Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/660 E. 2018/377 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/660
KARAR NO : 2018/377
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/02/2017
NUMARASI : 2014/1491 Esas – 2017/103 Karar
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı(Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1491 Esas ve 2017/103 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça sigortalı olan ve dava dışı …’ın malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın, 08/04/2014 tarihinde, Kırşehir-Kayseri Karayolu üzerinde seyir halindeyken, lastiğinin patlaması sonucu, tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucunda sürücü …’ın yaralı olarak kurtulduğunu, davacıların çocukları olan …’ın vefat ettiğini, anne ve baba olan davacıların destekten yoksun kaldıklarını, kaza tarihinde .. ..’ın 1.700,00 TL net ücretle çalıştığını iddia ederek, H.M.K.’nın 107. maddesi gereğince, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, davacı baba … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazsminatının temerrüt tarihi olan 30/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda Adli Tıp Kurumu’nca kusur incelemesi yapılması gerektiğini, olayda hatır taşıması olduğunu, bu nedenle belirlenecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan rücuya tabi giderlerin tazminattan indirilmesi gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi; davacı … yönünden davanın kabulü ile; 10.000-TL nin dava tarihi olan 26.12.2014, 35.442,08-TL nin ıslah tarihi olan 03.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı … yönünden davanın kabulü ile; 10.000-TL nin dava tarihi olan 26.12.2014, 35.442,08-TL nin ıslah tarihi olan 03.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; delil listelerinde belirtikleri emsal ücret araştırılmasının yapılmadığını, SGK bildirgelerinin baz alınarak asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığını, mahkemenin de bu hesaplamayı dikkate aldığını, müteveffanın vasıfsız bir işçi olmayıp satış sorumlusu pozisyonunda çalıştığını, kaza tarihinde aylık 1.700,00 TL net ücretle çalıştığını, hesaplamanın bu miktar üzerinden yapılması gerektiğini, mahkeme kararında faizin ıslah ve dava tarihi ayrımı yapılarak başlatıldığını, faiz başlangıç tarihinin hukuka aykırı olduğunu, temerrüt tarihinden başlatılması gerektiğini, bunun tespit edilememesi halinde dava tarihinden başlatılması gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu olayın iş kazası olduğunu, müteveffanın yolcu olarak bulunduğu araçta, alınan ifadeler dikkate alındığında, …Limited Şirketi’nde satış sorumlusu olarak çalıştığı ve pazarlama işi için yola çıktığı bilgisinin yer aldığını, tanık ifadeleri ve ceza dosyası uyarınca olayın iş kazasını teşkil ettiğinin açık olduğunu, SGK tarafından da davacılara bir ödeme yapılıp yapılmadığının da araştırılmadığını, bu nedenle SGK’ya mükerrer ödeme durumunun söz konusu olacağını, olayda hatır taşıması olduğunu, hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Dava; ZMSS kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 16/04/2015 tarihli delil listesinde, müteveffa …’ın, deri sektöründe pazarlama sorumlusu olarak çalıştığını, ilgili sendikalardan aylık eline geçen net ücretin belirlenerek tazminat hesabında dikkate alınmasını talep etmiştir. Ancak, İlk Derece Mahkemesi, 08/06/2015 tarihli ara kararıyla, dosyada SGK ücret bildirgelerinin mevcut olduğunu gerekçe göstererek, emsal ücret araştırması talebinin reddine karar vermiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce hükme esas alınan 18/05/2016 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda, davacıların desteği ..’ıngeliri, asgari ücret üzerinden hesaplanmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2013/16780-2015/4491 Esas-Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi destekten yoksunluk zararının hesabında, müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli yer tutmaktadır. Somut olayda; mahkemece alınan bilirkişi raporunda, müteveffanın (desteği) geliri hesaplanırken, asgari ücret miktarı kadar gelir elde ettiği değerlendirilerek bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapılmış ise de, müteveffanın yaptığı işler nedeniyle, daha fazla geliri bulunduğu davacılar vekilince iddia edilmiş ve buna ilişkin deliller dosyaya ibraz edilmiştir.
Buna göre, deri sektöründe, pazarlama sorumlusu olarak çalıştığı iddia edilen müteveffanın, elde edebileceği gerçek gelirinin belirlenmesi için, ilgili kuruluşlardan emsal araştırmasının yapılması, müteveffanın çalıştığı iş yerinden aldığı gerçek ücretin araştırılmasıyla ve buna ilişkin deliller dikkate alınarak gerçek geliri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, asgari ücret üzerinden hesaplama ile yetinilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 25/07/2014 tarihli yazısına göre, …’ın vefatıyla sonuçlanan olayın, iş kazası olarak değerlendirildiği ve soruşturulduğu tahkikat işlemlerinin devam ettiği tespit edilmiştir. Davalı vekili, SGK tarafından, davacılara rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce de bu yönde de herhangi bir araştırma yapılmamıştır.Bu yönüyle de karar, eksik incelemeyle verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, dava dilekçesinde talep edilen miktarlar yönünden dava tarihinden, ıslah edilen miktarlar yönünden de ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Davacı taraf, dava dilekçesinde, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurduklarını iddia ederek, temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuştur. Dava dosyasında bulunan ve davalı tarafça Sosyal Güvenlik Kurumu’na 10/06/2014 tarihinde yazılan yazıda; …’ın 08/04/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle hak sahiplerinin şirketlerine başvurduklarını belirtmiştir. Buna göre, davacıların, dava öncesinde davalı … şirketine başvurdukları anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, faizin başlangıç tarihinin net olarak belirlenebilmesi için, davacıların sigorta şirketine başvurdukları tarihin araşırılması zorunludur. İlk Derece Mahkemesi’nce de bu yönde herhangi bir araştırma da yapılmamıştır. Karar, bu yönüyel de usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.
O halde, İlk Derece Mahkemesi’nce yapıılması gereken, davacıların desteği …’ın gerçek gelirinin, belirlenmesi amacıyla araştırma yapılması, 5500 Sayılı Yasa’nın 21. maddesine göre, rücuya tabi ödemeler olup olmadığının SGK’dan sorulması, aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınması, faizin başlangıç tarihinin netliğe kavuşması için de davacıların, davalı … şirketine başvuru tarihlerinin araştırılması ve sonrasında tarafların delillerinin değerlendirilerek bir karar verilmesidir.
Bu bağlamda; H.M.K.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğiğnce, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın, İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekilerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 13/02/2017 tarih, 2014/1491 Esas – 2017/103 Karar sayılı kararı, usul ve yasaya aykırı olduğundan KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
4-Taraf vekillerince yatırılan istinaf harcının istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıranlara iadesine,
5-Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/03/2018