Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/736 E. 2018/924 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/736
KARAR NO : 2018/924
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 24/11/2016
NUMARASI : 2016/4310 D.İş E. 2016/4310 D.İş K.
(Itiraz Hakem Heyeti 23/10/2016 tarih 2016/İHK-2795)
DAVA : Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/06/2018
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/4310 Değişik İş Esas-2016/4310 Değişik iş karar sayılı kararıyla saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 23/10/2016 tarih 2016/İHK-2795 sayılı kararına karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyeti’nce yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 05/11/2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu müvekkilinin, sağ gözünü kaybettiğini, maluliyet oranının %38,2 olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın, ZMSS poliçesinin bulunmadığını, tazminatının ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvurduklarını, ancak …. plakalı aracın kaza tarihinden önce trafikten men edildiğinin belirtilerek ödeme yapılmadığını, … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla; maluliyet, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik karşılığı 42.000,00 TL maddi zararın temerrüt tarihi olan 03/03/016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesine göre; kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın trafikten men edilmesi nedeniyle ZMSS sigortası yaptırma olanağının bulunmadığını, bu nedenle de Güvence Hesabı’nın sorumlu tutulamayacağını, kanunda açıkça belirtildiği üzere sigortasını yaptırmamış olan araçların Güvence Hesabı kapsamında olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti; 09/08/2016 tarihli kararıyla başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile 242.411,65 Tl tazminat tutarının 03/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine, bakıcı ve tedavi giderine yönelik 1.054,00 Tl talebin ise reddine karar vermiş, davalı vekili tarafından karara itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti; 23/10/2016 tarihli kararıyla, davalı vekilinin, müterafik kusur indirim hususuna yönelik itirazı dışında kalan tüm itirazlarının reddine, %25 müterafik kusur indirimi sonucu 181.808,70 TL maluliyet zararının 03/03/2016 tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istem ile bakıcı ve tedavi giderine yönelik 1.054,00 TL talebin reddine karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın, kaza tarihinden önce trafikten men edildiğini, ZMSS poliçesi düzenlenmesinin mümkün olmadığını, Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesine göre, Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun, sigortasını yaptıramamış olanlar için değil, yaptırmamış olan araçlar için olduğunu, geçici iş göremezlik kaybından doğan zararın tazmini hususunda müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar’da da bu hususun teminat dışında bırakıldığını, 26/04/2016 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değiştirilen 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesine göre aktüerya hesaplamanın TRH 2010 tablosuna göre yapılması gerektiğini, ancak hesaplamanın PMF tablosuna göre yapıldığını, davacı lehine vekalet ücretinin tam verildiğini ,kararın bu yönleriyle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Dava, Güvence Hesabı kapsamında trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, 05/11/2015 tarihinde, ZMSS’si bulunmayan … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin karıştığı kaza sonucu davacının yaralandığı anlaşılmıştır.
16/12/2016 tarihli kusur bilirkişisi raporuna göre; meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü ….l’ın kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücünün kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
21/07/2016 tarihli aktüerya raporuna göre, davacının geçici iş göremediği, 3 aylık tıbbi şifa süresinde uğradığı kazanç kaybının 3.353,15 TL, davacının çalışma gücünden %38,2 eksilme meydana gelmesi sebebiyle maddi zararının 239.058,50 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporundaki miktarlar üzerinden davasını ıslah etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti, bilirkişi raporundaki hususlar, miktarlar ve davacı vekilinin ıslah talebini dikkate alarak talebin kabulüne karar vermiştir.
Davalı tarafça, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti %25 oranında müterafik kusur indirimi yaparak talebin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Davalı taraf, bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Davacı tarafın istinaf başvuru dilekçesinde, ZMSS poliçesi bulunmayan ve kazaya karışan 06 KB 556 plakalı aracın, kaza tarihinden önce trafikten men edildiğini iddia etmesi üzerine, Dairemizce bu husus ile ilgili Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta, … plakalı aracın kaza tarihinden önce men edilmediği, dava konusu kaza nedeniyle kaza tarihinde men edildiği anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, dosyadaki deliller, İtiraz Hakem Heyeti’nin kararının gerekçesi ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 10/04/2014 tarih, 2013/5487 Esas-2014/5568 Karar sayılı, 10/06/2013 tarih, 2012/12515 Esas-2013/8763 Karar sayılı kararları birlikte değerlendirildiğinde; davalı vekilinin, istinaf başvuru dilekçesindeki iddia ve itirazların yerinde olmadığı, İtiraz Hakem Heyeti kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varılmıştır.
Bu bağlamda; HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2016 tarih 2016/4310 D.İş Esas ve 2016/4310 D.İş Karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 23/10/2016 tarih 2016/İHK-2795 karar sayılı kararına karşı, davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, karar kesinleştiğinde ve istem halinde yatırana, mahkemesince iadesine,
3-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek bir dilekçe ile Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/06/2018