Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/788 E. 2018/1123 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/788
KARAR NO : 2018/1123
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 21/12/2016
NUMARASI : 2016/4608 D.İş E. – 2016/4608 D.İş.K.
(İtiraz Hakem Heyeti 15/11/2016 Tarih 2016/İHK-3049 K)
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kelma Tazminatı
KARAR TARİHİ : 16/07/2018
İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/4608 D.İş E. – 2016/4608 D.İş. Karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 15/11/2016 Tarih 2016/İHK-3049 K. sayılı kararına karşı, davacı tarafça istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 23/10/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalı … şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü olan müvekkillerinin murisi …’ın vefat ettiği belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkili … için 40.050,00 TL, … için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.500,00’er TL’den 5.000,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 50.050,00 TL tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazanın gerçekleşmesinde, araç sürücüsü ve sigortalısı davacılar murisinin tek taraflı ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, murisin tam kusurlu olması nedeniyle, davacıların taleplerinin teminat dışı olduğunu, poliçe teminatı kapsamında tazmin edilmesi gereken bir zarar ve müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını belirterek, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına davacılar tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından; başvuru sahibinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; İtiraz Hakem Heyeti kararının yerinde olmadığını, dava konusu trafik kazası, 01/06/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlüğe girdikten sonra meydana gelmiş olsa da, 01/06/2015 tarihli genel şartların 26/04/2016 tarihine kadar kanun koyucunun iradesini yansıtmadığını, idarenin yaptığı düzenleyici işlem olarak hazırlanan Genel Şartlar’ın dayanağı olan Kanun’a aykırı olamayacağını, Karayolları Trafik Kanunu’nda teminat dışı bırakılmayan bir hususun, Genel Şartlar ile teminat kapsamı dışında bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, itiraz hakem heyeti kararının düzeltilerek, onanmasına, aksi halde kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
23/10/2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, davalı … şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü olan davacılar murisi …’ın vefat ettiği, davacı tarafça, kazaya karışan aracın trafik sigortacısından, destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır.
Dairemizce istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 356. vd. maddelerince duruşma açılarak incelenmesi gerektiği kanaatine varılarak, duruşma açılarak, inceleme ve değerlendirme yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar., 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Araç sürücüsü murisin, ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup, desteklerinin kusurunun olması, davacıların hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın, sigortacıdan talep edilmesi mümkündür.
Davacıların uğradıkları zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere, destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. (Yargıtay 17. HD. 2014/17669 E. 2017/919 K.)
(HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1791 esas 2013/74 karar sayılı ilamları )
Davacılar murisinin, sürücüsü olduğu kamyon ile, 23/10/2015 tarihinde, tam kusurlu olduğu kaza neticesinde vefat ettiği, davacıların, mirasçı olarak değil, zarar gören 3. Kişi konumunda bulundukları, bu nedenle murisin kusurunun, davacılara yansıtılamayacağı, destekten yoksunluk zararını, davalı taraftan talep edebilecekleri anlaşılmaktadır.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlara göre, destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin, trafik sigortası teminatı dışında bırakıldığı yönünde karar verilmiş ise de;
2918 sayılı yasa’nın 90. Maddesi, 6704 sayılı Yasa ile değişikliğinden önce, ” Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında, Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklinde olup, değişiklikten önce, tazminat hesabının Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 55. Maddesine göre, destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1451. Maddesine göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, sigorta sözleşmeleri hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
2918 sayılı KTK’nın 95. Maddesine göre, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile, hak sahibinin kusuruna denk gelen tazminat talepleri ile, ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri teminat dışında bırakılmış ise de, Genel Şartlar hükümlerinin, kanunlara ve yerleşik yargı kararlarına aykırı olamayacağı, 6704 sayılı yasa ile değişiklikten önce, Karayolları Trafik Kanunu’nda teminat dışı bırakılmayan bir hususun, Genel Şartlar ile teminat kapsamı dışına çıkartılmasının mümkün olmadığı, yasanın emredici hükümlerine aykırılık olması halinde, genel şartlara göre değil, yasanın emredici hükümlerine göre karar verilmesi gerekmektedir.
6704 sayılı yasa ile 2918 sayılı KTK’nın 92. Maddesinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu değişiklik ile, teminatın kapsamına yönelik, genel şartlarda düzenlenen hükümler, uygulanabilir hale gelmiştir. Dolayısıyla, ancak bu tarihten sonraki olaylarda, genel şartlarda yer alan teminatın kapsamına ilişkin ilkelerin dikkate alınması gerekmektedir.
Aktüer bilirkişi, Dairemize ibraz ettiği 12/03/2018 tarihli rapor ve 13/06/2018 tarihli ek raporunda, davacı … tarafından 154.967,38 TL, davacı … tarafından 25.250,93 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 595,00 TL cenaze ve defin gideri talep edilebileceğini belirtmiştir.
Davacılar vekili Dairemize ibraz ettiği ıslah dilekçesi ile; müvekkili … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebini 25.250,93 TL olarak artırarak, müvekkili … yönünden 40.050,00 TL, müvekkili … yönünden 25.250,93 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 595,00 TL cenaze ve defin giderine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ibraz edilmiş ise de; HMK’nın 357. Maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairelerinde dava ıslah edilemeyeceğinden, davacı tarafça yapılan ıslah geçersiz kabul edilerek, hüküm kurulurken dikkate alınmamıştır.
Tüm bu nedenlerle, davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(b)2 maddesi uyarınca, itiraz hakem heyeti kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların istinaf başvurularının KABULÜ ile,
Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 15/11/2016 tarih, 2016/İHK-3049 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvurunun KABULÜ ile;
Davacı … için 40.050,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 45.050,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacılara verilmesine,
595,00 TL cenaze ve defin giderinin 22/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
4-750,75 TL başvuru ücreti ile 750,75 TL itiraz ücreti olmak üzere toplam 1.501,50 TL yargılama giderinin, davalı … şirketinden alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, yürürlükte bulunan …Ü.T. Uyarınca belirlenen, davacı … için 4.755,50 TL, davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin, davalı … Şirketi’nden alınarak davacılara verilmesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça istinaf başvurusu sırasında yatırılan harçların, karar kesinleştiğinde ve istem halinde mahkemesince, yatırana iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf incelemesi sırasında yapılan, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 146,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 646,00 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, yürürlükte bulunan …Ü.T. Uyarınca belirlenen, davacı … için 2.180,00 TL, davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/07/2018