Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2816 E. 2019/4068 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2816
KARAR NO : 2019/4068
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/09/2017
NUMARASI : 2016/545 Esas – 2017/686 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.03.2016 tarihinde dava dışı … yönetimindeki … plakalı, davalı … Şirketi tarafından ZMMS Poliçesi ile sigortalı otomobille aynı istikamette seyreden dava dışı … yönetimindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı dorseye çarptığını, meydana gelen kazada … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan müvekkilinin murisi … öldüğünü, davalı … şirketinden 27/04/2016 tarihinde mali sorumluluk sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir geri dönüş almadıklarını, müvekkillerini tüm ihtiyaç ve gereksinimlerini karşıladığını, meydana gelen bu acı olay sonrasında müvekkillerinin müteveffanın tüm maddi desteğini yitirdiğini belirterek müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kusurun tespitinin gerektiğini, takiben bu davadaki sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasını ve talebin sigorta poliçesi teminatına girip girmediğinin araştırılmasının gerektiğini, poliçeden belirtilen teminat limiti üst sınır olduğunu, hak sahiplerine toplam ödenecek rakamın tamamını oluşturduğunu, müteveffanın araç işleteni ve sigortalı olduğunu, davalı … şirketi Trafik Sigortası ile 3.kişiye verilen zararı teminat altına aldığını, Sigorta sorumluluğunu teminat altına aldığından, sigortalı da 3.kişi olmadığından Trafik Sigortası teminatı işlemediğini, aktüerya uzmanından rapor alınması gerektiğini, murisin yaşı, eğitim durumu, müvekkiline katkısının gözetilerek alınacak rapor doğrultusunda davacının talep edilebileceği rakam tespit edilmesinin gerektiğini, sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulmasının gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Dava kabulü ile davacılardan …. için 54.521,21 TL, … için 226.651,17-TL maddi tazminatın 500’er TL’sinin (toplam 1.000) temerrüt tarihi olan 10/05/2016 den bakiyesine dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıların murisinin işleteni olduğu, karayolları trafik kanunu ve karayolları motorlu araçlar mali sorumluluk sigortası genel sigortası genel şartlarında yapılan değişiklikle işleten taleplerinin teminat dışı olduğunun tespit edildiği, davacıların murisinin müvekkil şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın işleteni olduğu, işleten vefatı nedeniyle tazminat talep edildiği, ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarında yapılan değişiklik ile işletenin vefatı halinde yakınlarının tazminat talep edemeyeceklerinin tespit edildiğini, söz konusu yasal düzenlemeye rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır.Somut olayda, kazanın 06/03/2016 tarihinde gerçekleştiği, poliçenin ise ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 20/02/2016 günü tanzim edilmiş olduğu görülmektedir.Davacı vekili, davalı … şirketinin sigortalı murisleri …’in yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı trafik kazasında vefat ettiğini ve murislerinin sigorta poliçesinin tarafı olduğunu belirterek davalı şirketten destekten yoksun kalma talebinde bulunmuştur. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. Buna göre kaza yapan sigortalı aracın işleteni sıfatını taşıyan ve araçta yolcu konumunda bulunan destek Mehmet Dilek’in kaza sebebiyle meydana gelen destekten yoksun kalma zararı talebi ZMMS teminat kapsamı dışındadır. Zira 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişiklikle (a) bendine göre işletenin bu kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere yöneltibeliceği talepler ZMSS kapsamı dışında bırakılmıştır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 3.kişilerin zararlarını teminat altına aldığından işletenin emir ve talimatı ile hareket eden kişilerin işletenin uğradığı zararlardan ZMSS sorumlu değildir .Araçta yolcu olarak bulunan işletenin sürücünün kusuru nedeniyle meydana gelen kazada yaralanması ve ölümü halinde de ZMSS’den tazminat istenemez. Yine işletenin araçta yolcu olan eş, anne, baba ve çocuklarının ölümü halinde işleten kendi aracının ZMSSdan destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyecektir. Zira bu sigorta türü 3.kişilerin işletene karşı yöneltebileceği talepleri güvence altına alan bir tazminat türüdür (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/4323 Esas 2018/4743 Karar sayılı ilamı).Somut olayda, davacıların murisi … davalı … şirketine ZMSS sigorta poliçesi ile sigortalı olan araç maliki olarak işleten olup kaza sırasında yolcu konumundadır. Bir motorlu aracın işletilmesinden dolayı ölen kişinin işleten ve işletenin sorumlu olduğu şahısların dışında bir 3.kişinin ölüm neticesi destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak poliçe de taraf olan işleten (sigortalı …) ya da işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilerin ölmesi durumunda ölen kişi 3.kişi sayılmayacağı için desteğinden yoksun kalanların zararında sigortacı sorumlu olmayacaktır. Bu durumda, davacıların sigortalı işleten …’in desteğinden yoksun kaldıkları için destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.Belirtilen nedenlerle, davalı … şirketi vekilinin istinaf itirazının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılarak, ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre:1-Davanın reddine, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 986,20TL harçtan mahsubu ile bakiye 941,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde İlk Derece Mahkemesince davacılara iadesine, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden davacı … için karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.347,33 TL nispi vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden davacı … için karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 19.549,07 TL nispi vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 43,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/12/2019