyeti’nce itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu, zararın ve tazminat talebinin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar gereğince teminat dışı olduğu, yine genel şartlar ekinde hesaplamının devre başı ön ödemeli rant formülü ile TRH 2010 bakiye yaşam tablosu ve teknik faiz %1,8 oranı kullanılmak suretiyle yapılmasının zorunlu olduğu, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17 maddesi uyarınca avukatlık ücretinin 1/5 oranına hüküm kurulması gerekirken avukatlık ücreti yönünden tam tutar üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, müteveffanın kendi kusuru ile kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, alacaklı borçlu sıfatının birleştiği, destekten yoksun kalma tazminat hesaplaması yapılan bilirkişi raporlarındaki tüm tazminat hesaplamaları, hesaplamada kullanılan gelire ilişkin veriler ve pay oranları, hesaplama tutarları ve ortaya çıkan tazminat miktarının hatalı olduğu yönlerine ilişkindir.
Dava, tek taraflı trafik kazasında araç sürücüsü olan eşini kaybeden davacının, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını temin eden davalı … şirketinden, destekten yoksun kalma tazminatının ve cenaze-defin giderinin tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar., 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinde, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususlar düzenlenmiş olup, araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri 92. madde kapsamında yer almamakla birlikte, uygulama ve yargı kararları ile sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir.
Araç sürücüsü murisin, ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun, gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olduğundan, desteklerinin kusurunun olması davacıların hakkına, etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi mümkündür.
Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. (Yargıtay 17. HD. 2014/17669 E. 2017/919 K.) (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1791 esas 2013/74 karar sayılı ilamları )
Somut olayda davalı nezdinde bulunan dava konusu poliçe 12.12.2014 tarihinde tanzim edilmiştir. Karayolları Trafik Kanununun 92. maddesinde değişiklik yapan yasa 26.04.2016 tarihinde, yeni genel şartlar ise 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla poliçe tarihi, sözü geçen genel şartlar ve yasa değişikliğinden öncedir.
Bu durumda poliçenin tanzim edildiği tarihe ve kaza tarihine göre 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Genel Şartlarda yapılan değişikliklerin somut olaya uygulanması da mümkün bulunmadığından, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin, HGK kararlarıyla da örtüşen içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davacıların sigortalı araç işleteninin mirasçısı olarak değil, destek alacaklısı 3. kişi olarak sürücünün ve işletenin kusuruyla sorumlu tutulmadan talepte bulunabilecekleri ve hesaplama şekli açısından TRH-2010 tablolarının değil PMF tablolarının kullanılmasında isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmakla, davalı sigortacı vekilinin bu yönlere değinen istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, karar gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre bu yöndeki istinaf başvurusu da yerinde değildir.
H.M.K.’nın 357. maddesine göre, tahkim aşamasında ileri sürülmeyen iddia ve itirazlar istinaf aşamasında dinlenmeyecektir. Davalı vekili, vekalet ücreti açısından Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararına itirazda bulunmadığından İtiraz Hakem Heyetince bu konuda inceleme ve değerlendirme yapılmamasında isabetsizlik bulunmadığı gibi, istinaf aşamasında bu hususun incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle; davalı … şirketinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca ;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- HMK.’nın 357.maddesi gereğince vekalet ücretinin istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceğinden ESASTAN REDDİNE,
3-6728 …nın 36. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa, mahkemesince iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 5684 sayılı Yasanın 30/12., 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/03/2018