Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2916 E. 2019/4071 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2017/2916
KARAR NO : 2019/4071
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/12/2016
NUMARASI : 2013/250 Esas – 2016/1235 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin, trafik kazasından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde ilamsız icra takibine giriştiğini, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçluya ait … plaka sayılı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde 16.02.2011-16.02.2012 vadeli ve … nolu trafik sigortası ile sigortalandığını, 30.10.2011 tarihinde davacıya ait ve sürücü … sevk ve idaresindeki bu aracın Susurluk yolu 11+100 km ye geldiğinde virajı alamayarak karşı şeride geçtiğini ve karşıdan gelen … idaresindeki … plakalı araçla çarpışarak yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, yapılan Karacabey Devlet Hastanesi muayene raporunda sürücü … 1,09 promil alkollü olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin … plakalı araç malikine sigorta poliçesi limiti dahilinde kusur oranında 15.12.2011 tarihinde 3.301,00 TL hasar tazminatı ödediğini, … plakalı aracı sevk ve idare eden sürücünün alkollü olması sebebiyle trafik sigortası genel şartlarının 4. Maddesi d bendince davalı/borçlu …’ye rücu edildiğini belirterek, itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Açılan davanın kısmen kabulü ile; davalının Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile , takibin 3.301,00 TL asıl alacak ve 199,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.500,42 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair talebin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi incelemesinin hatalı olduğunu, sovtaj bedelinin düşük hesaplandığını, bu nedenle zararın yüksek çıktığını, her ne kadar aracın tescilinin kendisi üzerine kayıtlı olsa da alkol nedeniyle meydana gelen kazada tazminattan sürücü … sorumlu olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3.kişiye ödeme yapan sigortacının ödediği bedelin rücuan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Trafik sigortacısı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/2. maddesi ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının B-4 maddesi gereğince, tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden, zarar görene ödeme yaptıktan sonra, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Araç maliki ve sigorta şirketi arasındaki sigorta sözleşmesi gereğince, sürücünün ağır kusuru, yeterli ehliyete sahip olmaması veya alkollü olması sonucu zarara neden olunması hallerinde, sigortacının kendi akidine rücu hakkı bulunmaktadır.Davalı vekili her ne kadar araç müvekkili üzerine kayıtlı olsa da kaza alkolün etkisiyle meydana geldiğinden husumetin sürücüye yöneltilmesi gerektiğini belirterek istinaf itirazında bulunmuştur. KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Davalı zarara sebebiyet veren aracın işleteni olduğuna göre aleyhine dava açılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK’nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde ise alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir. Yine davaya konu kazanın meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak verildiği kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü, 6762 sayılı TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün ve 2005/11-624-713; YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E. 2014/1018 K. sayılı ilamları).Somut olayda, mahkemece kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediğinin tespiti için bilirkişi raporu alınmış olup, rapora göre “kaza başka etken olmadan ve münhasıran dava dışı sürücü … almış olduğu alkolün etkisiyle kazanın meydana geldiği” anlaşıldığından davacı … şirketinin Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre davacıya rücu hakkı doğmuştur. İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporundaki hesaplama hükme esas alınacak yeterlilikte usul ve yasaya uygun denetime el verişli olduğu anlaşılmakla rapor yönünden istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşamasında yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/12/2019