Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/544 E. 2018/599 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/544
KARAR NO : 2018/599
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/340 Esas – 2016/938 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava ve dahili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalılardan Tasfiye Halinde … A.Ş. arasında, 22/06/2012 tarihinde, İstanbul Beykoz Dereseki köyü… Parsel nolu taşınmaz üzerinde bir inşaat yapım sözleşmesi akdedildiğini, ancak bu sözleşmenin tapu kayıt maliki tarafından tek yanlı olarak hukuka aykırı bir şekilde fesih edildiğini, bunun üzerine müvekkili davacı tarafından, İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 09/05/2005 tarihinde, zarar ve ziyanın tazmini amacıyla dava açıldığını, bu davanın 26/05/2009 tarihinde karara bağlandığını ve bu karar gereğince, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, borçlunun hiçbir mal varlığının bulunmadığını, tek mal varlığının … parsel nolu taşınmaz olduğunu, dava açıldığında bir çok kez taşınmaza tedbir konulması için talepte bulunduklarını, ancak taleplerinin mahkemece reddedildiğini, tapu kayıtlarının incelenmesinden taşınmazın davalı şirketten diğer davalılara 2006 yılı içerisinde devir edildiğinin tespit edildiğini, tapu kayıtlarının incelenmesinden de görüleceği üzere, 25/04/2006 tarih ve 2359 yevmiye nolu işlem ile 1401073/55484396 payın davalı …’na, 18911419/55484396 payın davalı … ‘ye, 18911419/55484396 payın davalı …Ticaret A.Ş.’ye, 05/05/2006 tarih 2555 yevmiye nolu işlem ile 10000000/55484396 payın davalı ….’na, 01/08/2006 tarih 4300 yevmiye nolu işlem ile 15260485/55484396 payın …ne devir edildiğinin saptandığını, bu tasarrufların müvekkilinin alacağını tahsil etmeyi engelleyici muvazaalı işlemler olduğunu, dava açıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın 15/10/2009 tarihinda davalı …’a devredildiğini, müvekkili şirket tarafından, davalı … ile … arasında, 16/07/2009 tarihinde “Trampa- Satış Vaadi Ön Sözleşmesi” yapıldığının öğrenilmesi üzerine, ….ın, tasarrufun iptali davası olması ihtimali nedeniyle uyarıldığını, Kiptaş’a 27/08/2009 tarihinde noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin …’a 31/08/2009 tarihinde tebliğ edilidiğini, …’ın iyi niyetli olmadığını, 25/04/2016 tarih ve 2359 yevmiye nolu işlemler ile 05/05/2006 tarih ve 2555 yevmiye nolu işlemlerin satış değerleri ile gerçek değerleri arasında %100’ü aşan bir fark bulunduğunu, dava konusu … parsel nolu taşınmazın evvelce 244,245,246 parsel nolu taşınmazlar halinde iken, tevhid işlemi ile 360 parseli oluşturduğunu, Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/02/2005 tarih, 2014/595 Esas- 2005/380 Karar nolu ilamı ile davacı Orman Genel Müdürlüğü tarafından davalılar Tasfiye Halinde… A.Ş ve … aleyhlerine taşınmazların birleşmesi için dava açıldığını, kamulaştırılan parseller dışındaki … parselin 43452,35 TL metrekarelik bölümün birleştirilmesine, tek parsel halinde davalılar arasında tapuya tesciline karar verildiğini, 54556,93 metrekarelik meyve bahçesi ve kısmen tarla olarak 27377,72 olarak, metrekarelik bina ve havuz bulunan meyve bahçesi ve kısmen tarla vasfı ile … adına tesciline karar verildiğini kararın kesinleştiğini ve tapu kaydının böylece oluştuğunu, Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/280 Esas-2006/237 Karar nolu dosyasında görüleceği üzere , … davalısının … A.Ş olduğunu, dava ve karar tarihinin 26/07/2006 olduğunu, davalının davayı kabul etmek suretiyle taşınmazda hisse tesciline karar verildiğini, arsanın ilk sahibinin … olduğunu, açılan davanın yargıya karşı hile niteliğinde bulunduğunu, dava harcının 590 YTL olarak yatırıldığını, dava konusu taşınmazın ilk malikinin … olduğunu, bu kooperatifin, taşınmaz üzerinde konut yapımını temin etmek için, diğer davalı … Tic Aş’yi kurduğunu, her iki tüzel kişiliğin ortaklığının aynı kişilerden oluştuğunu aralarında organik bağ olduğunu, bunun, kooperatifin 2006 yılına ilişkin olağan Genel Kurul toplantısına verilen önerge ile alınan kararlar kapsamında görülmekte olduğunu, her iki tüzel kişiliğin adreslerinin aynı olduğunu, sonuç itibariyle ilk malik olan yeniden Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’ni aracı kılarak mülkiyeti elde ettiğini, Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davaların ve istemlerin herşeyi açıkça ortaya koyduğunu, tüm bu tasarrufların muvazaalı olduğunu, iddia ederek İİK’nın 277 ve devamı maddeleri gereğince, İstanbul ….İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyadaki alcak temyiz sonrası doğacak başka alacakları ile sınırlı olmak üzere iptaline, İİK’nın 283.maddesi uyarınca taşınmazın ihtiyaten haczine ve tedbir konarak devrinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafça aynı sebeplerle daha önce açılan davanın İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/168 Esas -2009/346 Karar sayılı kararıyla reddedildiğini, davalılar … ve … san Ve Tic AŞ ile müvekkili arasında düzenlenen sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin … A.Ş ile herhangi bir hukuki muamelede bulunmadığını, daha önce davalı … ile … A.Ş. arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmenin akabinde de …Tic A.Ş’nin taşeron firma olarak davacı yan ile anlaşmaya vardığını, ancak takip eden süreçte taşeron firma olan… Ve Tic A.Ş ‘nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, kooperatif ile … Tic A.Ş arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, takip eden süreçte müvekkili firmanın da içerisinde bulunduğu, (..-..-..) konsorsiyum ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, anlaşma sonrasında davalı … A.Ş’nin davalı …’nin aralarındaki sözleşme uyarınca kendisine bedelsiz olarak devredilen taşınmazın Konsorsiyum üyelerine devrettiğini, devir işleminin iki kez gerçekleşmesinin önlenmesine yönelik olmakla, müvekkili firmanın diğer davalı … Tic A.Ş ile hiçbir şekilde hukuki muamelesinin olmadığını, bu nedenle müvekkiline davanın yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın kesinleşmiş bir alacağının mevcut olmadığını, davaya konu edilen taşınmaza ilişkin iktisap tarihinin 2006 yılı olduğunu, devir tarihinden, davanın ikame edilmiş olduğu 18/09/2009 tarihine kadar 3,5 yıla aşkın bir zaman geçtiğini, İİK’nın 278.maddesindeki 2 yıllık ve 279.maddesindeki 1 yıllık sürelerin geçirilmiş olduğunu, dolayısıyla zamanaşımından dolayı davanın reddedilmesi gerektiğini, tasarrufun iptali davasının koşullarının oluşmadığını, yükümlüklerini yerine getirmeyen … Tic A.Ş.’nin taşınmaz üzerinde mülkiyet hak iddia etmesinin mümkün olamayacağını, taşınmazın müvekkilleriyle bir ilgisinin kalmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ticaret A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın, dava dilekçesinde belirttiği üzere, 25/04/2006 tarihli tasarrufun iptalinin talep edildiğini, dava tarihinin ise 18/09/2009 olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafça aynı sebeplerden dolayı ve aynı davalılar aleyhine İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/168 Esas sayılı dosyasında açılan davanın, dava şartı eksikliğinden reddedildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, dolayısıyla bu davanın derdestlik nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, tasarrufun iptali davasının şartlarının oluşmadığını, dava konusu taşınmazın … ile davalı … A.Ş arasında düzenlenen 03/03/1995 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince … A.Ş’ye devredildiğini, …A.Ş’nin edimlerini yerini getirmediğinden sözleşmenin feshedildiğini, Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/378 Esas – 2009/253 Karar sayılı kararıyla kesin hükme bağlanarak taşınmazın kooperatif üzerine kayıt ve tescil edildiğini, müvekkili tarafından yapılan tasarrufun 25/04/2006 tarihli devir senediyle gerçekleştiğini, söz konusu gayrimenkulün, asıl malikinin … olduğunu, iddia edildiği gibi … A.Ş ile müvekkili arasında hukuki bir ilişki kurulmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın, davalı …. A.Ş ile akdettiği inşaat sözleşmesinin haksız yere feshedilmesi nedeniyle, adı geçen şirket aleyhine açtığı dava sonucu tazminat kararı almış olduğunu, davacı tarafın ikinci kez bu davayı açtığını, daha evvel İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/168 Esas sayılı dosyasında açılan davanın reddedildiğini, davacının …A.Ş’den olan alacağın kesinleşmediğini, alacağın kesinleşmeden icraya konulduğunu, dava konusu … parsel nolu taşınmazın müvekkili kooperatife ait olduğunu, bu taşınmazın evvela… A.Ş’ye kat karşılığı olarak devredildiğini, … A.Ş’nin de taşeron olarak davacı ile anlaştığını, davacının, … A.Ş’ye karşı, … A.Ş’nin de müvekkili Kooperatife karşı inşaat taahhütünü ifa edemediğinden müvekkili Kooperatifin … A.Ş ile sözleşmesini feshederek, bedelsiz olarak kat karşılığı devir etmiş olduğu taşınmazın iadesini talep ettiğini, bu arada, yeni yükleniciler olan diğer davalılar …Konsorsiyumu ile yeni kat karşılığı olarak müvekkilinin anlaştığını, önce kooperatife sonradan kooperatiften yeni yüklenicilere iki kez devir işlemi yapılmaması için, davalı … A.Ş ‘nin iade etmesi gereken tapuların bir kısmının doğrudan kendisinin gösterdiği yeni yüklenicilere devrini talep ettiğini, bunun sonucu olarak da …. Konsorsiyumu’na tapuda devrediliğini, …A.Ş üzerinde kalan bakiye hissenin ise mahkemeye açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu, davanın … A.Ş. tarafından kabul edilmesiyle kooperatife iade olduğunu, dava konusu taşınmazın hiçbir zaman gerçekte … A.Ş’nin olmadığını, … A.Ş’nin bedelsiz ve kat karşılığı olarak aldığı fakat inşaatı yapamadığından bedelsiz aldığı hisseleri yine bedelsiz olarak iade ettiğini, bu nedenle ortada İİK’nın 277.ve devamı hükümleri kapsamında girecek bir satış söz konusu olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı … yetkilileri ile yapılan görüşmeler neticesinde, 16/07/2009 tarihinde ” Trampa – Satış Vaadi Ön Sözleşmesi ” imzalandığını, 15/10/2009 tarihinde de taşınmazın satın alındığını, satış işleminin hukuk kurallarına uygun olarak yetkili temsilciler vasıtasıyla gerçekleştirildiğini, tapu kayıtlarında satıştan evvel, satışa engel kayıt ve takyidat olmadığından satışla ilgili herhangi bir hukuki engel olmadan satış işlemlerinin olağan seyrinde tamamlandığını, tapuya güven ilkesi gereği …yetkililerinin, gayrimenkul ile ilgili başka bir araştırma yapmalarına gerek olmadığını, tapu kaydına güvenerek taşınmazın Kiptaş tarafından satın alındığını, tapu siciline güven ilkesi gereğince bu hakkının korunması gerektiğini, …n davaya konu gayrimenkulü kuruluş amacına uygun projelerde kullanmak amacıyla satın aldığını, …’ın davaya konu gayimenkulün bedeli olarak 258 marka lüks aracı Kooperatif üyelerine teslim ettirdiğini, … Maltepe konutlarından 150 metrekarelik daireler için 258 kooperatif üyesiyle satış vaadi sözleşmeleri imzaladığını ve ” Trampa-Satış Vaadi Ön Sözleşmesi” belirtilen 4.000.000 (4 milyon Amerikan Doları ) USD’yi Kooperatife ödediğini, toplamda 89.790.000,00 TL ödeme yaptığını, buna ilişkin faturaların ve belgelerin dosyaya ibraz edildiğini, tasarrufun iptali için gerekli şartlar oluşmadan yargılaması devam eden ve kesinleşmemiş alacağa istinaden, yasal süresi geçtikten sonra, gayrimenkulün satışından 2,5 yıl sonra davanın …’a yöneltilmesinin hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu, …’a yönelik taleplerin zamanaşımına uğradığını, ….’ın davaya konu gayrimenkul için ödemiş olduğu bedellerin rayiç bedeller olduğunu ve mal kaçırma kastına yönelik davranışın da söz konusu olmadığını, davacının elinde geçici ve kesin aciz vesikası bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile gayrimenkul sahibi arasındaki ihtilafın müvekkili … tarafından bilinmediğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili duruşmadaki beyanlarında özetle, taşınmazın müvekkilleriyle bir ilgisinin kalmadığını, müvekkillerinin eski malik oldukları için haklarındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş’ye usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap hakkını kullanmamıştır.
İlk Derece Mahkemesi;davanın kabulüne, İstanbul İli, Beykoz İlçesi, Dereseki Köyü, … parsel iken, tevhit ile .. parsel olan taşınmazda davalı Tasfiye Halinde … AŞ tarafından 25.04.2006 tarihinde tevhit ile davalı …’na yapılan taşınmaz pay devri tasarrufunun, aynı tarihte davalılar …. AŞ adına taşınmaz hisse satışına ilişkin tasarrufların 05.05.2006 tarihinde davalı … .’na yapılan taşınmaz hisse satışına ilişkin tasarrufun, 01.08.2006 da davalı …ne hisse devrine ilişkin tasarrufun ve davalı kooperatif tarafından 15.10.2009 da davalı … AŞ’na yapılan hisse devrine ilişkin tasarrufun (borçlu … payı ile sınırlı olarak) davacının İstanbul .. İcra Md.nün … sayılı dosyasındaki alacağının tahsiline yeter miktarda olmak üzere iptaline ve tapuda tashihe gerek olmaksızın anılan takip dosyasından davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına, karar vermiştir.
Davalı … A.Ş vekili, istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davacı tarafından borçlu olarak gösterilen … A.Ş ile herhangi bir şekilde hukuki muamelede bulunmadığını, ayrıca …tarafından müvekkiline herhangi bir bedel ödenmediğini, bu nedenle davanın müvekkiline yöneltilemeyeceğini, müteahhit sıfatıyla sözleşmede yer alan ancak yükümlülüklerini layıkıyla yerine getirmemiş olan …’ın, dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet hak iddia etmesinin söz konusu olamayacağını, taşınmazın ilk ve gerçek malikinin Kooperatif olduğunu, dava konusu taşınmazın Kooperatif ile …arasında akdedilen sözleşme uyarınca .’a, …tarafından gayrimenkul üzerine inşaat gerçekleştirilebilmesi amacıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesinin bir sonucu devrolunduğunu, ancak …tarafından taahhüt edilen inşaatın gerçekleştirilemediğini, bu nedenle anılan devrin sebepsiz kaldığını, Kooperatif tarafından açılan davanın mahkeme huzurunda kabulü ile kat karşılığı inşaat amacıyla …’a devredilmiş olan gayrimenkulün, asıl malikine iade edildiğini, müvekkili ile davalı …arasında herhangi bir şekilde hukuki muamele gerçekleşmediğini, dava konusu taşınmazın da …firmasından devralınmadığını, davaya konu edilen iktisap işleminin tapu kayıtlarında da görüldüğü üzere, 25/04/2006 tarihinde 2359 devir senedine dayalı işlemi ile gerçekleştiğini, Kooperatifin, …ile sözleşmenin feshedilmesi sonrasında, müvekkili firmanın da, içerisinde bulunduğu (…) Konsorsiyumu ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdettiğini, bu sözleşme gereğince dava konusu taşınmazın Kooperatiften devralındığını, İİK’nın 278. ve 279.maddelerinde belirtilen süreler geçtikten sonra davanın açıldığını, davacı ile davalı (borçlu ) arasındaki alacağın ihtilaflı olduğunu, müvekkilinin, sektöründe haklı bir ticari ün kazanmış olduğunu, önde gelen firmalar arasında yer aldığını, 1953 yılında kurulduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği şekilde usulsüz bir işlemin tarafı olmasının düşünülemeyeceğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve müvekkili hakkındaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dosyasında, Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03/11/2009 tarihine duruşma günü verdiğini, Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/378 Esas – 2009/253 Karar sayılı ilamı ile, 08/10/2009 tarihinde, yani söz konusu tasarrufun iptali davasının duruşma gününün tebliğinden önce, dava konusu gayrimenkulün alındığı kişiye iade edildiğini ve bu nedenle, davanın, daha tebligat yapılmadan konusuz kaldığının yerel mahkemeye bildirildiğini, Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/378 Esas – 2009/253 Karar sayılı kararı incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilinin, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince peşin olarak adına tescil edilen ..parsel sayılı taşınmazdaki 18911419/55484396 oranındaki payı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi fesih olduğundan aldığı kişiye yani … ‘ne Borçlar Kanunu gereğince iade ettiğini, müvekkilinin, dava konusu edilen taşınmazı kimden aldığı, hangi tarihte, kime, ne şekilde, iade ettiği ve bu mahkeme kararının tasarrufun iptali davasının konusunu teşkil edip edemeyeceğinin, mahkeme kararında tartışılmadığını, sadece bu yöndeki itirazlarının bulunduğunun belirtildiğini, ortada iptal edilebilecek bir tasarruf bulunmadığını, müvekkilinin, …’tan taşınmaz satın almadığını, yerel mahkemenin bu hususu gözden kaçırdığını, iptali istenilen pay satış işleminin Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/378 Esas – 2009/253 Karar sayılı ilamıyla iptal edildiğinden, artık var olmayan bir konuda ikinci kez bir iptal kararı verilemeyeceğinden, yerel mahkemece, davalı müvekkili yönünden infazı mümkün olmayan bir karar verildiğini, iddia ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile …A.Ş. arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, ancak …A.Ş.’nin, müvekkiline karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, bu işlemin muvazaalı olduğu iddiasının yerel mahkeme tarafından kabul edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK’nın 278. ve 279.maddelerinde belirtilen 2-1 yıllık süreler geçirildikten sonra dava açıldığından davanın esasına dahi girilmeksizin, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden …A.Ş’ ye devredilen arsasını, Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/280 Esas – 2006/237 Karar sayılı kararı ile ancak geri alabildiğini, mahkemenin İİK’nın 280.maddesinin şartlarının oluştuğuna ilişkin kurmuş olduğu hükmün, açık bir şekilde yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça daha önce açılan davanın İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20096/168 Esas – 2009/346 Karar sayılı kararıyla reddedildiğini, bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilmiş olan bu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, …A.Ş’nin dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkının bulunmadığını, müvekkili Kooperatifin, …A.Ş aleyhinde yapılmış icra takiplerini veya içinde bulunduğu ekonomik durumu bilmesine imkan olmadığını, kaldı ki davalı müvekkili ile …A.Ş arasında organik bağ bulunduğuna ilişkin yerel mahkemenin hükmünün bulunmadığını, İİK’nın 280/1 maddesinde göre hileli tasarrufun iptal edilebilmesi için, borçlunun alacaklılarına zarar verme kastının lehine tasarruf yapılan 3.kişi tarafından bilinmesi veya bilinmesini gerektiren açık emarelerinin bulunması gerektiğini, davacı tarafın bu hususu ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafça bu hususun ispat edilemediğini, gerekçeli kararın açık, kesin bir dille, taratışmaya mahal vermeyecek ifadeler kullanılarak yazılması gerektiğini, ancak yerel mahkeme kararının açık olmadığını, icra dosyasının kapak hesabının 1.000.000,00 TL. civarında olduğunu, 250 dönüm büyüklüğündeki arsanın tek paydan oluştuğunu, yaklaşık 200.000.000,00 TL. bedelli bir arsanın cebri icra yoluyla satılması yoluna gidilmesi tehlikesinin bulunduğunu, arsanın tamamının satılması durumunda yaşanılacak hak kayıplarının büyük olacağını, davalı müvekkilinin 288 üyesinin bulunduğunu, müvekkili ile … arasında yapılan sözleşme ile söz konusu arsanın …’a devredildiğini, müvekkili Kooperatifin bütün üyelerinin birer araba ve birer ev aldıklarını, tarafların yükümlülüklerini hukuka uygun bir şekilde yerine getirdiklerini, bütün arsa üzerinde davacı tarafa cebri icra yetkisinin tanınmasında hukuki yarar bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararının açık bir dille yazılmadığını, tartışmaya mahal verecek şekilde kaleme alındığını, HMK’nın 297.maddesine uygun yazılmadığını, iddia ederek usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili …’na 05/05/2006 tarih 2555 yevmiye, müvekkili …’na 25/04/2006 tarih ve 2348 yevmiyeyle yapılan devir işlemlerine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep edildiğini, mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeden müvekkilleri hakkındaki davanın kabulüne karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile girişilen takip konusu alacağın dayanağı olan İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/120 Esas sayılı dosyası ile açılmış bulunan davada verilen kararının henüz kesinleşmediğini, bilirkişi raporunda bu hususun belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece bu kararın kesinleşmesi beklenmeden karar verildiğini, bu yönüyle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerinin kötü niyetli olduklarının ispat edilemediğini, müvekkillerinin diğer davalı şirketlerle taşınmaz satın alınmasından önce herhangi bir ilişkilerinin bulunmadığını, satış bedellerini ödeyerek taşınmaz paylarını satın aldıklarını, satış bedellerinin kayıtlara girdiğini, mahkemece bu konuda hiç bir araştırma yapılmadan müvekkillerine ait tasarrufların iptaline karar verilmesinin yasal hiçbir dayanağının bulunmadığını, tasarrufun iptalinde yargılama giderlerinin, alacak miktarı ile tasarruf miktarından hangisi az ise o tutar üzerinden hesaplanması gerektiğini, ancak mahkemece tüm davalılar için aynı tutar üzerinden yargılama giderlerine hükmedilmesinin yasal dayanağının bulunmadığını iddia ederek kararın kaldırılmasını ve müvekkili açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı kooperatif ile 16/07/2009 tarihinde yaptığı sözleşmeye istinaden gayrimenkul satın aldığını, 15/10/2009 tarihinde de tapu devrinin yapıldığını, sözleşmeden 1,5 ay sonra davacı tarafından çekilen ihtarname nedeniyle davalı müvekkili …’ın kötü niyetli sayılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın ihtarnamesinin müvekkili ile arsa maliki arasında düzenlenen 16/07/2009 tarihli sözleşmeden sonraki tarihli olduğunu, ayrıca ihtarnamede alacak-borç hususundan bahsedilmediğini, müvekkilinin dava konusu taşınmazı tapu kayıtlarına güvenerek satış tarihindeki rayiç bedeli üzerinden satın aldığını, bu hususun bilirkişi raporuyla da tespit edildiğini, müvekkilinin, yargılamaya konu gayrimenkul üzerine konut yapılmak amacıyla şirketlerle sözleşmeler imzaladığını, gayrimenkulün bir kısmının kiraya verdiğini ve yer teslimlerini gerçekleştirdiğini, İİK’nın 277. ve 279.maddelerinin süre yönünden somut olayda uygulanamayacağına dair mahkeme karar gerekçesinin kabul edilemeyeceğini, alacağın kesinleşmiş mahkeme kararına dayanmadığını, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre iptal kararı verilebilmesi için, satış bedeliyle gerçek bedel arasında misli farkının olması ve alıcının kötü niyetli olması şartının açıkça arandığını, tasarrufun iptali için gerekli şartlar oluşmadan yargılaması devam eden kesinleşmemiş alacağa istinaden, yasal süresi geçtikten sonra açılmış davanın gayrimenkulün satışından 2,5 yıl sonra …’a yöneltilmesinin hukukun genel ilkelerine açıkça aykırı olduğunu iddia ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, müvekkili aleyhindeki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nın 277.ve devamı maddelerine göre, tasarrufların iptali istemine ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde, davacı (alacaklı) tarafından, davalı (borçlu) Tasfiye Halinde …. A.Ş. aleyhine, 07/08/2009 tarihinde, İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/05/2009 tarihli ve 2015/120 Esas -2009/263 Karar sayılı kararına istinaden, toplam 612.315,13 TL. alacak miktarlı takibin yapıldığı, takibin kesinleştiği, 26/10/2009 tarihinde kesin aciz belgesinin düzenlendiği, takip dayanağı mahkeme kararının da, 14/09/2010 tarihinde kesinleştiği, tespit edilmiştir.
25/04/2006 tarih 2548 yevmiye nolu resmi senede göre, iptale konu tasarrufun konusu 360 parsel nolu taşınmazdaki 1401073/55484396 oranındaki hissenin davalı …’na devredildiği, tespit edilmiştir.
25/04/2006 tarih ve 2359 yevmiye nolu resmi senede göre iptale konu tasarrufun konusu 360 parselde, davalı(borçlu)…. A.Ş. tarafından mütebaki 4000000/55484396 oranındaki hissenin 2.368.667,00 TL. bedelle, davalı … Gayrımenkul Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye devredildiği, 4000000/55484396 oranındaki hissenin 2.368.667,00 TL. bedelle davalı … A.Ş’ye devredildiği tespit edilmiştir.
05/05/2006 tarih ve 2555 yevmiye nolu resmi senede göre, iptale konu tasarrufun konusu 360 parselde, davalı( borçlu )…İnşaat Turizm San. ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı mütebaki 1000000/55484396 oranındaki hissenin, 570.000,00 TL bedelle, davalı ..’na devredildiği tespit edilmiştir.
15/10/2009 tarih ve 9823 yevmiye nolu resmi senede göre ise, iptale tabi tasarrufun konusu 360 parselin tamamının, davalı … tarafından, 89.790.000,00 TL. bedelle davalı …’a devredildiği tespit edilmiştir.
10/11/2015 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre 360 nolu parseldeki taşınmazın 25/04/2006 tarihindeki değerinin, 70.038.808,00 TL., 05/08/2006 tarihindeki değerinin 70.195.205,00 TL 01/08/2006 tarihindeki değerinin 72.358,198,00 TL, 15/10/2009 tarihindeki değerinin 91.005.696,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
12/04/2016 tarihli ek bilirkişi raporuna göre, 25/04/2006 tarihi itibariyle dava konusu ana taşınmazın tamamının 70.038.808,00 TL olduğu kök raporda tespit edildiğinden, davalılar … A.Ş ve … A.Ş’ye devredilen hisselerin, 25/04/2006 tarihindeki değerlerinin 5.049.262,00 ‘er TL davalı … ‘na devredilen hissenin 05/06/2006 tarihindeki değerinin ise 1.265.134,00 TL. Davalı …ne devredilen hissesinin 01/01/2006 tarihindeki değerinin 14.333.200,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi, İİK’nın 280.maddesine gereğince, … ile … arasında gerçekleşen tasarrufun davalı 31/08/2009 tarihinde …’a çekilen ihtanameye rağmen taşınmazı satın alması nedeniyle iyi niyetli 3.kişi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, ile diğer davalılar arasında gerçekleştirilen tasarrufların, kısa aralıklarla ve düşük bedellerle yapılmış olması tapu iptali ve tescili olarak açılması, aynı gün kabulle sonuçlandırılarak kesinleştirilmiş olması gerekçesiyle davalı … dışındaki diğer davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar vermiştir.
İİK’nın 280.maddesine göre, mal varlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisine borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.
Dosyadaki deliller (İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/120 Esas -2009/263 Karar sayılı dava dosyası, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, Kooperatif Genel Kurul tutanakları ticaret sicili kayıtları, sözleşmeler, bilirkişi raporları, Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/280 Esas – 2006/237 Karar sayılı dava dosyası, Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/378 Esas 2009/253 Karar sayılı dava dosyası, resmi senetler, tapu kayıtları, davacı tarafından davalı … A.Ş.’ye gönderilen ihtarname vs..) ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davalılar arasında gerçekleştirilen tüm tasarrufların, alacaklı-davacıya zarar verme kastıyla yapıldığı, davalı (borçlu) …İnşaat Turizm San. ve Tic. A.Ş.’nin içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, diğer davalılarca bilindiği, dolayısıyla, davalılar arasında gerçekleştirilen tüm tasarrufların muvazaalı olduğu, İlk Derece Mahkemesi’nce de, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, tüm davalıların istinaf başvurularındaki iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu bağlamda; HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı … A.Ş, davalı … A.Ş, davalı …, davalılar … ile …, davalı … A.Ş vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- HMK’nın HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi’nin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı … A.Ş, davalı …A.Ş ,davalı …, davalılar … ile …, davalı … A.Ş vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 41.827,24 TL harçtan davalı… Ticaret A.Ş tarafından peşin yatırılan 9.579,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 32.216,59 TL karar harcının davalı … ve Ticaret A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 41.827,24 TL harçtan davalı …A.Ş tarafından peşin yatırılan10.465,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 31.362,24 TL karar harcının davalı … A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 41.827,24 TL harçtan davalı … tarafından peşin yatırılan 10.542,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 31.284,73 TL karar harcının davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 41.827,24 TL harçtan davalılar … ve … tarafından peşin yatırılan 10.457,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 31.370,24 TL karar harcının davalılar … ve …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 41.827,24 TL harçtan davalı … A.Ş tarafından peşin yatırılan 10.456,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 31.284,73 TL karar harcının davalı … A.Ş’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davalılar tarafından, istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin, kendileri üzerinde bırakılmasına,
8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/04/2018