Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/792 E. 2018/421 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/792
KARAR NO : 2018/421
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 14/12/2016
NUMARASI : 2016/4677 D.İş.- 2016/4677 D.İş K.
DAVANIN KONUSU : Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Taraflar arasındaki tahkim davasında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen 29/08/2016 tarih, 2016/E.9158-K-2016/25034 sayılı karara karşı davalı tarafça yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 13/11/2016 tarih 2016/İ.2853- 2016/İHK-3014 sayılı kararı sayılı itirazın reddine dair karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Olay tarihinde, … plaka sayılı minibüs ile … plaka sayılı komyonetin çarpışmasıyla meydana gelen çift taraflı kaza sonrasında minibüs yolcusu …’ın %10 oranında daimi sakat kalması ve zararın tamamından her iki aracın işleteni, sürücüsü ve sigorta şirketleri müşterek ve müteselsilen sorumlu olmaları nedeniyle karşı taraf aracının zorunlu mali sorumluluk sigortasından 10.100,00 TL (ıslah ile 55.002,21 TL) tazminat talep edilmiştir.
Karşı taraf sigorta vekilince, başvuru sahibinin talebi nedeniyle açılan hasar dosyasında sigortalı araç sürücüsünün %25 kusur oranına denk gelen tazminatın hesaplanarak davacıya ödendiğinden haksız talebin reddinin gerektiği, 1.6.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince tazminat hesaplamasında TRH-2010 tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanması gerekliliği, tazminat hesabında kusur oranının dikkate alınması, başvuru sahibinin gelirine ilişkin beyanlarının kabulünün mümkün olmadığı, temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz isteminin haksız olduğu ve aleyhe hükmolunacak vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiği savunulmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, başvuru sahibi talebinin kabulü ile 55.002,21 TL maluliyet tazminatının 05.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ….Genel Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti’nce, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 29.08.2016 tarih 2016/K.25034 sayılı kararına, davalı tarafın vaki itirazlarının reddine, başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 55.002,21 TL maluliyet tazminatının 05.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı… Genel Sigorta A.Ş.’den tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu, kusur oranı ve karşı araç sigortacısı tarafından yapılan ödemeler dikkate alınmaksızın hüküm kurulduğu, başvuru sahibinin gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, başvuru sahibinin içinde bulunduğu aracın sigortası olan …Sigorta A.Ş.’nin başvuru konusu kaza nedeniyle davacıya yapmış olduğu ödemelere ilişkin hiçbir belge dosyaya sunulmadan başvuru sahibinin beyanı ile ve güncellenmeden 32.975,00 TL.nin tazminattan mahsubunun hatalı olduğu yönlerine ilişkindir.
Dava, çift taraflı trafik kazası sonucu, yolcu olarak araç içinde bulunan ve yaralanan davacının, karşı aracın ZMMS.sından maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyada vekaletname ve ıslah dilekçesi sureti ile ödeme belgeleri ve davacının eğitim gördüğü okula ilişkin kayıtların UYAP üzerinden tamamlandığı görüldüğünden esas hakkında incelemeye geçilmiştir.
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen B.K.’nun 62., 163. maddeleri uyarınca davacı, zararın tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de isteyebilir.
Diğer taraftan, KTK.’nun 88/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın katıldığı kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca, KTK.’nun 91. maddesi uyarınca, işletenin mali sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da, anılan hükümler uyarınca limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla müteselsilen sorumlulardan birisidir.
Somut olayda, başvuru sahibi dilekçesinde olay nedeniyle meydana gelen zarardan her iki aracın da müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek zararın tümünü karşı aracın sigortası olan davalıdan istemiştir. Bu durumda, davacının talebinde davalı sürücüsünün kusur oranına dayandığı ileri sürülemeyeceğinden, davalının kusur indirimi yönündeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Dosyaya sunulan davacıya ait Selçuk Üniversitesi Beyşehir Ali Akkanat Meslek Yüksekokulu öğrenci belgesine göre, davacının aşçılık bölümünde eğitim-öğretim gördüğü anlaşıldığından, davacının gelirinde bu belgenin esas alınarak mezun olduğundan itibaren bir yıl asgari ücretten, sonrasında ise asgari ücretin 1,5 katı gelir elde edeceği kabulü ile düzenlenen bilirkişi raporu isabetli bulunmuştur.
Davacının yolcu olarak içinde bulunduğu dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödeme, dava (başvuru) tarihinden sonra olması nedeniyle güncelleme yapılmadan mahsup işlemi yapılması da doğrudur.
Açıklanan nedenlerle, davalı tarafın haklı görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b-1.maddesi gereğince reddi gerekmiştir..
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca ;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa, mahkemesince iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 5684 sayılı Yasanın 30/12., 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/03/2018