Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/642 E. 2018/191 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/642
KARAR NO : 2018/191
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/12/2016
NUMARASI : 2014/729 E.- 2016/777 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Araç Hasarı)
KARAR TARİHİ: 15/02/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine heyetçe yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı şirketin davalı sigorta şirketi ile kasko poliçesinin bulunduğunu, davacıya ait aracın 13/10/2012 günü yaptığı kazada arabayı kullanan sürücünün çekici ve polisin uzun süre gelmemesi üzerine yanındaki bayan arkadaşını taksi durağına bırakıp döndüğünde olay yerinde kimseyi bulmadığını, davalı sigorta şirketine hasarla ilgili yapılan ihbarda hasar bedelinin haklı nedene dayanmaksızın ödenmediğini, sonrasında hasar tespiti yaptırıldığını, bu tespite göre yapılan ilamsız takibin davalı borçlu tarafından itiraz edilerek durdurulduğunu, bu haksız itirazın iptali ile takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen zararın teminat kapsamında bulunmadığının tespit edildiğini, kazaya karışan … plakalı araç sürücüsünün trafik kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere kaza sonrası olay yerinden ayrıldığını, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğu tespit edildiğinin ve alkolün etkisi ile kazanın meydana geldiği belirlendiğinin, meydana gelen zararın teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, aracı kullanan sürücünün alkollü olduğu ve kazanın alkolün tesiri ile meydana geldiği tespit edildiğinden zararın teminat dışı olması nedeniyle davanın reddine, davalı …A.Ş vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı tarafın istinaf başvurusu, Karayolları Trafik Kanununun 48. maddesi gereğince alkollü olduğu iddia edilen sürücünün usulüne uygun alkol muayenesinin yapılmadığı, bir sağlık kuruluşuna sevk edilmediği, tanık polislerin görevlerini yapmadıkları, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97.maddesi gereğince trafik tutanağına hiçbir beyan geçmediği, sadece görgü tanıklarının beyanıyla varsayıma dayalı olarak verilen kararın gerekçesiz ve bilimsel dayanaktan yoksun olduğu yönlerine ilişkindir. Dava, “Arabam Garantide Kasko Sigortası” sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.2918 sayılı KTK’nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötüniyet ve müziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.Diğer taraftan, TTK. 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartlarının B.1.5 maddesi ve TTK. 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanılırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.Ayrıca, Kasko Genel Şartlarının A.5.10. maddesinde, “zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin …….5.4 ve …5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir. Somut olayda, dava konusu olaydan sonra tutulan “Maddi Hasarlı Trafik Kaza Tutanağı”nda sürücünün kaza yeri terk ettiği belirtilmiştir. Davalı sigorta şirketince yapılan araştırmada araç sürücüsünün Şaban Akbulut olduğu tespit edilmiş, ifadesinde kaza sonrası araçta bulunan kız arkadaşını taksi ile bırakıp döndüğünde aracın yerinde olmadığını gördüğünü, bunun üzerine evine gittiğini beyan etmiştir. Davalı sigorta şirketi, sürücünün olay yerini terk etmesinin kötüniyetli olduğunu, alkol raporu alınmadığını, kazanın alkolün etkisi ile meydana geldiğini, bu nedenle hasar talebinin reddedildiğini savunmaktadır.Davalı tarafça delil olarak bildirilmiş olan polis memuru tanıklar, davalı savunmalarını doğrular beyanda bulunmuşlardır.Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. Bu ilkeye uygun olarak mahkemece dosyanın tevdi edildiği bir makine mühendisi, bir nörolog bilirkişiden oluşan heyet raporunda kazanın mühhasıran alkolün verdiği dengesizlikle meydana geldiğini belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, kaza sonrasında sürücünün olay yerini terk etmesinin genel şartlarda belirtilen zorunlu hallere girdiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, sürücünün alkollü olduğu ve kazanın münhasıran alkolün verdiği dengesizlikle oluştuğu, bunun sonucu olarak rizikonun kasko sigortası teminatı dışında kaldığının sabit olduğu görülmekle, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır.Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca ; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK.353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 35,40 TL harçtan davacı taraftan 31,40 TL harcın mahsubu ile 4,00 TL bakiye istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına, 4-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 15/02/2018