Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2947 E. 2019/3849 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2947
KARAR NO : 2019/3849
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 23/11/2017
NUMARASI : 2017/6303 D.İş Esas – 2017/6303 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 29/11/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; trafik kazası nedeni ile sakat kalan müvekkiline davalı şirketin eksik ödeme yaptığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte 5.000,00 TL maluliyet tazminatının ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zararın zorunlu taşıyıcı mali mesuliyet sigortası kapsamında olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, zararın zorunlu taşıyıcı mali mesuliyet sigortası olmadığından güvence hesabının sorumlu olduğunu, müvekkilinin sehven ödeme yaptığını, sürekli maluliyet zararının ispat etmesi gerektiğini, faiz yönünden başvuru tarihinden yasal faiz ile sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından “Başvurunun kabulüne 47.776,47 TL’nin 03/02/2017 itibaren işleyecek yasal faizi ile şirketten alınarak başvurana ödenmesine” karar verilmiş, davalı ve davacı vekilinin itirazı üzerine itiraz hakem heyeti tarafından davalı itirazın reddine, davacı itirazının vekalet ücreti yönünden kabulüne karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Üniversite araçlarının Taşımacılık poliçesinden muaf olduklarına ilişkin hakem heyeti kararının hatalı olduğunu, 4925 sayılı kanunda açıkça otomobil yazıldığı , kazaya konu aracın 30 kişilik otobüs olduğunu, valilik karayolu taşımacılığı yönergesinde 100 km sınırı aranmaksızın taşımacılık poliçesine sahip olması gerektiğinin belirtildiğini, Karayolu zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi genel şartları B:8 maddesi gereğince tazminatın önce zorunlu taşıyıcı mali mesuliyet sigortası poliçesinden ödenmesi gerektiği,poliçe olmadığından güvence hesabının zarardan sorumlu olduğunu, kusura yönelik itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini,hesaplamanın asgari ücretin 1,5 katı olarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, askerlik süresinin 6 ay eksik hesaplandığını, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.Dava, davacının yolcu olarak bulunduğu otobüste meydana glen tek taraflı trafik kazasında yaralanması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup; kanunun 17. maddesinde “Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar” düzenlemesi yapıldıktan sonra, 18. maddesinde “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar” düzenlemesine yer verilmiştir.4925 sayılı yasa hükümleri ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarındaki tanımlara göre, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma zorunluluğu için, öncelikle şehirlerarası veya uluslararası bir taşımanın mevcut olmasının gerekli olduğu anlaşılmaktadır.Davaya konu kazayı yapan aracın, kaza tarihi itibariyle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin bulunmadığı dosya kapsamıyla sabit ise de somut olayda kazanın, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesine ait resmi otobüs ile yapılan il içi taşıma esnasında meydana geldiği anlaşıldığından, 4925 sayılı Yasa ve genel şartlar gereğince Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma mecburiyetinin bulunmamaktadır.Davacı kaza tarihinde 19 yaşında olup dava dilekçesine eklenen ve 26/01/2017 öğrenci belgesi fotokopisine göre Bülent Ecevit Üniversitesi Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu 3. Sınıf öğrencisidir. Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davacının mezun olduktan altı ay sonra asgari ücretin 1,5 katı ücret alacağı baz alınarak maluliyet tazminatı hesaplaması yapılmış, yüksek öğretim görmesi nedeni ile 6 aylık askerlik süresi tazminat hesabına katılmamıştır. Davacının üniversite mezunu olması halinde, asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda usul ve yasaya aykırılık yoktur. Dosya kapsamında davacının hangi koltukta oturduğu, emniyet kemeri takmadığı bu sebeple zararı artmasına neden olduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmayışında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf talebi yerinde değildir ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7218 Esas- 2019/2388 Karar sayılı ve 2016/5223 Esas -2019/364 Karar sayılı kararları).Davalı vekili tarafından uyuşmazlık hakem heyeti kararına itiraz dilekçesinde kusur değerlendirilmesinin ceza dosyasındaki belge ve raporlar getirtilerek yapılmasını talep etmiş olmasına rağmen itiraz hakem heyeti tarafından bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Davalı vekilinin kusura yönelik istinaf talebinin öncelikle itiraz hakem heyeti tarafından değerlendirilmesinin zorunlu olup kusura ilişkin İtiraz Hakem Heyeti tarafından değerlendirme yapılmaması doğru olmadığından bu yöndeki istinaf itirazı yerindedir. Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası A.Ş. / Anadolu Kurumsal Şubesinin 21/11/2017 tarih ve …numaralı 64.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı … A.Ş.’ye İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/11/2019