Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/565 E. 2018/180 K. 09.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/565
KARAR NO : 2018/180
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2016
NUMARASI : 2013/105 E.-2016/1309 K.
DAVA : Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/02/2018
Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2016 tarih, 2013/105 E.- 2016/1309 K. sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/09/2009 tarihinde, müvekkilinin, yolcu olarak içerisinde bulunduğu ve sürücüsü …olan, …plakalı aracın, yolun ortasında bulunan ineğe çarpması neticesinde, yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin yaralandığını ve daimi malul kaldığını, davalı … şirketine başvurduklarını, ancak, müvekkiline, herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminatın ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olay nedeniyle, 24/12/2012 tarihinde davacıya 22.744,00 TL tazminat ödendiğini, ibraname ve feragatname alındığını, müvekkili tarafından yapılan ödemenin, güncellenmiş halinin tazminattan düşülmesi gerektiğini, meydana gelen olayın iş kazası niteliğinde olması halinde SGK’dan davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini, hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indirimlerinin yapılması gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi; açılan davanın kısmen kabulü ile,36.701,05 TL nin 24.12.2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya dair talebin reddine karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi’nin gerekçeli kararının 2. sayfasının son paragrafında dosya kapsamında, … isimli şahsa yapılan ödemenin geçerli olduğu ve bu kişinin tahsil yetkisinin var olduğunun belirtildiğini, ancak, mahkemenin bu görüşünün ciddi bir hataya neden olduğunu, …isimli şahsa, müvekkili tarafından verilen 25/07/2012 tarih ve 09372 numaralı süreli vekaletnamede, bu kişiye para çekme yetkisi (ahzukabz) verilmediğini, düzenlenen vekaletnamede, uzlaşılan bedellerin, müvekkilinin hesabına yatırılmasına yönelik bir yetki verilmiş olup, vekaletnamade açıkça yazan ve vekile para çekme yetkisi verilmeyen bu vekaletnameye dayanılarak, davalı tarafın bu kişiye ödeme yaptığını, ibranamenin, geçerli olmadığını, bu ödemenin, taleplerinden mahsup edilmesinin de hukuken kabul edilemeyeceğini, …isimli şahsın, savcılığa şikayet edildiğini, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/5130 soruşturma numaralı dosyasıyla soruşturma başlatıldığını, 65.170,93 TL maddi tazminata karar verilmesi gerekirken, ödemenin düşürülmesi sonucu 36.701,05 TL maddi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ZMSS poliçesi kapsamında yalnızca sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, yerel mahkemece, kusur dağılımının dikkate alınmaksızın ve kusur indirimi yapılmaksızın, tüm tazminatın müvekkili aleyhine hükmedildiğini, karara dayanak alınan 11/02/2016 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile kusur indirimi yapılmaksızın ve dava öncesi ödeme düşürülmeksizin, 65.170,93 TL hesap edildiğini, müvekkilinin, dava öncesi ödemesinin, güncel haliyle hesaplanmış miktarının 27.112,72 TL olduğunu, müvekkili şirketin %25 oranında kusurlu olduğunu, bu kusur oranına göre, hesaplama halinde, müvekkilinin, 65.170,93 TL tazminattan, 16.292,73 TL ile sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından dava öncesinde yapılan 22.744,00 TL ödemenin de bu bedelin üzerinde olduğunu, davacının kendi kusuru oranında dahi indirim yapılmaması nedeniyle kararın hatalı olduğunu, alınan kusur raporu ile davacının %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmesine rağmen, bu oranın dahi tazminattan indirilmediğini, kararın bu yönleriyle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; ZMSS kapsamında trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 25/02/2015 tarihli raporuna göre, davacının, 19/09/2009 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle, %2.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 19/09/2009 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
11/02/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, olay nedeniyle, müterafik kusur indirimi ve daha önce ödenen güncellenmiş miktar düşürülmeksizin, yapılan hesaplama sonucu, davacının, maddi zararının 65.170,93 TL olarak tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 23/02/2016 tarihli dilekçesiyle, davasını 65.170,93 TL üzerinden ıslah etmiştir.
Davalı vekilince, bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine,İlk Derece Mahkemesi’nce aldırılan 03/10/2016 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre, olayda, davacının %25 oranında, hayvan sahibinin %50 oranında, davalı tarafça sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsü…’ın %25 oranında kusurlu oldukları, davacının talep edebileceği toplam zararın 65.170,93 TL olduğu, %25 kusur indirimine(16.292,73 TL) tekabül eden miktarın düşürülmesiyle maddi zararının, 48.878,20 TL olduğu, davacı adına vekaleten …’a 24/12/2012 tarihinde yapılan 22.744,00 TL ödemenin faiziyle güncellenmiş halinin 28.469,88 TL olduğu, yapılan ödemenin geçerliliği ve mahsup edilip edilmeyeceği konusundaki hukuki değerlendirmenin mahkemeye bırakıldığı tespit edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, bilirkişi raporuyla toplamda 65.170,93TL. olarak tespit edilen maddi tazminattan, davalı tarafın dava öncesinde ödediği ve güncellenen miktarı 28.469,88 TL. düşülerek, 36.701,05 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı vekili, dava açılmadan önce ödenen ve güncellenen miktarın, toplam tazminat miktarından indirilmemesi gerektiğini, davalı … şirketinden bu miktarı alan vekil …’ın vekaletnamede bu yetkisinin bulunmadığını iddia etmiştir.
Ancak, geçerlilik süresi 01/05/2013 tarihine kadar olan 25/07/2012 tarihli vekaletnamenin yapılan incelemesinde; davacı tarafça, davacı adına sigorta şirketinden tazminatı almaya, ibralaşmaya dair, vekil …’a yetki verildiği tesipt edilmiştir. Davalı tarafça da, geçerli olan bu vekaletnameye dayanılarak, 24/12/2012 tarihinde, davacı vekiline 22.744,00 TL ödeme yapılmıştır. Dolayısıyla, İlk Derece Mahkemesi’nce, dava öncesinde yapılan ödemenin güncellenerek toplam tazminattan indirilmesinde hukuka herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır. Bir başka deyişle; davacı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde değildir.
Bu bağlamda, H.M.K.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvrusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf başvurusuna gelince ise; davalı vekili birinci itirazında; müvekkilinin, olaydaki kusur oranının %25 oranında olduğunu, kusurun %50’sinin kazaya sebebiyet veren hayvan sahibinde olduğunu, müvekkilinin ancak %25 oranındaki kusura tekabül eden tazminattan sorumlu tutulması gerektiğini iddia etmiştir. Ancak, bu iddia ve itirazı yerinde değildir. Çünkü, kazaya sebebiyet verenler, davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.Bu nedenle, davalı vekilinin, bu yöndeki itirazı yerinde değildir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusundaki ikinci itirazı ise; davacının, müterafik kusuru oranında tazminattan indirim yapılmamasına ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinden veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması hali olan müterafik kusur, Türk Borçlar Kanunu’nun 52. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesinde etki yapmış veya tazminat yükümlüsünün durumunu, diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Somut olayda; davacının, dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki araçta yolcu olduğu, kaza anında emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle araçtan fırladığı ve yaralandığı anlaşılmıştır. Davacının, kaza anındaki uu durumu, müterafik kusuru teşkil etmektedir. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöndeki itirazı yerindedir. Dolayısıyla belirlenen tazminattan, takdiren %20 oranında, müterafik kusur indirimi yapılması gerekmektedir.
Bu bağlamda; H.M.K.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun müterafik kusur indirimi yapılması yönünden kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 07/03/2017 tarih, 2015/18011 Esas-2017/2430 Karar sayılı kararı dikkate alınarak, bilirkişi raporuyla belirlenen 65.170,93 TL güç kaybı tazminatından, önce takdiren %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak bulunan 52.136,75 TL.’sından, davalı tarafça ödenen ve güncellenen 28.469,88 TL.’sının düşülmesi sonucunda 23.666,87 TL.’sına hükmedilmesi şeklinde) düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm oluşturulmasına, davalı vekilinin diğer yönlerdeki istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- H.M.K.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ESASTAN REDDİNE,
2- H.M.K.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun müterafik kusur yönünden KISMEN KABULÜNE, diğer yönlerden reddine,
3- İlk Derece Mahkemesi kararının (bilirkişi raporuyla belirlenen 65.170,93 TL güç kaybı tazminatından, önce takdiren %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak bulunan 52.136,75 TL.’sından, davalı tarafça ödenen ve güncellenen 28.469,88 TL.’sının düşülmesi sonucunda 23.666,87 TL.’sına hükmedilmesi şeklinde) DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM OLUŞTURULMASINA,
4- Davanın KISMEN KABULÜNE,
5- 23.666,87 TL. güç kaybı tazminatının 24/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.616,68TL. istinaf harcından 24,30 TL peşin harç ve 219,20 TL, ıslah harcı olmak üzere toplam 243,50TL. harcın, davalıdan tahsili talep edilen 2.507,85TL. harçtan mahsubu ile 1.134,67TL. fazla harcın, harç tahsil müzekkeresi ile talep edilen harcın yatırıldığına dair makbuz sunulması kaydıyla talep halinde Mahkemesince yatırana iadesine,
7- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 2.840,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.915,45TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Davacı tarafından sarf edilen 2.266,65 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 823,14TL yargılama gideri, 24,30TL peşin harç ve 219,20TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.066,64TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde, mahkemesince, yatırana iadesine,
11- Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile 4,50 TL bakiye istinaf karar harcının Mahkemesince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir iradına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 09/02/2018