Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2955 E. 2018/1491 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2955
KARAR NO : 2018/1491
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/09/2017
NUMARASI : 2014/1165 Esas – 2017/602 Karar
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat ( Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2017 tarih 2014/1165 Esas – 2017/602 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; 28/04/2013 tarihinde davalı … in sevk ve idaresindeki …plakalı aracın, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, davalı … Sigortanın … plaka sayılı aracı kasko sigortası ile …Sigortanın ise aynı aracı trafik sigortası ile sigortaladığını, davalı …’in bu aracın maliki olduğunu, ayrıca davacının şahsına ait aracın da hasar görmesi nedeni ile araç kiralamak zorunda kaldığını ve 1.770,00 TL kira bedeli ödediğini belirterek 1.000,00TL geçici iş göremezlik maddi tazminatı, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatı ile 80.000,00 TL manevi tazminat ve 1.770,00 TL araç kiralama bedelinin sigorta şirketleri için sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; üniversite öğrencisi olduğunu, gelirinin bulunmadığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacının araç kiralamasının mümkün olmadığını, bu nedenle araç kiralama ücreti talebini kabul etmediğini, kullandığı aracın trafik sigortasının bulunduğunu, tazminatın bu sigortadan karşılanması gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili ve davalı … ve .. Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçeleri ile davanın reddini talep etmişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince; “davacının davalılar … Sigorta ve … A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının işlemsiz bırakıldığından HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacının davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu sürekli ve geçici iş göremezliğe dayalı maddi tazminat davasının konusu kalmadığından maddi tazminat talebinin bu bölümü yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının, …Bankası A.Ş hakkındaki maddi ve manevi tazminat davalarının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının, davalılar … ve … aleyhine araç kiralama bedeli olarak talep ettiği maddi tazminat davasının reddine, davacının, davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 10.000,00-TL manevi tazminatın 28/04/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ,İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya istinaf incelemesi için dairemizde bulunduğu sırada davacı vekili 05/10/2018 tarihli dilekçesiyle istinaf başvurusundan feragat ettiğini bildirmiştir. İstinaftan feragat yetkisini içeren davacıya ait vekaletnamenin dosyada olduğu görülmüştür.
HMK’nın 349/2.maddesine göre, istinaf yasa yoluna başvurulduktan ve dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra istinaf başvurusundan feragat edilmesi halinde başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı düzenlenmiştir. Bu nedenle davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 349/2.maddesi gereğince, feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
Davalı … vekili, istinaf başvurusunda 6098 sayılı Borçlar Kanununun 58. maddesi gereğince davacı yanın, manevi zararını ispat edemediğini, İlk Derece Mahkemesince eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini iddia ederek, verilen manevi tazminata ilişkin verilen kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak, davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, ” Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “
TBK’nın 56/1. maddesi gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosyadaki deliller ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalının kusuru ile meydana gelen kazada yaralanmış olması nedeniyle, acı, elem ızdırap duyacağı ve manevi zarara uğradığı açık olup ayrı bir ispat gerekmediğinden, davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gibi, hükmedilen manevi tazminat miktarı, manevi tazminat müessesinin amacına, dosya kapsamına, usul, yasa ve hakkaniyete uygundur.
Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2017 tarih, 2014/1165 Esas – 2017/602 Karar sayılı kararına karşı, davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Harçlar Yasasına göre alınması gerekli 683,10 TL harcın davalı … tarafından yatırılan 159,53 TL’den mahsubu ile 523,57 TL’nin davalı …’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
B-HMK’nın 349/2.maddesi gereğince, davacı tarafın istinaf başvurusunun FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1- Alınması gereken 35,90 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 159,53 TL istinaf karar harcından mahsubu ile bakiye 123,63 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
2-Davacı istinaf başvuruları nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 08/11/2018.