Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2827 E. 2019/3955 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2827
KARAR NO : 2019/3955
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 14/11/2017
NUMARASI : 2017/6066 D.İş Esas – 2017/6066 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/10/2013 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araçta davacının yolcu olarak bulunduğu sırada trafik kazasının meydana geldiği, müvekkilinin % 15,2 oranında sakat kaldığını, davalı şirketin kısmi ödeme yaptığını, yapılacak aktüer hesabında müvekkilinin zararının çok daha fazla olduğunun ortaya çıkacağını, KTK’nın 88/1-2 maddesine göre sigortalı araç sürücüsünün kusuruna bakılmaksızın davalı şirketin zararın tamamından sorumlu olduğu nedenle fazlaya ilişkin alacağı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 45.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya 30/01/2017 tarihinde 25.011,35 TL tazminatın başvuru sahibinin sunduğu belgelere göre hesaplatılarak ödendiğini, davacı tarafından yeniden hesaplama yapılmasını gerektirir belge sunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile hesaplama yapılacak ise CSO 1980 yaşam tablosu ve %3 teknik faiz oranına göre hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan düşürülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüdünün oluşmadığını, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, “132.624 TL’nin 30/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … AŞ tarafından … ödenmesine” karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: davacının % 15,2 oranındaki maluliyeti kabul etmediklerini, Atk 3. İhtisas Kurulu tarafından maluliyetin tespitinin gerektiğini, kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne tali kusur verilmesine rağmen bilirkişi tarafından % 75 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılmasının kabul edilemez olduğunu, müvekkili şirketin davacıya %100 kusur üzerinden ödeme yapmasının ikrar anlamına gelmediğini, rücu hakkı saklı olarak ödeme yapıldığını, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 16/10/2013 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu davalı sigorta şirketine ZMSS sigorta poliçesi ile sigortalı… plakalı araçta meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maluliyet tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 03/11/2016 günlü raporunda ” 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ekindeki “Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli kapsamında” ibaresi yazılarak davacının maluliyetinin belirlendiği görülmektedir.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekir. Bu belirlemenin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyet raporu alınmalıdır.Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut olayda, UHH tarafından esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 03/11/2016 günlü maluliyet raporunda esas alınan yasal düzenlemeler (Yönetmelikler) açıklanırken, “03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ekindeki “Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli kapsamında ” denilmiştir. Oysa davacının maluliyet oranının az yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek sadece kaza tarihi olan 16/10/2013 tarihinde geçerli bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği halde çelişki ve belirsizlik oluşturacak şekilde birden fazla yönetmeliği atıf yapılan ve hangi rapora göre maluliyetin belirlendiği anlaşılamayan yetersiz, çelişkili ve geçersiz olan maluliyet raporu esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır.Bu durumda, (yargılamanın tahkim yargılaması olduğu göz önüne alınarak), başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak 3 kişilik uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı iş göremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte rapor alınıp, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında Uyuşmazlık Hakem Heyetinin ve İtiraz Hakem Heyetinin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun bulunmadığından Sigorta Tahkim Komisyonuna müzekkere yazılarak dosyada bulunmayan bilirkişi raporları istenmesi üzerine uyuşmazlığa ilişkin dosyanın CD örneği gönderilmiş ancak bilirkişi raporu cd içeriğinde de bulunamamıştır. Davalı vekilinin bilirkişi raporlarına ilişkin istinafı denetlememiştir. Ancak davalı vekilinin olayda kusur incelemesi yaptırılması gerektiğine ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde davacının tek taraflı kaza yapan sigortalı araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan davacı için sonuca etkili olmadığından istinaf talebi yerinde değildir. Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, ….Bankası A.Ş. / Çankaya Cinnah Şubesinin 13/11/2017 tarih ve …. numaralı 195.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı …. A.Ş.’ye İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/12/2019